T24 - Deniz Baykal’i ziyaret ettikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Vekili Cevdet Selvi'nin "Baykal içten kırgın, tek tek insanlara değil, kaderine kırgın" dedi. Baykal, Selvi'nin bu açıklamasının ardından 'kırgınım' diyerek neyi kastettiğini ve Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanlığına adaylığı konusunda açıklamalarda bulundu.
Fikret Bila'nın Milliyet gazetesinde bugün (20 Mayıs 2010) yayımlanan yazısı şöyle:
‘Kendime izin vermem’
Cevdet Selvi’nin açıklamasından sonra Baykal’a, kime kırgın olduğunu sordum:
- Sanıyorum Cevdet Bey kendi izlenimini söylemiş. Şu anda duygularımızla hareket etmeye hakkımız yok. İç dünyamız ayrı. Kırgın olmaya, küsmeye hakkımız yok. Duygularımıza tutsak olmaya hakkımız yok. Kendime bu konuda izin vermem. Elbette ibret alınacak olaylar var. Kimseye kırgın değilim. Sorumlulukla hareket etmemiz gerektiğini biliyoruz. Üzerimize düşeni yaparız. Şimdi küsme, sürtüşme zamanı değil.
‘Memnun olurum’
Baykal’a, dün gazetelere yansıyan anket sonuçlarını da sordum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığından sonra yapılan anketler, CHP’nin yüzde 32 düzeyine çıktığını gösteriyordu. Bu tabloyu nasıl yorumladığını sorduğumda şu yanıtı verdi:
- Yükselişten en çok ben memnun olurum, mutluluk duyarım. Daha da yükselmesi en büyük dileğim. CHP’nin hak ettiğine kuşku yok.
‘Başarılar dilerim’
Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığıyla ilgili soruma da:
- Hayırlı olsun. Kemal’e de yeni oluşacak yönetime de başarılar dilerim, karşılığını verdi.
‘Randevu isteyen olmadı’
Baykal’ın, il başkanları toplantısından sonra iletilen randevu talebini geri çevirdiği basına yansımıştı. İl başkanlarına neden randevu vermediğine ilişkin soruma şu karşılığı verdi:
- Hangi il başkanı randevu istemiş de vermemişim, çıksın söylesin. Bana bir randevu talebi gelmedi. Hiçbir il başkanı beni arayıp, size geliyoruz, demedi. Sadece Antalya il başkanı aradı, dönerken size uğramak istiyorum, dedi. Ona da elbette, buyur, dedim. Olay şu: İl başkanları toplantısına bildiğiniz gibi ben bir mesaj gönderdim. Sonra müzakere başladı. O arada bazı MYK üyeleri aradılar ve bazı il başkanlarının beni ziyareti düşündüklerini söylediler. Bu bana iletildiğinde müzakere daha bitmemişti. Müzakere bittikten sonra, yine MYK üyeleri arayıp, aynı şeyi söylediler ama il başkanlarından bir talep gelmedi. Anladığım kadarıyla kamuoyuna öyle bir açıklama yaptılar ama arkasından belki biraz da mahcubiyetten sonra bakarız, falan diyerek dağıldılar. MYK üyeleri, daha önce söyledikleri için beni tekrar arayıp, işte sonra bakarız diyorlar gibi bir bilgi aktarınca ben de zorlamayın, dedim. Anladım ki beni ziyarette zorlukları var. Benim il başkanlarına randevu vermemem söz konusu olabilir mi?
İl başkanlarına kırgın değilim
Baykal, il başkanlarına bir kırgınlığının da söz konusu olmadığını söyledi. İl başkanları toplantısına gönderdiği mesajda yeni bir genel başkan seçilmesi ve yönetim oluşturulması istediğini tekrarladığını belirtti. İl başkanlarının da adaylığını açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu’na doğru yönelmelerinin normal olduğunu, bunu zaten öngördüğünü de vurguladı.
Akıldaki isim
Bugünkü bilgilerle bakınca, Mustafa Özyürek’in, “Baykal’ın aklındaki isim Kemal Kılıçdaroğlu” sözlerinin bir dil sürçmesi olmadığı da anlaşılıyor. Parti yönetiminin görüşmesi sırasında Baykal’ın, Kılıçdaroğlu’nun ismini zikrettiği, ancak bazı itirazlarla karşılaştığı bilgisi de yansımış durumda. Baykal’ı üzenin isim değil, izlenen yöntem olduğu anlaşılıyor.
