CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Almanya’daki Deniz Feneri Derneği davasını değerlendirdi. Baykal, ciddi bir hukuk devletinde ve çağdaş bir demokraside bir dava nasıl incelenir, iddialar nasıl ortaya konulur, yargılama nasıl yapılır ve kimsenin itiraz edemeyeceği bir sonuç nasıl ortaya konur, bunun mükemmel bir örneğinin görüldüğünü söyledi.
Baykal, şöyle konuştu:
“Almanya kendi coğrafyasında, kendi topraklarında bu iş yapıldı diye ayağa kalkıyor. Hayranlıkla izlediğimiz bir yargılama sistemiyle net bir sonuca kısa sürede ulaşıyor ama bizimle bu kadar ilgili bir konuda, bir ayağı burada olduğu halde hala kıpırdayabilmiş değiliz. ‘Bize bir şey söylenmedi’ diyor bizimkiler. Almanlara birisi bir şey söyledi de mi oldu? İlla birisinin bir şey mi söylemesi mi lazım? Sen devlet değil misin, yolsuzluğu sezemiyor musun, göremiyor musun? Bak Almanlar gördüler, üzerine yürüdüler, kanıtladılar, mahkûm ettiler. Sen farkında değil misin? Bu yolsuzlukların arkasında neylerin yattığından bilgi sahibi değil misin? Devletin bütün olanakları senin elinde. Elin Almanı fark ediyor, sen niye fark etmiyorsun? Bu dramatik bir tablo.”
Dişli hamlesi göstermelik Almanya’daki yolsuzluğu kişisel bir ahlaksızlık olayı değil çete olayı olarak tanımlayan Baykal, “Siz Şaban Dişli olayında da çok ciddi bir kararlılıkla mücadele verdiniz. Başbakan ‘haram yiyeni aramızda barındırmayacağız’ dedi ve Dişli ile yollarını ayırdı. Şimdi buradan çıkış nasıl olur? Ülkemiz ne bekler?” sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Bunların hepsi göstermelik. Başbakan artık köşeye sıkıştığı, çaresiz kaldığı noktada asgari bir hareketle işten kurtulmaya çalışıyor. Oraya kadar direniyor. Son noktada Şaban Dişli’yi parti yönetiminden ayırdılar ama yine başrollerde, yine beraber, içli dışlı. Yolsuzluk yaptığı için ayırdınız, o zaman niye dokunulmazlığını kaldırmıyorsunuz, yargının önünü açmıyorsunuz? Bu konuda ne oldu? Cemil Çiçek açıklama yapmış, ‘savcılar harekete geçsin, geçmiyorsa bize ne’ demeye getiriyor. Öyle bir şey olur mu? Çocuk mu avutuyorsun? Savcılar harekete geçecekmiş? Hangi babayiğit savcı harekete geçecek? Zekeriya Karaman’ı, Başbakan’ın oğlunun nikah tanığı olduğu ve çok yakın akrabalık ilişkileri içinde olduğu bir insanı hangi cesaretle kim tutuklayacak, nereye götürecek? Siz buna imkan mı veriyorsunuz?”
Çiçek'ten savcılara çağrı
Türkiye mahçup olmasın Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konu Türkiye’yi mahcup etmeyecek bir şekilde, Türkiye ayağı Almanya’ya paralel olarak aydınlatılabilmelidir. Ben bunu bir genel talep olarak söylüyorum ama bunun böyle işleyeceği konusunda umutlu olduğumu maalesef söyleyemiyorum. Türkiye’de bu işin çığırından çıkmakta olduğunu, hukuk devletinin çok ciddi şekilde yaralanmış olduğunu, hukukun Türkiye’de işlemesinin olağanüstü güç noktaya geldiğini görüyoruz.”