Sanatçı ve AHBAP (Anadolu Halk ve Barış Platformu) kurucusu Haluk Levent, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nda 17 Ağustos’ta yanan ve sabotaj ihtimali üzerinde durulan 200 dönümlük ormanlık alanı gezdi. Sosyal medyada paylaştığı mesajlardan sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile diyaloğa giren Levent, “Söylediklerimizin karşılığını almak güzeldir. Polemiğe girmeye, kahramanlığa soyunmaya gerek yok" dedi.
Ayvalık'ta çıkan orman yangınında 15 hektar alanın zarar görmesinin ardından sanatçı Haluk Levent bölgenin ağaçlandırılması için çağrı yapmış; sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda "Oraya villa yapamayacaksınız! Her tarafına fidan diktirecem arazinin hodri meydan!" ifadesini kullanmıştı. Bunun üzerine Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yanan alanların ağaçlandırılması faaliyetine katılacağını belirterek sanatçı Haluk Levent'in seslendirmesi durumunda türkü sözlerini kendisinin yazabileceğini belirtmişti.
Hürriyet'ten Gülden Aydın, Haluk Levent'le birlikte Ayvalık Tabiat Parkı'na gitti. Gülden Aydın'ın haberi şöyle:
Bu kavrulmuş alanda yürürken kendimizi cinayet mahallinde hissediyoruz. Çam ormanı, barındırdığı kuşu, kaplumbağası, geyiği, sincabı, domuzu, kirpisiyle katledilmişti. Toprak da ateşte kavrulmuş, kapkara betona dönüşmüştü.
"Bizim yapacağımız, bunu alkışlamaktır"
Bu ölüm sessizliğini Levent bozuyor. “Bu bir soykırım. Çok yangın gördüm, ertesinde hemen gittim. Bazılarında biraz olsun toprak, ot gördüm. Bugünkü kadar dehşete düştüğümü hatırlamıyorum. Burası kavrulmuş. Sanki yüzlerce yıldır yeşermemiş ve yeşermeyecek bir toprağın üzerindeyim.” Olduğu yere çöküyor, gitarıyla hüzünlü bir Ege türküsü söylüyor. “Deniz üstü köpürür/ Kayığa da binsen götürür…”
Yanan bölgenin arka tarafındaki yamaçta, Orman ve Su Ürünleri Bakanlığı’nın iş makineleri ölü toprağı sıyırıyor, kavrulan ağaçları temizliyor. Dikilecek fidanlar için hazırlık yapıyor. Levent, ormanın yakılmasının ardından sosyal medyada yaklaşık 500 bin takipçisiyle paylaştığı mesajları ve Orman ve Su Ürünleri Bakanlığı’yla kurduğu diyalog sonrası gelişmeleri anlatıyor:
“Mesajlarımda ormanları yakıp devletten nemalanacakları yazdım. Siz de var mısınız, herkesi Ayvalık’taki yangından sonra oluşan tahribatı kurtarmaya, fidan dikmeye bekliyorum, dedim. Çok büyük ses getirdi.”
Mesajlardan sonra sosyal medyadaki resmi hesabından Haluk Levent’e teşekkür eden Orman ve Su İşleri Bakanlığı, “Hiç merak etmeyin, kasımda ağaçlandıracağız’ mesajı yayınladı. Levent, çok mutlu olduğunu anlatıyor.
“Söylediklerimizin karşılığını almak çok güzeldir. Polemiklere girmeye, kahramanlığa soyunmaya ‘Bakın ben ne kadar muhalifim’ demeye gerek yok. Bir şey söylemişiz, karşımızdaki ‘tamam’ demiş. Bizim yapacağımız, bunu alkışlamaktır.” En son 26 Ağustos’ta Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, basın toplantısında Levent’in bestelemesi durumunda ormanla ilgili türkünün sözlerini yazacağını söyledi. Levent de “Yeter ki isteyin Bakanım. Yeter ki ormanları yakanlar amaçlarına ulaşmasınlar. Ben bütün besteleri yaparım” cevabını verdi. Şimdi sıra fidan dikiminin tarihini beliremeye geldi.
Türkiye için milat olacak
Levent, bayramdan sonra Tarım ve Su Ürünleri Bakanlığı’nda Daire Başkanı Mithat Ateş’le çay içip sohbet etmek için Ankara’ya gidecek. “Fidan dikim gününü öğrendikten sonra takipçilerimle paylaşacağım. Herkes fidanını alıp gelecek ya da Bakanlık fidanları hazırlamış, bizler de gönüllü katılıyoruz, diyeceğim. On binlerce insan gelecek. Türkiye için milat olacak” diyor. Ormanlarımız için sivil inisiyatifle devletin el ele vermesinin Türkiye’de başka örneği olmadığını söylüyor:
“Böyle kurtaracağız ülkeyi. Elimizde kalan ormanları vermeyelim. Bundan sonra nerede yangın var, Haluk Levent, AHBAP orada. Kaz Dağları, Torbalı, Dersim fark etmez. Bundan güzel cevap olabilir mi orman yakan rantçılara?”
"Hükûmeti suçlamak partizanlıktır"
Tüm hükûmetlerin bu konularda duyarsız olduğunu söyleyen Levent sözlerine şöyle devam etti:
“Çevre duyarlığım ilk kez devlet katında cevap buldu, bir sanatçıyı kale aldı. O kadar çok tahrip edildi ki ormanlar. Herkes AKP döneminde olduğunu düşünüyor. Oysa bütün hükûmetlerde aynı. Değişen hiçbir şey yok. Hükümeti suçlamak işin partizanlığına kaçar.”
Yılalrdır çevre aktivisti
Levent çevre aktivistliğinin üniversite yıllarına dayandığını anlatıyor:
“Yatağan, Gökova’daki eylemlerde hep vardım. Çok dayak yedim. Mersin Kazanlı’da Caretta caretta’ların yuvalanmasını engelleyen soda fabrikası, Mersin Akkuyu, Sinop Gerze, Kazdağları için… 1998’de, orman yakıp rant alanı açanları protesto amacıyla 11 saat 55 dakikalık konser verdim. 2004’te, Keşan’dan İğne Ada’ya kadar döşenecek petrol boru hattı projesini engellemek için... 12 saat 5 dakika sürmüştü.”
