Gündem

Hastası tarafından öldürülen doktorun kızından babasına mektup: Sana hep "Sen çalışırken öleceksin" derdim, bunu kastetmemiştim

"Sırf beni sensiz bırakmamak için bile olsa elinden geleni yaptığını biliyorum"

08 Ekim 2018 12:03

Hastasının silahlı saldırısıyla ölen psikiyatri uzmanı Dr. Fikret Hacıosman’ın klinik psikolog kızı Beril Zeynep Hacıosman (28), babası anısına kaleme aldığı yazıda, “Sana hep ‘Sen çalışırken öleceksin’ derdim şakayla karışık. Ben bu lafı söylerken yaşlılıktan veya yorgunluktan ölmeni kastetmiştim hep” dedi.

Dr. Fikret Hacıosman’ın geçen hafta, tedavisini üstlendiği hasta tarafından öldürülmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırırken kızı Beril Zeynep Hacıosman da acısını sosyal medya hesabından “Babamın anısına” başlıklı bir yazıyla paylaştı. Babasının fotoğrafları eşliğindeki yazıda Beril Zeynep Hacıosman duygularını aktarırken “Hayatın 4 sıfatın etrafında şekillendi. Evlat, eş, hekim ve baba... Evlatlığını anne ve babanın, eşliğini annemin, hekimliğinin takdirini ise 24 sene şifa dağıttığın insanlara bırakıyorum. Ben şimdi hayatımda ilk defa sana bendeki seni anlatacağım. Ve sen, bu yazı bittiğinde benim için ölümsüzleşeceksin” dedi.Babasına daha önce şakayla karışık, “Sen çalışırken öleceksin” dediğini hatırlatan Hacıosman, şöyle devam etti:

"Çalışırken öleceksin..."

“Çalışmayı, hastanede olmayı, insanlara şifa dağıtmayı çok severdin. Bak gene haklı çıktım. Çıkmaz olaydım ama çıktım işte. Ben bu lafı söylerken yaşlılıktan veya yorgunluktan ölmeni kastetmiştim hep. Kısmet böyleymiş. Sen hep 'İnsan alnına ne yazılmışsa onu yaşar' derdin. Senin alnına da böyle bir ölüm yazılmış. Başımla beraber deyip canı gönülden kabul ettiğine adım kadar eminim. Hayatta kalmak için yeterince çaba harcamadığını düşünüp sakın suçlama kendini. Elinden geldiği kadar savaştığına eminim. Sırf beni sensiz bırakmamak için bile olsa elinden geleni yaptığını biliyorum. Ama işte, bazı savaşlar kazanılmaz. Sen farklı bir insandın. Duygularını benim ve annemin yaptığı gibi allayıp pullayıp dile getiremezdin. Çocukluğumda çok bozulurdum bu işe. Ama yıllar geçtikçe anladım ki önemli olan sözler değil, davranışlarmış. Babalığını dibine kadar yaptın.”