HDP'li Saruhan Oluç: Musa Orhan'ı kimler koruyor

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, 18 yaşındaki İpek Er’e yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlamasıyla tutuklanmasının ardından tahliye edilen Musa Orhan'ı kimlerin koruduğunu sorarak, “Kürt halkının tekil değil, sistematik bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu bir kez daha gördük” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te gündeme dair basın toplantısı düzenledi.

 

Batman’da İpek Er’e tecavüz edip, intihara sürükleyen ve ölümüne neden olan uzman çavuş Musa Orhan’ın tahliye edilmesine ilişkin konuşan Oluç, fail Orhan’ın daha önce sosyal medyada gelen tepkiler üzerine tutuklandığını hatırlattı. Fail Orhan’ın “İstediğin yere şikayet et, ban bir şey olmaz” şeklindeki sözlerine dikkati çeken Oluç, “İpek Er’in acılı annesi,  ‘O devlete ve belindeki silaha güvendi’ dedi. Gerçekten devlet ve iktidar himaye ediyor. Kimi himaye ediyor? Kürde saldıranı, tecavüz edeni himaye ediyor. Eğer Kürt’seniz, ‘size adalet yok’ diyor” dedi.

 

Oluç, “Kimdir Musa Orhan’ı koruyanlar? Bu cezasızlık ve himaye etme politikasının sonucu nereye varacak sormak istiyoruz. Musa Orhan’ın suç ortakları var mı, varsa kimlerdir? Kaç Musa Orhan daha vardır, iktidarın himayesinde olan ve cezasızlık politikasıyla korunan? Yargı neden sahip çıkmıştır, asker ve sivil bürokrasi mi yargı mı korumuştur Musa Orhanı’ı. Kürt halkının tekil değil, sistematik bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu bir kez daha gördük" diye belirtti.

Orhan’ın tahliyesinin cinsel saldırı suçlarını teşvik edeceğini vurgulayan Oluç, Orhan’ın serbest bırakılmasını protesto ettiklerini ve olayın peşini bırakmayacaklarını dile getirdi. Tahliye kararını kınayan Oluç, "Onlar iktidarın ve devletin ‘iyi’ çocukları olarak faaliyetlerine devam ediyor. Musa Orhan’ı salan yargı, yargının durumunu gösterdi. Salma gerekçesi ‘kaçma ihtimali’ yokmuş. Bugün cezaevinde tutulan siyasetçiler, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, belediye eş başkanlarımız bunların kaçma şüphesi olduğu için mi tutuyorsunuz cezaevinde? Yargıya bunu sormak istiyoruz” diye konuştu.  

Pandemi sürecinde eksik ve yanlış önlemler nedeniyle vakaların arttığını belirten Oluç, sürecin şeffaf yürütülmediğinin ve özellikle Güneydoğu Anadolu'da durumun ciddi olduğunu kaydetti. Oluç, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerin doğru olmadığı yönünde iddialar var. Ankara, İstanbul, Diyarbakır tabip odalarının açıkladığı rakamlar, bakanlığın verilerinin doğru olmadığı açıkça görülüyor. Batman’da çok ciddi bir tablo ile karşı karışıyız. Filyasyon ekipleri doğru dürüst çalışmıyor. Devlet hastanesinde yer kalmamış durumda. Sadece Batman değil, Hakkari’de de durum vahim. Durumu Sağlık Bakanı’na soruyoruz, İstanbul, Ankara ve İzmir’in bakanısınız da, Diyarbakır, Hakkari, Batman, Van’ın Sağlık Bakanı değil misiniz? Nasıl bir sorumlulukla hareket ediyorsunuz.” 

Giresun’daki sel felaketine değinen Oluç, “Dere yatağının üzerine inşaatlar yapılmış, dere yatağının üzerine HES’ler yapılmış. Bu inşaatları kim yapıyor, kararları kim veriyor, o HES’lerin yapılmasına hangi bakanlık karar veriyor? Cengiz Holdingi, Limak, Kolin gibi iktidarın yanında olan yandaş şirketler yapmış. İktidarın desteğiyle Karadeniz bu felaketi yaşıyor” dedi.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “müjde” olarak Karadeniz’de doğalgaz rezervi bulunduğunu açıklamasını da değerlendiren Oluç, iktidarın bu yöndeki geçmişte yaptığı açıklamaları hatırlattı. Oluç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şapkadan tavşan çıkarma iktidarı haline geldiniz. Her hafta bir tavşan çıkarmanız gerekiyor. Çünkü artık iktidarınızı sürdüremiyorsunuz. İnsanlar başka türlü sizi izlemiyor. 2010’dan 2020’ye kadar hangi doğal kaynakların keşfini bu iktidar açıklamış. 2010 referandum öncesinde Cudi Dağı’nda petrol bulunmuş. 30 Mart 214 yerel seçimlerinden önce Diyarbakır’da kaya gazı bulunmuş. Bitmiyor 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde 16 Mayıs 2018’de Mardin ve Şırnak’ta petrol bulduklarını açıklamıştı bu iktidar. Ne oldu bu sözler, bu bulunan petrol, doğal gaz sözleri, hepsi gaz olup uçtu. Çünkü iktidar bu tür sözlerle seçim öncesi bu buluşlar ve icatlarla seçimleri kazanmaya çalışıyor.” 

Oluç, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan “Takviye Hazır Kuvvetleri”nin iktidarın bekasını korumak için oluşturduğunu söyledi. Oluç, toplumsal muhalefete karşı bu güçlerin kurulduğunu vurgulayarak, “Yüz binlerce polis, jandarma yetmedi, bekçi kanununu çıkardı. Bu iktidar içeride toplumsal muhalefete karşı her türlü gerginliği, kutuplaştırmayı bir an için uygulamaktan geri durmayacak durumdadır” diye belirtti. 

İktidarın dış politikasını da eleştiren Oluç, şunları söyledi: “Doğu Akdeniz, Ege, Libya, Suriye ve Kürdistan’da savaş hali var. Bu iktidarın ayakta kalmasının yolu da bu savaş politikasından geçiyor. Komşularımızla barış içinde, tüm kaynak ve imkanlarını ortak olarak kullanmak durumundayız. Bunun için savaşa ihtiyaç yok. Bunun için müzakereye, diyaloga ihtiyaç var." 

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) başkanına seslenen Oluç, sözlerini şöyle tamamladı: “Bak RTÜK Başkanı, senin hakkında araştırma önergesi verdik, basın toplantısını yaptık. Senin peşini bırakmayacağız RTÜK Başkanı! Haziranı ayından bugüne kadar 14 tane başvuru yaptık. RTÜK bizim başvuruları hala kurulunda görüşmeye almadı. RTÜK Başkanı başvurularımızın görüşülmesini engelliyor. Başvurularımızı değerlendirmek zorundasın. Yandaş ve iktidara yakın kanallarda HDP ve yöneticileri hakkında hakaret, iftira ve yalan haber yapılıyor. RTÜK Başkanı olarak kurul gündemine almak zorundasınız.”