Politika

HDP: Yapılan iş gazetecilik değil, iktidar tetikçiliğidir

"Cumhurbaşkanı HDP seçmenlerine 'dinsiz, imansız, ateist takım' demiştir"

19 Mart 2019 14:24

HDP Sözcümüz Saruhan Oluç, Demirören Medya Grubu’nun HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin kullanmadığı ifadeleri kullanmış gibi okuyucuya servis etmesiyle ilgili olarak “Yapılan iş iktidarın tetikçiliğidir. Tek merkezden yapılan haberler her yere yayılmaktadır. Yayın kurulları bu haberi hiç utanmadan, sıkılmadan yayınlayabilmekte, sayfalarında tutabilmektedir” dedi.

Hürriyet gazetesinin yalan haberi iki gün manşette tuttuğunu söyleyen Oluç, “Eş Genel Başkanlarımız 70’in üzerinde miting ve halk buluşması yapmıştır. Hangisini verdiniz? Bir tanesini gösterdiniz mi? Günde 3 kere AKP Genel Başkanı’nın halka ve seçmenlere hakaret ettiği mitingleri gösteriyorsunuz. Kürt halkına, HDP’yehakaret ettiği toplantıları, mitingleri gösteriyorsunuz. 70 miting ve halk buluşmasından hangisini gösterdiniz? “ diye sordu.

Parti Genel Merkezi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Oluç, Genel Başkanları Temelli hakkında soruşturma başlatılmasıyla ilgili olarak “Biliyorsunuz vekillerimiz ve Eş Genel Başkanlarımız hakkında fezleke hazırlayıp Meclis'e göndermek savcıların kendi pozisyonlarını güçlendirmeleri ve terfi etmeleri için iyi bir araç. Bir kez daha böyle bir şey olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.

Oluç'un açıklamalarından öne çıkan satış başları şöyle: 

"Hürriyet Gazetesi yalan haberi iki gün manşetinde tuttu"

Biraz sizin alanınızla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Elbette ki, burada bulunan basın emekçisi arkadaşlarımızı tenzih ediyorum. Üzerinize alınmayın çünkü sizin bir basın emekçisi olarak bu durumda çok fazla payınız olmadığını, uzun yıllar bu alanda çalışmış biri olarak biliyorum. Mesele Hürriyet, CNN Türk, Posta ve Milliyet gazete ve televizyonlarının içinde bulunduğu yayın grubu ile ilgilidir. Hürriyet Gazetesi, yalan haberi iki gün manşetinde tutmuştur. Diğerleri de bu yalan haberi manşetlerine taşımışlardır. 

"Yapılan iş gazetecilik değil, iktidar tetikçiliğidir"

Bu gazetelerin ve yayınların yaptığı açıkça hakikate saldırıdır. Gazetecilik ilkelerine saldırıdır. Gazetecilik ahlakı bir evrensel ilkedir. Bunların hepsine saldırıdır, bunları açıkça yok saymaktır, yapılan işin gazetecilikle alakası yoktur. Yapılan iş iktidarın tetikçiliğidir. Tek merkezden yapılan haberler her yere yayılmaktadır. Yayın kurulları bu haberi hiç utanmadan, sıkılmadan yayınlayabilmekte, sayfalarında tutabilmektedir. Öncelikle bunu son derece utanç verici bir durum olarak görüyoruz. 

"Medya hiçbir dönem bugünkü kadar pespaye olmadı"

İktidarlar her zaman basın üzerinde baskı kurmuşlardır. Biz her zaman biliriz ki,Milli İstihbarat’ınyazı işlerinde ve yayın kurullarında temsilcileri olmuştur ve vardır. İktidarlar telefonlarla gazeteleri, yayın kuruluşlarını uyarırlar. Telefon açarlar; onu yapmayın, bunu yapın derler. Bu ülke 12 Eylül, 12 Mart dönemlerini gördü. Bu dönemlerde de medya çok ağır baskılarla karşı karşıya geldi. Ama hiçbir zaman medya bugünkü kadar biat etmiş, bugünkü kadar pespaye bir habercilik yapma durumuna gelmemişti.

