Gündem

'İntifadayı ben başlatacağım' diyen Hayrünnisa Gül'den ikinci çıkış mı?

Davutoğlu'nun Fethullah Gülen ziyaretinden bilgisi olduğu öne sürülen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hâlâ sessizliğini koruyor

06 Mayıs 2015 12:53

11. Cumhurbaşkanı Abdulllah Gül’ün veda resepsiyonunda “Asıl intifadayı ben başlatacağım” sözleriyle çıkış yapan Hayrünnisa Gül’ün Pensilvanya polemiği nedeniyle Başbakan Ahmet Davutoğlu’na tepkili olduğu öne sürüldü.

Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün haberine göre, Hayrunnisa Gül'ün Davutoğlu’na tepkisini, “Biz tartışmaların dışında kalmak istedikçe zorla bizi işin içine çekmek istiyorlar” diye ifade ettiği iddia edildi.

Erdem Gül'ün Cumhuriyet'te  "Tepki yine Hayrünnisa Gül’den geldi" başlığıyla yayımlanan (6 Mayıs 2015) yazısı şöyle:

Davutoğlu ile Gül arasında karşılıklı birbirini yalanlamaya ve “kimin zihni daha berrak” atışmasına dönüşen Pensilvanya ziyareti tartışması büyüyor. Davutoğlu’nun Abdulah Gül’le birlikte ziyaret öncesi bilgi verdiğini söylediği iki isimden biri olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şu ana kadar tartışmaya girmemeyi tercih etti. Ancak ziyaret özellikle Davutoğlu’nun çevresi ve AKP içinde hararetle konuşuluyor. Ancak özellikle Gül’ün çevresi Davutoğlu’nun başlattığını düşündükleri tartışmadan rahatsızlıklarını ifade ediyor. Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül de rahatsız olan isimlerin başında geliyor. Edindiğimiz bilgilere göre Hayrunnisa Gül, tartışmadan duyduğu rahatsızlığı yakın çevresine ifade etti. Abdullah Gül’ün Köşk’te verdiği son veda ziyaretinde eşine yönelik AKP’den gelen eleştirilere karşı gazetecilere açıkça, “Neler yazılıyor, söyleniyor, insan inanamıyor. Ben her şeyi biliyorum. Şimdi ben de susuyorum, ama fazla susmayacağım; asıl intifadayı ben başlatacağım” demesi nedeniyle Bayan Gül açık sözlülüğüyle tanınıyor. Gül, Pensilvanya tartışması konusunda da Davutoğlu’na yönelik tepkisini, “Biz ısrarla bu tür tartışmaların dışında kalmak istiyoruz. Ama biz dışında kalmaya çalıştıkça bizi zorla, ısrarla işin içine çekmek istiyorlar” diye ifade ediyor.

 

'Cemaatle AKP koparken'

 

Davutoğlu Pensilvanya ziyaretini, dönemin Cumhurbaşkanı Gül’e Dışişleri Bakanı olarak New York’taki BM zirvesinde eşlik ederken gerçekleştirdi. Ziyaret, cemaatle AKP arasında henüz kopma yaşanmadığı ancak ilk soğuma işaretlerinin görüldüğü Gezi eylemlerinin hemen ardından ve dershaneler tartışması sürerken gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre Eylül 2013’te gerçekleşen ziyarete Davutoğlu, New York’tan kalabalık bir heyetle ve eşi Sare Davutoğlu ile gitti.

Taraflardan aldığımız bilgilere göre görüşme yaklaşık iki saat sürdü. Görüşmede, tek gündem maddesi olarak Suriye konuşuldu. Taraflar, Davutoğlu’nun “Gülen’i son kez uyarmaya gittim” sözlerini doğrulamıyor. Görüşme boyunca ağırlıklı olarak Davutoğlu, Suriye’ye yönelik Türkiye’nin sert tavrını anlatıyor. Davutoğlu, Esad rejiminin devrilmesini hedefleyen Türkiye’nin dış politikasını uzun uzun anlattıktan sonra, bakanlığının politikalarıyla ilgili de bilgi veriyor. Görüşme boyunca az konuşması dikkat çeken Gülen ise Suriye konusunda, “Demokrasiye geçişte Suriye’ye yardımcı olunmasının ve yanlarında olunmasının iyi olacağı” değerlendirmesini yapıyor. Davutoğlu’nun da Gülen’in bu sözlerine, “50 defa Suriye’ye gittiğini her defasında aldatıldığını” söyleyerek karşılık verdiği belirtiliyor.

Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak görüşmeye ilişkin, “Görüşmede Başbakan’ın söylediği gibi Hocaefendi’ye ‘dön’ çağrısı ya da ‘uyarı’ asla sözkonusu olmadı. Bu kesinlikle doğru değil. Hatta Başbakan ziyaret sonrasında ‘Aile büyüğümüzdür biz kendisini çok severiz. Çocuklarla ziyarete gittik’ şeklinde açıklama da yapmıştır” bilgisini verdi.

Pensilvanya polemiği AKP içinde de yakından izleniyor. Gül’e yakın AKP’liler, Gül’ün bu tartışmaya ve Davutoğlu’na kızgınlığının geriye doğru nedenleri olduğu belirtiliyor. Bu çerçevede Davutoğlu’nun siyasi kariyerini bizzat Gül’e borçlu olduğunun altı çiziliyor ve şu ifadeler kullanılıyor: “Davutoğlu, Gül onu çağırıp danışman yapmasa muhtemelen ‘stratejik derinlik’ kitabını yazmış akademisyen olarak hayatını tamamlayacaktı. Yine kendisini çağıran Dışişleri Bakanı olmasını sağlayan Gül oldu. Ancak Erdoğan’la birlikte Gül’ün ikinci kez cumhurbaşkanı olmasını da partiye yeniden dönmesini de engelleyen isim oldu.”