AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun başkanlığını yaptığı Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'yle ilgili kurulan alt komisyonda 16 yaşında girdiği hapishaneyi anlatan Abdurrahim Semavi "Hanefi Avcı, Mardin Tugayı’nın baş işkencecisiydi; bana ilk tokadı atan da Atilla Koç’du. 1991 yılında benden helallik istedi" dedi.
TBMM’de 1980 askeri darbesinin birçok insanın sağ çıkamadığı Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi'yle ilgili kurulan Alt Komisyonda 16 yaşında girdiği cezaevini anlatan Abdurrahim Semavi, “Bana ilk işkenceyi yapan çok yakın zamanda bakanlık yaptı bu hükümette” dedi. Semavi, komisyon üyelerinin isim vermesi konusunda ısrar edince, “Belgeleyerek vermem lazım tabiri caizse. Şimdi sözler bir itham altında… Yani Hanefi Avcı, Mardin Tugayı’nın baş işkencecisiydi. Dinlemek istiyorsanız 12 Eylül'de Nusaybin Kaymakamı'nın kim olduğunu zaten öğrenirsiniz, Atilla Koç’tu ve bana ilk tokadı atan Atilla Koç’tu. Bunu 91 yılında helallik dilemek için İzmir’e geldi, buldu, benden helallik diledi, o ayrı bir şey” dedi.
Semavi'nin açıklamaları
Miroğlu, Diyarbakır 5’No’lu Cezaevi Komisyonu son toplantısında işkencecilerini açıkladı. Darbeden bir ay sonra uçak kaçıran ‘şeriatçılara’ cezaevinde verilen görevi anlattı. Alt Komisyon tutanaklarında Semavi’nin konuşması şöyle:
“Hava korsanlarıyla ilgili bir anekdotu aktarmak istiyorum. 4 şeriatçı hava korsanı 12 Eylülden yaklaşık bir ay sonra bir uçak kaçırdılar ve Diyarbakır’da hasbelkader operasyonla yakalandılar. Bunların adı Yılmaz Yalçıner, Ömer Yorulmaz, Mekki Yassıkaya ve Hasan Güneşer. Bunlar, tabii, on binlerce farklı siyasi düşünceye sahip olan bir zindanda sadece şeriatçı olan 4 tane insan. Onların dışında, bugün yaşayan, 5-6 şeriatçılıktan içeri giren başka şey, onlar ortak bir koğuş kurmak istiyorlar. Derken cezaevi idaresi çocukları da onlara vermek istiyor, 'bunlara Atatürkçülüğü öğretir misiniz?' diyor, onlar da 'Evet' diyor. Lakin, 31’inci koğuştur, o koğuşun adı. O koğuşta tek bir samimi itirafçı çıkmadı. Bunun tarihî, bütün belgeleriyle ortadadır. Tek bir samimi itirafçı çıkmadı. 41 tane koğuşta onlarca, yüzlerce Şahin Dönmez’ler çıktı ama 31’inci koğuşta, bu şeriatçıların tek nasihatleri 'Kendiniz gibi olun'du.
"Evet, ben de Nusaybinliyim. Şimdi, işin ilginç tarafı, bana ilk işkenceyi yapan çok yakın zamanda bakanlık yaptı bu hükûmette. Hoş benden helallik dilemeye yıllar sonra gelmişti. Yine işkence yapan birçok şey, Sayın Orhan Miroğlu Vekilim dahi bilmiyor, Mardin Tugayı’nda işkenceci başı bu ülkede Emniyet Genel Müdürlüğü yaptı. Hâlâ daha Türkiye’nin bildiği isimler. Ben o isimlerin yeri geldikçe bilgilerini veririm."
"İsmini şimdi verin"
CHP Mersin Milletvekili Durmuş Fikri Sağlar'ın araya girip "Şimdi verseniz iyi olur çünkü onları da dinleyeceğiz" demesi üzerine "Belgeleyerek vermem lazım" diyen Semavi'nin konuşması şöyle:
"Şimdi sözler bir itham altında… Yani Hanefi Avcı Mardin Tugayı’nın baş işkencecisiydi. Dinlemek istiyorsanız 12 Eylül'de Nusaybin Kaymakamı'nın kim olduğunu zaten öğrenirsiniz, Atilla Koç’tu ve bana ilk tokadı atan Atilla Koç’tu. Bunu 91 yılında helallik dilemek için İzmir’e geldi, beni buldu, benden helallik diledi, o ayrı bir şey. Şu anda bile insani olarak görüşürüm. Ama o dönemin Nusaybin’in hem kaymakamıydı hem belediye başkanıydı."
