Dünya
Deutsche Welle

Hava kirliliği küresel sağlığı tehdit ediyor

BM'ye göre hava kirliliği, küresel hastalıkları tetikleyen en önemli çevresel faktör. Hızlı kentleşmenin yaşandığı ülkelerde yaşayanlar hava kirliliğine maruz kalanların başında geliyor.

23 Mart 2019 11:47

BM'ye göre hava kirliliği, küresel hastalıkları tetikleyen en önemli çevresel faktör. Hızlı kentleşmenin yaşandığı ülkelerde yaşayanlar hava kirliliğine maruz kalanların başında geliyor.Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te, dizel arabalarla çevrili bir yeşil alan, yok olma tehlikesinden son anda kurtuldu. Şehrin geride kalan son yeşil alanlarından biri olan Vake Park'ta otel inşa etmek isteyen bir yatırımcı ile halk arasında beş yıl süren savaşın ardından, alana buldozer girmesine izin verilmedi. Vake Park'ta kamp kurarak otel çalışmasını protesto eden "Tiflis Gerilla Bahçeciliği" adlı grubun mensubu, çevre aktivisti Merab Keçkoşvili, sözkonusu gelişmenin hava kirliliğine karşı verilen mücadelede yalnızca minik bir zafer olduğunu söyledi. "Aktivist grupların çabaları bu mücadele için yetersiz" diye konuşan Keçkoşvili, "Böyle devam edersek, şehir beş yıl içinde yaşanmaz hale gelecek" diyor. Gürcistan hava kirliliğiyle mücadelede yalnız olmasa da bu durumdan en kötü etkilenen ülkelerden biri. Sağlık Ölçüm ve Değerlendirme Enstitüsü'nün (IHME) verilerine göre, 2017'de kirli havadan kaynaklanan ölüm oranında Gürcistan'dan daha yüksek bir yüksek ölüm oranına sahip olan tek ülke Kuzey Kore idi. O yıl, her bin Gürcü'den biri hava kirliliği nedeniyle yaşamını yitirdi. Kısa süre önce yayınlanan Birleşmiş Milletler (BM) raporunda, artık sigaradan bile daha fazla insan öldüren hava kirliliğinin "küresel hastalıkları tetikleyen en önemli çevresel faktör" olduğu belirtiliyor. Hava kirliliğinden kaynaklanan ölümlerin yılda 6 ila 7 milyon arasında olduğunu tahmin eden rapor, politikacılara "acil eylem" çağrısında bulunuyor. Rakamlar aydınlatıcı değil BM'nin açıklamasından tam bir gün önce, Mainz Üniversitesi'nin yine hava kirliliğinden kaynaklanan küresel ölüm oranını mercek altına alan araştırması yayınlandı. Her iki rapor da, yılda yaklaşık dokuz milyona yakın insanın bu nedenle öldüğünü ortaya koydu. Ancak araştırmacılar, Mainz Üniversitesi'nin verilerinde ortaya konulan oranın, genel bir belirsizlik içerdiğini vurguladı. Çalışmayı yürüten isimlerden olan, Max Planck Enstitüsü Atmosferik Kimya Direktörü Jos Lelieveld, "Eleştirel tutumumuzu sürdürmeliyiz çünkü burada kayda değer bir belirsizlik mevcut. Ama yine de bu rakamlar, hava kirliliğinin temel bir sağlık riski olduğunun açık göstergesi" diye konuştu. Önceki raporlarda da benzer belirsizlikler bulunduğunu söyleyen Lelieveld, "Sonuç olarak, bu konuda bir şeyler yapmamız gerekiyor" dedi. Hava kirliliğinin etkilerinin ölçülmesinin de oldukça zor bir iş olduğu biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü'nde (DSÖ) uzman olarak görev yapan Sophie Gumy, "Hava kirliliği ölüm nedeni değil, risk faktörüdür" diyor ve insanları öldüren şeyin akciğer kanseri ve felç gibi hastalıklar olduğunu sözlerine ekliyor. Kirli hava tehlikesi Güney ve Doğu Asya, dünya üzerinde genellikle hava kirliliğinden en çok etkilenen bölge olarak görülüyor. AirVisual tarafından geçen ay yayınlanan bir rapora göre, 2018'de en fazla kirliliğe maruz kalan 50 kentin hepsi Asya'da ve bunlar arasında en kötü etkilenen 30 kentten 22'si ise Hindistan'da. Ancak bu çalışmada birçok ülkenin değerlendirmeye alınmadığını da belirtmekte fayda var. "Hindistan ve Çin hava kalitesini rapor ediyor ancak diğer ülkelerde böyle bir sistem mevcut değil" diyen Gumy, Afrika gibi hakkında çok az veri mevcut olan bölgeler olduğunu söylüyor. IHME'ye göre, 2017 yılında hava kirliliğinden dolayı en yüksek ölüm oranlarına sahip olan on ülkeden beşi Doğu Avrupa'da, biri Doğu Asya'da, bir diğeri Okyanusya'da ve üçü de Sahraaltı Afrika'da bulunuyor. İlginç örneklerden biriyse Orta Afrika Cumhuriyeti. Vatandaşları ortalama yaşam süresi ve gelir bakımından dünyada en alt sıralarda yer alan Orta Afrika Cumhuriyeti'nde hava kirliliği kaynaklı ölüm oranı, Bosna-Hersek'e yakın. Balkan ülkesi, havayı en çok kirleten kömür formu olan linyiti kullanan verimsiz elektrik santralleri nedeniyle eleştirilerin odağında. BM raporuna göre, hava kirliliğine en fazla maruz kalan kişiler, hızlı kentleşme eğilimi olan ülkelerde yaşayanlar. Bunların yanı sıra "odun, kömür, mahsul kalıntısı, gübre ve gazyağı gibi yanan yakıtlara bağımlı olan yaklaşık 3 milyar insan" da sorundan aynı derecede muzdarip. Zorlu bir mücadele Bu, yoğun trafik saatlerinde yolların siyah duman saçan eski püskü arabalarla tıkandığı Tiflis'te hemen göze çarpıyor. 2016 yılında Gürcistan Teknik Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmaya göre, başkent caddelerinde olan otomobillerin çoğunluğu 1999'dan önce üretildi. Verilere göre ayrıca, kişi başına düşen yeşil alan miktarı da Avrupa standartlarının altında. Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin Gürcistan bürosunda çalışan Erekle Uruşadze, "Gürcistan'da otomobillerin zorunlu olarak teftişe tabi tutulmasına yalnızca birkaç ay önce başlandı" diyor. "Geçen yıla kadar havayı kirleten ancak bu yüzden para cezası ödemediğiniz arabaları kullanabiliyordunuz." Uzmanlar, küresel hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkisini azaltmak için, en kısa zamanda fosil yakıtları kullanmaktan vazgeçilmesi ve denetim mekanizmalarının iyileştirilmesi gerektiğini söylüyor. DSÖ uzmanı Gumy, "Hava kirliliği önlenebilir bir şeydir" diyor ve ekliyor: "Toplum, beraberinde daha az kirlilik getiren tercihler yapma seçeneğine sahip." Ajit Niranjan © Deutsche Welle Türkçe
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle