HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Demokratik dönüşümün, özgür geleceğin ve büyük barışın inşasının güvencesi olarak üzerimize düşen bütün görevleri yerine getirmeye kararlıyız.Değişimin adresi ve güvencesi bizleriz. Evet, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları hiç şüphesiz önemlidir. Bu iktidar mutlaka gitmelidir. Bu iktidarı gönderecek güç, bu toplumun çoğunluğunda vardır. Ama yeni başlangıcı demokrasi, adalet, özgürlük ve barış üzerine inşa etme sorumluluğu da bizlerdedir" dedi.
HDP Danışma Kurulu, 14 Mayıs seçimleri gündemiyle bugün (23 Mart) toplandı. Toplantıya HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar'ın yanı sıra Ahmet Türk ve Sırrı Sakık’ın da aralarında olduğu çok sayıda siyasetçi, yazar, akademisyen ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Taksim Hill Otel’de yapılan basına kapalı toplantı öncesi HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar açıklamalarda bulundu.
“Bu düzeninin çürümüşlüğü halka çok ağır kayıplar yaşattı”
“Tarih yazma değil, tarih yapma mücadelelerinin çok kızıştığı, zamanın hızlandığı bir günde” bir araya geldiklerini belirten HDP’li Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bundan sonraki yol haritamızı belirlemek için yapacağımız istişareler bizim açımızdan çok değerli olacaktır. Evet, önemli kararları çeşitli istişarelerle dün (22 Mart) açıkladık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarma politikamızı yeniden gözden geçireceğimizi ilan etmiştik. Ondan önce aday çıkarma çalışmalarımız son aşamaya gelmiş ama depremde sadece yerin altı yarılmadı, yerin üstündeki düzen de bütün ağırlığıyla halkın üzerine çöktü. Bu düzeninin tüm çürümüşlüğü, yozlaşmışlığı ve zalimliği halka çok ağır kayıplar yaşattı. Can kayıplarımız çok büyük. Resmi sayılar 50 bin civarında olduğunu söylüyor ama bunun çok daha büyük olduğunu o yıkımı gören herkes tahmin edebilir. Acımız ve üzüntümüz büyük. Depremin yıkımı aynı zamanda bu düzeninin değiştirilmesi sorumluluğunun da ne kadar ağır ve ciddi olduğunu bizlere gösterdi. Yaptığımız tartışmalar, kurumlarımızda yürüttüğümü görüşmeler ve çeşitli çevrelerle gerçekleştirdiğimiz istişareler sonucunda ittifak güçlerimizle birlikte Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararına vardık. Bu kararımızı da dün Ankara’da bir basın toplantısıyla deklarasyon olarak kamuoyuna duyurduk. Bunlar sonra bizler, parlamento seçimleri için de mücadelemizi ve yolumuzu daha da ayrıntılandırarak, daha da güçlendirerek yürüyeceğiz.”
“Kötülük düzenine son verme kararlılığındayız"
14 Mayıs seçimlerini ‘tarihi dönemeç’ olarak nitelendiren ve bu süreçte ‘demokratik sorumluluk bilinciyle’ hareket etme konusunda kararlı olduklarını belirten HDP Eş Genel Başkanı Sancar, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) HDP’yi kapatma davasında “sözlü savunma seçim sonuna bırakılsın” taleplerini reddettiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
“Bu kararın ne anlama geldiğini elbette gayet iyi biliyoruz. Seçimlere girilirken bu davanın Demokles’in kılıcı gibi tepemizde sallandırılması planının devamı olarak değerlendiriyoruz. Bu karar verildikten sonra artık top AYM’de, daha doğrusu iktidarda. Yani bundan sonra davanın kaderi iktidarın insafına terk edilmiş durumda. Bizler de bu ülkenin geleceğini ve demokratik dönüşüm konusunu iktidarın insafına terk etme hakkına sahip olmadığımızın bilincindeyiz. Olmamamız gerektiği konusunda da geniş kesimlerin bir fikir birliği var. Bu nedenle, seçimlere HDP olarak girmenin ciddi riskler taşıdığı sonucuna vardık ve seçimlere Yeşil Sol Parti çatısı altında girme kararını verdik. Seçimler bizim için sadece bu dönemi sona erdirme değil, geleceği kurma açısından da tarihi bir öneme sahiptir. Karşımızda organize bir kötülük düzeni vardır. Bu kötülük düzeni her türlü zorbalığı kullanmayı kendine hak sanıyor, bu konuda sınır tanımıyor. Yalan aygıtlarıyla sürekli kamuoyunu yanıltma ve nifaklar sokarak demokrasi güçlerini ayrıştırma operasyonları yapıyor. Bizler bunun farkındayız. Bu kötülük düzeni demokrasiyi çökertmiştir, hukuku yok etmiştir, talanı bir ekonomik siyaset haline getirmiştir, sömürüyü hayatın her alanında yaygınlaştırmıştır. Biz bu kötülük düzenine son verme kararlılığındayız. Bunu yapabilecek gücümüzün olduğunun da farkındayız. Toplumun büyük çoğunluğunun da bu kötülük düzeninin bitmesi yönünde güçlü bir isteğe ve iradeye sahip olduğunu düşünüyoruz.”
“Bütün demokrasi güçleri birleşmek zorundadır”
"Bu iktidar mutlaka gitmelidir. Bu iktidarı gönderecek güç, bu toplumun çoğunluğunda vardır" diyen HDP’li Sancar, sözlerinin devamında demokrasi güçlerine çağrıda bulundu:
“Ama yeni başlangıcı demokrasi, adalet, özgürlük ve barış üzerine inşa etme sorumluluğu da bizlerdedir. Bizler bu görevi hem bugüne hem de geleceğe karşı tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz, değerlendiriyoruz. Sizlerle birlikte bugün yapacağımız tartışmalar bize bu yolda çok önemli katkılar sağlayacaktır. Kararımız açık, tutumumuz nettir: Bu iktidarı göndereceğiz, bu düzeni değiştireceğiz. Geleceği de yeni başlangıcı da yeni yaşamı da kurma konusunda güvence olma rolümüzü sonuna kadar yerine getirmek için her türlü çalışmayı hep birlikte yürüteceğiz. Çağrımız açıktır: Bütün demokrasi güçleri, iktidarın her türlü kötücül oyununa, bütün yalanlarına ve toplumu kaosa sürükleme planlarına karşı birleşmek zorundadır. Demokrasi güçlerinin birliği, en geniş mücadele ortaklığı ve en güçlü irade birliği bu seçimleri de başarıyla atlatmamızı sağlayacaktır. Biz diyoruz ki; birlikte başaracağız ve hep birlikte kazanacağız. Bundan başka çaremiz yoktur. Buna gücümüz yeter, buna imkanlarımız var, bu konuda toplumun büyük çoğunluğunun da desteği var. Yolumuz açık olsun.”
