HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Fransa'da derste ifade özgürlüğü konusunu anlatırken Hz. Peygamber karikatürü gösteren bir öğretmenin kafasının kesilerek öldürülmesi sonrasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un aldığı tutumu eleştirdi. Cinayeti kınadıklarını belirten Sancar, "HDP her türlü inanca aynı derecede saygı gösterme anlayışı üzerine kurulmuş bir partidir. Tıpkı halkların eşit kardeşliğini savunduğu gibi. Bu nedenle herhangi bir inancın aşağılanmasına yönelik saldırıları veya açıklamaları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmez. Ancak bir dinin saldırgan politikalara alet edilmesini de asla kabul etmez. Bu konuda tutarlı olabilmek için hem inançlara saldırılara karşı çıkmak aynı zamanda inançların istismarına da karşı çıkmak durumundayız" ifadelerini kullandı.
Mithat Sancar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bütün İskenderun halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, saldırıyı kınadığını tekrar belirtiyorum. Bu sabah da partimize yönelik operasyonlarla uyandık. Gözaltılar var, sayılarını şuan net olarak bilmiyoruz ancak bunun yeni bir durum olmadığını da biliyoruz. İktidarın sistematik, tutarlı davrandığı tek konu HDP'ye baskısıdır.
Bu iktidarı asıl korkutan güç HDP'dir. Bu korkuda da haklıdırlar. HDP, bu iktidarı ilk seçimde gönderecektir. Meslea Diyarbakır'da il eş başkanlarımız gözaltına alındılar, süreleri uzatıldı. YKS gaspı ve kayyım politikasıyla seçilme hakları ellerinden alınmıştı. Şimdi gözaltındalar. Üstelik bu gözaltılar bizim Diyarbakır programımızın başlamasından bir gün önce yapılmıştı. Sanki bizim orada halkla buluşmamızı bununla engelleyebileceklermiş gibi. Tabi ki olamadılar. Buna rağmen STK'larla buluştul, halkımızla buluştuk. Belki etrafımıza çember ördüler, iki kere önümüzü barikatlarla kestiler ama halkımız alkışlarla, gülümsemelerle ve zılgıtlarla selamlamayı bildi bizleri. Biz de gözümüzle onların haklarını sonuna kadar koruyacağımızı, mücadeleyi sonuna kadar yürüteceğimizi belirttik. Alkışlarını, dualarını aldık. Bu da iktidara dert olmaya devam ediyor. Bu dert bu iktidarı bitirecek.
Ne yapacaklarını şaşırdılar. Alo AKP hattı kurmuşlar. Şırnak ve ilçelerinde kendilerini İçişleri Bakanlığı tarafından kurulan bir birim olarak tanıtan kişiler aralarında HDP'li meclis üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi telefonla arıyorlar, HDP'li olduğunuz için pişmanlık yasasından yararlanmak ister misiniz? diye sorular soruyorlar. Saçmalık. Cizre'de iki binden fazla aile aranıp neden HDP'ye gidiyorsunuz diye soruyorsunuz.
Bu zalim iktidar iddia edildiği kadar güçlü değildir. Asıl olan bizim ortak mücadeleyi örgütleyebilme becerimizdir. Eğer bunu başarabilirsek bu iktidarın ne kadar zayıf olduğunu görecek, daha fazla güç biriktireceğiz. Faşist baskıları durdurmanın ne kadar kolay olduğunu göreceğiz. Bunu bekleyerek, bunu sadece seçimlere bel bağlayarak, bugünkü mücadeleyi yok sayarak başaramayız. Mücadele her gün yeniden kurulmalıdır. Eşitlik hak mücadelesi asla ertelemeye gelmez. Her gün yeniden yapılmalıdır. Birlikte yürümeye çalışalım göreceksiniz o gün geldiğinde, sandık kurulduğunda hiç de zor olmayacak.
"Bunun özü bütün halklara ait olan kaynakları bir avuç yandaşa peşkeş çekmektir"
Bu savaş ve zulüm politikalarının diğer ucunun ne olduğunu da biliyoruz. Ülkeyi derin krizlere ve yaygın yolsuzluklara sürüklemek. Sermayeyi, ülke kaynaklarını peşkeş çekmek. Genel Kurul'a gelen kanun teklifleri var. Bunun özü bütün halklara ait olan kaynakları bir avuç yandaşa peşkeş çekmektir. Bunları titizlikle takip ediyoruz. Komisyonlarda arkadaşlarımız her gün bu sömürülere karşı mücadelelerini sürdürüyorlar. Bütün ekoloji çevreleriyle, hak örgütleriyle sahada da çalışıyoruz. Bu mücadeleyi de büyütmeye kararlıyız.
Bütçe eleştirisi
Önümüzde bir bütçe var bu bütçe savaşa, yandaşa ve saraya bütçedir. Ülkenin kaynaklarını savaşa aktararak yoksullaşmayı derinleştiren bütçedir. İktidarın ömrünü uzatmak için yandaşı besleyen bütçedir. Yandaşı besledikçe yoksulun ekmeğini çalan bütçedir. Ekmeğini çalan bunu da başka türlü yalanlarla yürütmeye çalışan iktidarın sefaletini, saldırganlığı gösteren bütçedir. Çay fırlatarak askıya ekmek asarak bu ayıplarının, bu günahlarının sütünü örtemezler. Halkı kandıramazlar.
Askıda ekmek tepkisi: Bunu muktedirler anlayamazlar, bununla oynamasınlar
Askıda ekmek, yoksulların ezilenlerin kendi aralarında geliştirdikleri bir dayanışma yöntemiydi. Dayanışma yukarıdan dayatmayla olmaz, aşağıdan gönül birliğiyle olur. Dayanışma yoksulların ezilenlerin asaletidir, zerafetidir. Bunu muktedirler anlayamazlar, bununla oynamasınlar. Halk bunun farkındadır. Sefalet değil adalet istiyoruz. İnayet değil sosyal hak istiyoruz. Bunun için de bütün yoksulların birlikte mücadelesini istiyoruz.
Fransa'ya tepki
Fransa ile bir tartışma yaşanıyor. Burada samimi ve dürüst davranma zorunluluğu var. HDP her türlü inanca aynı derecede saygı gösterme anlayışı üzerine kurulmuş bir partidir. Tıpkı halkların eşit kardeşliğini savunduğu gibi. Bu nedenle herhangi bir inancın aşağılanmasına yönelik saldırıları veya açıklamaları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmez. Ancak bir dinin saldırgan politikalara alet edilmesini de asla kabul etmez. Bu konuda tutarlı olabilmek için hem inançlara saldırılara karşı çıkmak aynı zamanda inançların istismarına da karşı çıkmak durumundayız.
Fransa'da ortaokul öğretmeni vahşice katledildi. Elbette bu saldırıyı en net ve sert şekilde kınamak lazım. Burada bu saldırıyı bu vahşi cinayeti bahane ederek İslam'a yönelik aşağılayıcı tavırlara giren Fransız hükûmetinin tavrını da en net şekilde kınamak lazım. Öğretmenin vahşice öldürülmesini teşvik eden ve kınamayalanları da bu vahşeti bahane ederek saldırgan ve provakatif tavır sergileyen Fransız hükûmetine en net tavrımızı sergiliyor her iki tutumu da kınadığımızı belirtiyoruz. İnsanlar, inançlar kimlikler arasındaki eşitliği samimiyetle savunduğunuz zaman en güçlü barışı birlikte yaşamın en sağlam zeminini ancak bu şekilde kurabilirsiniz. HDP de bu yolda kararlılıkla yürüyen bir partidir."