Gündem

'Hayır' demeseydik onursuz olurduk

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi'nin İran'a yaptırım kararıyla ilgili konuştu.

10 Haziran 2010 03:00

T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi'nin İran'a yaptırım kararıyla ilgili olarak, "Biz 'hayır' dememiş olsaydık, kendimizi inkar etmiş olurduk, imzalarımızı inkar etmiş olurduk, bu onursuz bir davranış olurdu. Biz bu onursuzluğu kabul edemezdik. Böyle bir yanlışa ortak olmak istemeyiz. Çünkü tarih bizi affetmez" dedi.

Başbakan Erdoğan, Türk-Arap İşbirliği Forumu (TAF) Dışişleri Bakanları 3. Toplantısı ile TAF Ekonomi Forumu 5. Toplantısı'nın ortak açılışında konuştu. Erdoğan konuşmasında, BM Güvenlik Konseyi'nin dün İran'a karşı aldığı yaptırım kararını değerlendirdi.

 Erdoğan, "Biz 'hayır' dememiş olsaydık, kendimizi inkar etmiş olurduk, imzalarımızı inkar etmiş olurduk, bu onursuz bir davranış olurdu. Biz bu onursuzluğu kabul edemezdik. Böyle bir yanlışa ortak olmak istemeyiz. Çünkü tarih bizi affetmez. Gelecek kuşaklar nesiller bizi affetmez. Onun için 'Biz duruşumuzu omurgalı sergilemek durumundayız' dedik ve bu adımı attık. Bugün de meselenin diplomatik yollarla çözülmesini sağlıyoruz, bu çabalarımız devam edecek ve çıkan sonuca kimsenin başka anlamlar yüklememesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum" dedi.

 

Yine şiir okudu: "Türk Arapsız yaşayamaz"

 

İstiklal Marşı'nın şairi, merhum Mehmet Akif'in, Türklerle Arapların kardeşliğini çok anlamlı iki dizeyle ifade ettiğini belirten Erdoğan, Akif'in, "Türk Arapsız yaşayamaz; kim ki yaşar der, delidir / Arabın, Türk hem sağ gözüdür, hem sağ elidir" dizelerini anımsattı.

 

Başbakan Erdoğan, "Arap ülkeleriyle, yani ortak coğrafyayı paylaştığımız, ortak bir kültürü, ortak bir medeniyeti paylaştığımız kardeşlerimizle sıcak ilişkiler kurmamız, ülkelerimizin refahı ve huzuru için mücadele vermemiz çeşitli yorumların ortaya atılmasına sebep oluyor. Özellikle bugünlerde, Türkiye içinde ve uluslararası basında 'Türkiye'nin ekseni mi değişiyor', 'Türkiye farklı bir mecraya mı gidiyor', 'Türkiye Batı'dan mı uzaklaşıyor' şeklinde yorumlar yapılıyor. On yıllardır Türkiye'nin Arap dünyasıyla ilişkilerini perdeleme, örtme, engelleme çabası içinde olanlar, bugün bir kez daha bu gayretlerine yoğunluk veriyorlar" dedi.

 

Erdoğan, "Şunu hatırlatmakta fayda görüyorum, Türkiye, o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üye olmak için 1959'da ilk başvuruyu yapmıştı. Aradan geçen 46 senede hiçbir ciddi somut adım atılmadı. 2005 yılında biz katılım müzakerelerini başlattık, şu anda da bu müzakereler devam ediyor. Avrupa Birliği içinde kimi ülkeler müzakereleri yavaşlatmaya çalışıyor, engel çıkarmak isteyenler oluyor, Türkiye'nin üyeliğini tartışmaya açmak isteyenler, şevkimizi kırmak isteyenler oluyor. Hiç birine aldırmıyoruz, biz reformlarımızı kararlılıkla yapıyoruz. Aslında gizli ajandalarının da farkındayız ama buna rağmen AB müktesebatının gereği neyse bunu yapmaya devam ediyoruz. Aslında bu bir testtir. AB bir teste tabi olduğunun hala farkında değil. Samimi mi değil mi bunu göreceğiz" diye konuştu.