Gündem

Hidayet Karaca AİHM'e başvurdu

AİHM'e gönderilen dilekçede Karaca'nın kayıplarının telafisi için ivedilikle tahliye edilmesi talep edildi

06 Mayıs 2015 23:01

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Ağır hak ihlalleri ve telafisi imkansız mağduriyeti gerekçe göstererek yapılan başvurunun dilekçesinde, Karaca'nın derhal tahliye edilmesi ve kendisine 500 bin Euro tazminat verilmesi talep ediliyor.

Tahliye kararı veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararına da yer verilen başvuruda, Karaca'nın çalışma dönemi ile tutuklanma sürecinin detaylı şekilde anlatılarak, tutuklamanın keyfi olduğu ve hakkında verilen tahliye kararının uygulanmadığı belirtildi.

Tutukluluğun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ağır şekilde ihlal edildiği savunan dilekçede, "Bu konulara ilişkin olarak farklı tarihlerde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılmıştır. Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi'nin bugüne kadar karar vermemesi ve bireysel başvurunun müvekkil bakımından etkisizliği sebebiyle sayın Mahkemenize ayrı bir başvuru da yapılacaktır. Müvekkil adına yaptığımız tahliye talepleri de gerekçesiz bir şekilde reddedildiği için bu tutukluluk sebebiyle uğranılan telafisi imkansız manevi zarar gün geçtikçe artmaktadır. Ancak işbu başvuruyu yapmamıza sebep olan son olaylar sebebiyle müvekkilin hakları hiçbir şekilde tamir edilemez ve telafisi imkansız şekilde ihlal edilmiştir. Her ne kadar daha sonraki bir aşamada haksız tutukluluk sebebiyle maddi gideri talep etme imkanı olsa da, somut olayda maddi olarak giderilemeyecek ve telafisi imkansız bir zarar bulunmaktadır" denildi.

 

'Yaşananların tek telafisi tahliye'

 

"Müvekkil artık keyfi olarak tutukluluk statüsünden, ne yazık ki, 'rehin' statüsüne geçmiştir. Çünkü müvekkilimiz hakkında hukuk ve kanuna uygun bir tahliye kararı olduğu halde, mahkemenin bu tahliye kararı hiçbir surette uygulanmamaktadır. Hukuk devleti olması gereken bir ülkede bu durumun ne maddi ne de manevi telafisi bulunmamaktadır" denen dilekçede, yaşananların tek telafisinin AİHM'in vereceği tedbir kararı ile müvekkilin tahliyesi olduğu ifade edildi.

Dilekçenin sonuç kısmında ise, "Yukarıda geniş şekilde açıklanan ağır hak ihlalleri ve telafisi imkansız mağduriyet sebebiyle öncelikle AİHM içtüzüğünün 39. maddesinin uygulanması suretiyle müvekkilin derhal tahliye edilmesi yönünde tedbir kararı verilmesini; bu mümkün olmadığı takdirde, başvurumuzun kayda alınarak AİHS İçtüzüğü'nün 40. maddesi uyarınca acil olarak Hükümete bildirilmesine karar verilmesini; vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini; müvekkilin uluslararası bir medya grubunda en üst düzey yönetici olması hususu da göz önünde tutularak 500.000 Avro (beş yüz bin avro) tazminata hükmedilmesini ve yukarıda açıklanan hak ihlallerinin tespiti ile müvekkilin derhal salıverilmesi yönünde karar tesis edilmesini saygıyla vekaleten talep ederiz" denildi.

İlgili Haberler