"70'in üzerinde miting yaptık hangisini gösterdiniz"

Şimdi ben bunların hepsini söylüyorum, ama biliyorum; başta Hürriyet, Milliyet, Posta, CNN olmak üzere bu söylediklerimin hiçbiri bu merkez medya organlarında yer almayacaktır. Ama hiç olmazsa, onların kulağına gitsin diye söylüyorum. 

Gerçeğe sadık kalın, bakın seçim çalışmalarını sürdüren bir siyasi partiyiz. Meclis'in üçüncü büyük grubuyuz. 6 milyondan fazla seçmeniniz oy verdi. Aileleri ile beraber 20 milyondan fazla insandır bize oy verenler, bizi gönlünde yaşatanlar. 

Bir elinizi vicdanınıza koyun. Eş Genel Başkanlarımız, parti yetkililerimiz, vekillerimiz, adaylarımız seçim çalışmalarını sürdürüyor. Eş Genel Başkanlarımız 70’in üzerinde miting ve halk buluşması yapmıştır. Hangisini verdiniz? Bir tanesini gösterdiniz mi? Günde 3 kere AKP Genel Başkanı’nın halka ve seçmenlere hakaret ettiği mitingleri gösteriyorsunuz. Kürt halkına, HDP’yehakaret ettiği toplantıları, mitingleri gösteriyorsunuz. 70 miting ve halk buluşmasından hangisini gösterdiniz? 

"Propaganda serbestliğini çiğniyorsunuz"

Bu korku imparatorluğunun aracı haline geldiniz, şimdi yaşanan odur. Meclis’in 3’üncü büyük partisinin reklamlarını yayınlamamak ve bunu açıklayamadıkları için telefonlara çıkamamak ne oluyor? 

Yerel seçimlerde propaganda eşitliğine aykırı davranıyorsunuz. Propaganda serbestliğini çiğniyorsunuz. Haberlerimizi yapmadığınız gibi reklamlarımızı da yayınlamıyorsunuz. Adil ve demokratik bir seçim olmaması için çaba gösterenlere destek oluyorsunuz. Bütün bu tür davranışlar içinde olan kuruluşlara bunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz, kesinlikle uygun değildir. Elinizi vicdanınıza koyun ve biraz düşünün. 

"Cumhurbaşkanı HDP seçmenlerine 'dinsiz, imansız, ateist takım' demiştir"

Bu asla kabul edilebilir bir şey değildir ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu kelimeleri etmesi hukuken de siyaseten de kabul edilebilir değildir. İstiyor ki, kendi dili ve üslubu ile cevap verelim. Yok öyle yapmayacağız. 

Halk görüyor. Halk şu anda kimin kime hakaret ettiğini görüyor. HDP'ye bu lafları etmek, HDP’nin aileleriyle birlikte 20 milyondan fazla destekçisine de dinsiz, imansız demektir. Çok açık ve net bir şekilde söylüyoruz: HDP seçmenlerine "dinsiz, imansız takım" demiştir. Biz kendi tarzımızla ona cevap vereceğiz. Biz demokratik siyaset yapmaya devam edeceğiz. 

Sayın Temelli ile ilgili 31 Ocak tarihindeki Dersim’deki aday toplantısı ile ilgili soruşturma başlatıldığı ve dosyanın Ankara’ya gönderildiği belirtiliyor ne dersiniz? 

Biliyorsunuz vekillerimiz ve Eş Genel Başkanlarımız hakkında fezleke hazırlayıp Meclis'e göndermek savcıların kendi pozisyonlarını güçlendirmeleri ve terfi etmeleri için iyi bir araç. Bir kez daha böyle bir şey olmuştur. İçeriğini tabii ki bilmiyorum,  içeriğine bakar, değerlendiririz. Herhangi bir seçim çalışmasında Eş Genel Başkanlarımızın ve adaylarımızın suç teşkil edecek herhangi bir söz söylemediklerini biliyorum. Yine savcıların işgüzarlığı ile hazırlanmış bir fezleke olduğunu tahmin ediyorum; içeriğine bakacağız. Hukukçu arkadaşlarımız değerlendirecektir.