HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, AKP’ye ittifak çağrısı yaparken diğer yandan CHP ile HDP ittifakına ilişkin açıklamalar yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, “Kendi çıkmazına bir bahane arıyor, Bunun içinde son derece ulvi hedefler çizmeye çalışıyor. Bizim üzerimizden böyle bir argüman geliştirmenin inandırıcı, ikna edici bir tarafı olmaz. Bu da başka bir ötekileştirme cephe inşa etme çabasıdır” dedi.
“MHP ne kadar gerekli ve lüzumlu olduğunu ne kadar kendisine ihtiyaç olduğunu hissettirmenin başka formülünü bulmalı” diyen Bilgen, HDP’nin rotasını çizerken kimin nerede olduğuna değil ilkelerine bakacaklarını söyledi.
Bilgen, bir gurup gazeteciyle gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kamuoyunda sürekli bir Afrin’in sıcak tutma gayretiyle ilgili sorulara, “Trump’ın Kudüs mesajıyla elde etmek istediğiyle Türkiye’nin Afrin söylemleri birbirine benziyor” yanıtı verdi. Afrin’in güvenlik sorunu olarak algılandığı kanaatinde olmadığını ifade eden Bilgen, “Bir sıcak çatışmaya taraf olmak, bir kara gücü sokmak Türkiye iç politikasını da berbat eder. Türkiye’yi yeniden bir darbe mekaniği içerisine sokar. Birileri bunu Erdoğan’a dayatıyorsa, Erdoğan'a karşı 15 Temmuz'un benzerini başka bir çevre kendisi için hazırlıyordur” dedi.
HDP Sözcüsü, Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in bir gurup gazeteci sohbetinde HDP’nin kongresi ve spekülasyonlara da ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
“Nasıl bir HDP sorusuna yanıtlar aranacak”
Kongre için bir takvim var ve o takvim çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Şu anda kim görev alabilir, kimlerle gidilecek tartışmasını yapmıyoruz. O aşamaya daha gelmedik. Türkiye başka bir süreç yaşıyor, başka bir yere sürükleniyor. Bütün bu tartışma süreçlerini işleterek kongreyi yapacağız. Arama toplantıları planlıyoruz. Farklı toplumsal kesimlerle arama toplantıları, yuvarlak masa toplantıları yaparak kongreye giderken ‘Nasıl bir HDP?’ sorusuna onlarla birlikte yanıt arayacağız. Değişimler karşısında HDP değişimden kaçacak bir hareket değildir. Demokratik değişime anlam yükleyen bir parti. Hem söylem ve politik durum tartışmasını tükettik sonra döneceğiz orada hem eş başkanlıklar için PM üyelerinin belirlenmesi için şimdiye kadar ki kongrelerimizdeki yöntem neyse aynı yöntemi izleyeceğiz. Bileşenlerin de iradelerinin dikkate alınacağı bir süreç başlayacak.
“Seçimlere gireceğiz ve sürpriz yapacağız”
Bizim açımızdan Türkiye’nin OHAL’den kurtarılması, gelecek seçimlerin en temel ilkesel tercihleri olacaktır. Seçimlere gireceğiz ve süpriz yapacağız. İlk tura çok güçlü çıkmak ve Türkiye’yi otoriterleşerek bir iç savaşa sürüklenmek ile demokratik barışını inşa etme arasında bir tercih olarak görüyoruz. Bizim gündemimizde ittifaklar değil OHAL’den kurtartıp demokratik seçim ortamına kavuşturulması var. Şu anda Türkiye’de demokratikleşmeye dair derdi olan herkesin şimdiden OHAL bir kalıcı bir yönetim pratiği haline gelsin mi, hayır bunu biran önce aşalım’ noktasında karar vermesi gerekir. Bizim kiminle yol yürüyeceğimiz bugün OHAL karşısında tutumları olacaktır. Türkiye bu zor süreci sancılı atlatacaktır. Bizim açımızdan CHP de İyi Parti de Saadet Partisi de AKP içerisinde rahatsız olan çevreler de OHAL'e odaklanmalı ve OHAL'e karşı güçlü bir irade ortaya koymalıdır. İleride kiminle yol yürüyeceğimizi belirleyecek olan bugün OHAL karşısında sergilenecek tavırlardır.
“Sıcak çatışmaya taraf olmak, bir kara gücü sokmak Türkiye iç politikasını da berbat eder”
“Afrin’e operasyon yapılacağı iddiaları sorusuna) Trump’ın Kudüs mesajıyla elde etmek istediğiyle Türkiye’nin Afrin söylemleri birbirine benziyor. İç politikadaki gerilimleri örtmek için araçsallaştırıyor. Afrin’in güvenlik sorunu olarak algılandığı kanaatinde değilim. Afrin’e odaklamak muhtemelen içerdeki başka tartışmaları bastırmak için etkili bir yöntem. Bir çılgınlıkta yapılabilir ama bunlar başka sonuçlar çıkarır. Bir sıcak çatışmaya taraf olmak, bir kara gücü sokmak Türkiye iç politikasını da berbat eder. Türkiye’yi yeniden bir darbe mekaniği içerisine sokar. Birileri bunu Erdoğan’a dayatıyorsa, Erdoğan'a karşı 15 Temmuz'un benzerini başka bir çevre kendisi için hazırlıyordur.
“Bahçeli kendi çıkmazına bahane arıyor”
(MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP’nin HDP’yle ittifak yapması durumunda MHP’nin AKP’yle ittifak yapacağını açıklamasına ilişkin soruya) Bahçeli kendi çıkmazına bir bahane arıyor, bir formül arıyor. Bunun içinde son derece ulvi hedefler çimeye çalışıyor, memleketin hassasiyetleri üzerinden bir retorik geliştirmeye çalışıyor. Kim kimle ittifak yapmak istiyorsa yapabilir. Bizim üzerimizden böyle bir argüman geliştirmenin inandırıcı, ikna edici bir tarafı olmaz. Bu da başka bir ötekileştirme cephe inşa etme çabasıdır. MHP ne kadar gerekli ve lüzumlu olduğunu ne kadar kendisine ihtiyaç olduğunu hissettirmenin başka formülünü bulmalı. Rotamızı çizerken kimin nerede olduğuna bakmayız ilkelerimize bakarız.
“Bahçeli’nin seçim barajıyla ilgili itiraflarına katılıyoruz”
Seçim barajıyla ilgili Bahçeli’nin itiraflarına katılıyoruz. Bizim içindi anlamsızlaştı. Biz kimin için olduğuna bakmaksızın ilkesel olarak barajsız bir seçimden yanayız. Yalanın sebebi bizdik. Bizim açımızdan sıfır barajlı bir sistem ilkesel bir tercihtir. Erdoğan kendisiyle birlikte referanduma hareket edenleri ucuza kapatmak istiyor. Kim kime vaat ediyor bilmeyiz ama biz Türkiye’nin barajsız bir seçimi hak ettiğini düşünüyoruz.
“Suriye’de eskile dönecek olana tek şey Süleyman Şah türbesi”
Başbakanın dün Genel kurulda yaptığı Suriye değerlendirmesi kritikti. Başbakan şunu beyan etmiş oldu, her ne kadar Afrin eksenli ön plana çıkarmış olsalar da, Suriye de bundan sonra eskiye dönecek tek şey Süleyman Şah türbesi onun dışında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Eğer Suriye de bir barış olacaksa öncekine nazaran yerel halkın kendi geleceğiyle ilgili kararlarını vereceği yönetim modeli olacak, merkezi yönetiminde bütün dinamikler temsil edilecek.