Politika

Hamdolsun Türkiye'nin eksenini kaydırdılar

Eksen kayması eleştirilerini anımsıyor musunuz: Yoktu öyle bir şey. Ama onlar bu sözlerle 'vakıayı değil; görmek istedikleri Türkiye’yi' amaçlıyorlardı. Zamane bunu kanıtladı

05 Ağustos 2013 22:07

 

Murat Kapkıner

Üstat Rasim Özdenören işin aslını, değerli Mustafa Karaosmanoğlu neredeyse ayrıntılar verdi.

Onlara karşın bir şeyler yazmak, hatta ben gibi birinin, kafasının en az bastığı bu konularda bir şeyler yazması belki küstahlık.

Ama…

Bu ‘ama’ları bilirsiniz; “netice-i kelam” ben de varım demektir. (Ben söylemiştim (!))

“One münit” olayından hemen sonra şöyle yazmıştım: “Bundan sonra Arap halklarının başlarındaki diktatörlere tahammül etmeleri olanaksızdır. Yakın değilse de orta vadede, Ortadoğu’da demokrasiler, hiç değilse cumhuriyetler bekliyorum”. Ben vadeyi uzun tutmuştum ama yakın vadede, birkaç ay sonra bildiğiniz, Arap Baharı denilen olaylar başladı. (O günler bu ilintiyi hatırlatan bir yazı daha yayınlamıştım.)

Önce, (parantez kabul edin) bu kalkışmalarda yüz binlerle ifade edilen can maliyetini her millet göze alamaz; özür dileyerek söylüyorum, mesela biz Türkler.

Arap halkları cahil bırakılmıştır, eti görmedikleri için ciğerle idare etmişlerdir ama eti görmesinler (erdemi); gördüklerinizi yaparlar çünkü yeryüzünün çok asil birkaç kavminden biridirler.

Her şeyin başı o “One münit”tir.

Usta yazarlarımızın ayrıntılarını söyledikleri “durum okumaları”nda bu çıkışı merkeze oturtmak gerekir. İsrail aşağılandı; Türkiye, kredisi itibariyle nerdeyse eski Osmanlı oldu. Daha da olacaktı; şimdilik tekere çomak sokmaya devam ediyorlar.

Şu eksen kayması eleştirilerini anımsıyor musunuz: Yoktu öyle bir şey. Ama onlar bu sözlerle “vakıayı değil; görmek istedikleri Türkiye’yi” amaçlıyorlardı. Zamane bunu kanıtladı. Şöyle:

Türkiye şimdi dünyada yapayalnız; tüzel kişilik olarak; tüm Arap halklarının, ezilmişlerin sevgilisi olsa da.

Bu baharlar esnasında …Öyle emperyalist memperyalist oyunuydulara inanacak kadar saf olmadığınızı, “One münit” oyunu olduğunu görmenizi istiyorum.

…esnasında Batı, devrimcilerin yanına balıklama atladı: “Başaracaklar; şimdiden yanlarında olalım; bilirsiniz; petrol metrol…” Fransa Libya’da devrimcilerin yanında savaştı hatta. O zaman da demokrasi-memokrasi gibi dertleri yoktu; bu gün olmadığı gibi. ABD bir diktatörü korumak için bir başka diktatöre savaş açtı ve adamı ‘biraz astı’ sonunda. Ve o günler, bütün dünya gibi, Hükümet’imiz de “One münit”in nelere kadir olacağını göremediği için (salt bizim Hükümetimiz) önce çekimser kaldı. Dünya’yı olayın altında neyin var olduğu enterese etmiyor, salt yararı enterese ediyordu. Onlar da “One münit”i bilmiyorlar ama ileriyi görüyorlardı.

İleriyi gördükleri için kısa zamanda uyandılar ve “One münit”i doğru okumayı becerdikleri anda; “bindiğimiz dalı kesiyoruz, acil çark etmemiz gerek” dediler ve Suriye’de durdular. Bu güne kadar Suriye’nin halledilmemiş olmasının nedeni budur; Batı’nın ayması esnasına denk geldi. Olayların başlamasından sonraya denk gelmişti aymaları.

Şimdi bütün Ortadoğu’da olup bitenlere (Türkiye başta) bakın (Mısır, Tunus vs.). İşin, makarayı geri sarma çabasından başka bir şey olmadığını görürsünüz: “Yok arkadaş! Bizim yararlarımız için fevkalade iyi geçindiğimiz diktatörlerimizi geri verin; n’oluyor olum: Müslüman Tayyip İmparatorluğu geliyor; Başta İsrail, sonumuz demektir: Gezegenin her anlamdaki rezervlerinin bulunduğu coğrafyalara”.