Sabah, şiddetli bir baş ağrısıyla uyanmanızı dert etmediniz kendinize. Ne de olsa ağrı kesiciniz var yanınızda. Ancak güne çok sevdiğiniz meyveli müsli’yle başlamanız için en az 2 saat beklemeniz gerekiyor. Neden mi?
Sağlığımıza ne kadar dikkat edersek edelim, zaman zaman hastalanıp ilaçlara gerek duyduğumuz dönemler oluyor. Ancak ilaçlardan optimal yarar sağlamak için bazı noktaları kesinlikle göz ardı etmemeliyiz, örneğin çeşitli besinlerden mutlaka kaçınmamız gerektiği gibi. Çünkü, sağlıklı bir yaşamda son derece önemli role sahip olan bazı besinler, ilaçlarla birleştiklerinde “şifa” yerine “dert” yaratabiliyor!
Sabah baş ağrınız için aldığınız ağrı kesiciden sonra 2 saat beklemenizin nedeni de bu gerçekten kaynaklanıyor aslında. Çünkü, müslinin içeriğindeki lifler, ağrı kesicilerin etkilerini ya geciktiriyor ya da azaltıyor. Bunun sonucunda da ilacınız etkisini gösteremiyor!
İLAÇ-ALKOL İYİ İKİLİ DEĞİL
Bazı grup ilaçların bir arada alınmamaları gerektiğini hemen hepimiz biliyoruz. Aynı şekilde, ilaç ile alkolün iyi bir ikili oluşturmadıklarını da! Ancak maalesef bazı besinlerin ilaçların işlevlerini olumsuz yönde etkileyebildiklerinden çoğumuz hala haberdar değiliz.
Oysa soframızda her zaman baş tacı ettiğimiz besinler, ilaçların işlevlerini olumsuz yönde etkileyerek sağlığımızı tehdit edebiliyor. Örneğin, kanın sulanmasını sağlayan bir ilacı kullanırken, yeşil sebzelerden kaçınmamız gerekiyor. Çünkü yeşil sebzelerin içeriğinde bolca yer alan K vitamini, tam tersine kanın pıhtılaşmasında önemli bir rol oynuyor.
Dolayısıyla, yeşil sebze tükettiğimizde kanın pıhtılaşma riski artıyor. Bunun sonucunda da, ender de görülse tromboz ya da felç gelişebiliyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Gökhan Akkan’dan aldığımız bilgiler doğrultusunda, hangi grup ilaçları, hangi besinlerle birlikte almamanız gerektiği hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.
BU KOMBİNASYONLARDAN KAÇININ!
Kanda pıhtı oluşumunu önleyen ilaçlar ile yeşil sebzeler:
Tromboz riski veya kalp damar hastalıkları nedeniyle reçetenize kanda pıhtı oluşumunu önleyen bir ilaç yazılmışsa, yeşil sebzeleri aşırı tüketmemeye özen gösterin.
Nedeni: Yeşil sebzeler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan K vitamininden bolca içeriyor. Bu fonksiyonları nedeniyle de pıhtılaşmayı önleyen ilaçların etkilerini azaltıyor. Dolayısıyla günlük K vitamini alımını kısıtlamanız gerekiyor.
Demir preparatları ile çay:
Bilhassa biz kadınlar demir eksikliğini ek preparatlarla telafi etmek zorunda kalıyoruz. Ancak demirin vücut tarafından emiliminde sorun yaşanmaması için bu preparatları çayla birlikte almamaya dikkat edin.
Nedeni: Demir iyonları, çay, kahve ve kırmızı şarapta bulunan tanin adlı bir asitle çözülmesi zor bir kompleks oluşturuyor. Dolayısıyla kan dolaşımına karışamadan vücuttan atılıyor. Asit oksalit içeren süt ürünleri de aynı etkiyi yaratabiliyor.
Bazı antibiyotik ve osteoporoz ilaçları ile süt ürünleri:
Bazı antibiyotik (tekrasiklin, flurokinolon) grubu ile süt ürünlerini aynı zamanda almayın. Bu kural, kemik yıkımına karşı kullanılan osteoporoz tabletleri için de geçerli.
Nedeni: Kalsiyum, antibiyotik ve osteoporoz ilaçlarında bulunan bazı maddelerle birleştiğinde vücut, ilaçlardaki etken maddelerin emilimini gerçekleştiremiyor. Bu maddeler değerlendiremeden boşaltım sistemiyle dışarıya atılıyor.
Anti alerjenler, kalp ve kolesterol ilaçları ile greyfurt:
Bu meyve pek çok ilacın etkisini yüzde 70 oranında artırabiliyor. Dolayısıyla, sağlığınızın olumsuz etkilenmemesi için ilaçlarınızı asla greyfurt suyuyla almayın.
Nedeni: Greyfurt suyu; bazı ilaçların vücutta yıkılmalarını sağlayan bir enzimin işlevini engelliyor. İlaçlar vücutta daha uzun süre kalınca sahip oldukları etki artıyor. Bunun sonucunda baş ağrısı, kalp ritim bozuklukları, yüksek tansiyon gelişebiliyor.
Antidepresanlar ile protein içeren besinler:
Bu kural, proteinden zengin tüm besinleri kapsamıyor. Sadece kuru fasulye, salam ve peynir gibi uzun süre işlem gören proteinli besinler sorun oluşturabiliyor.
Nedeni: Antidepresanların içinde yer alan monoaminoksidaz engelleyiciler, proteinden zengin gıdalarda bulunan tiramin adlı aminoasidin vücut tarafından yıkılmasını zorlaştırıyor. Bunun sonucunda da kan basıncı yükselebiliyor.
Ödem çözen ilaçlar ile meyan kökü:
Diüretik ilaç kullanırken, sağlığınızın olumsuz etkilenmemesi için, tedavisi süresince, içeriğinde meyan kökü bulunan şekerlemelerden uzak durmanızda yarar var.
Nedeni: Meyan kökü ekstresi, diüretik ilaçlar gibi idrar miktarını artırıcı etkiye sahip. Fazla idrarla birlikte vücuttan atılan potasyum miktarı da artıyor. Hâlbuki sinir, kas ve kalp sisteminin sağlıklı işleyebilmesinde potasyum önemli bir rol oynuyor.
Doğum kontrol hapları ile kılıç otu:
Her ne kadar uzmanlar bu konuda henüz fikir birliğine varmasalar da, yapılan pek çok araştırma, yüksek dozda alınan kılıç otu preparatlarının doğum kontrol haplarının etkilerini azalttığını gösteriyor.
Nedeni: Kılıç otu otu, doğum kontrol hapının karaciğerdeki yıkımını artırıcı etkiye sahip. Böylelikle hapın etken maddesi kana karışamıyor ve koruma etkisi de yarı yarıya azalıyor.
Ağrı kesiciler ile kepekli besinler:
Lifli besinler sağlığımız için çok önemli bir etkiye sahip olsalar da, ağrı kesicilerle birlikte alındıklarında bu ilaçların etkilerini azaltabiliyorlar.
Nedeni: Lifli maddeler, ağrı kesicilerin içindeki maddeleri kendilerine bağlayarak ince bağırsaktan emilimini yavaşlatıyor. Bunun sonucunda ağrı kesiciler ya çok az etki ediyor ya da hiç etki etmiyorlar.
(FORMSANTE - FUNDA ÇATAR)