Halk sağlığı uzmanı doktor Nuriye Ortaylı, dünyadaki aşı adaletsizliğine dikkat çekerek, "Küresel aşı savaşları kimseye hayır getirmeyecek" düşüncesini dile getirdi.
Ortaylı Yetkin Report'ta kaleme aldığı yazıda, "Serbest ticaretin şampiyonu ABD, şirketlerin ürettikleri aşıları başka ülkelere göndermelerine izin vermiyor. Biden yönetimi, Trump’ın 2020 yazında ilaç şirketleriyle yaptığı kontratlara, ABD pazarının ihtiyacı öncelikli olacak şeklindeki maddelere sahip çıkıyor. 'Pandemiyi her yerde yenmeden hiçbir yerde yenemeyiz' sloganı bir yandan tekrarlanırken yapılıyor bunlar. Diğer yandan İngiltere ile Avrupa Birliği arasındaki aşı savaşları, şimdilik, karşılıklı suçlamalar ve tehditler şeklinde devam ediyor. İngiltere, kişi başına aşılama açısından zengin dünyanın en önde giden ülkesi. Kendisi de aşı üreticisi, ama ürettiği aşıların ihraç etmediği gibi, AB’nde üretilen Pfizer ve Moderna aşılarını da kullanmış durumda." ifadesini kullandı.
Ortaylı şunları kaydetti:
"Aşılamada bir türlü anlamlı bir organizasyonu ve hızı sağlayamayan AB ülkeleri beceriksizliklerini, diğerkamlıkla açıklıyor ve aşılamada geri kalmalarının nedenini topraklarında üretilen aşıların çoğunu ihraç etmelerine bağlıyorlar. BBC’ye göre, AB’de üretilen aşıların yalnızca %30’unu ihraç etti. Şimdilik, baskılar yüzünden ertelense de yakın bir gelecekte AB, bayraktarlığını yaptığı, serbest pazar ilkelerini çiğneyerek aşıların Birlik sınırları dışına çıkmasına yasak getirebilir.
Dünyada şu anda kullanılmakta olan Covid aşılarının üreticilerinden alınan 2021 yılı tahmini üretim miktarları ile dünya nüfusunun tamamını aşılamak mümkün olmayacak. Zenginler kulübü kendi arasında kavga ederken hala elliden fazla ülkede tek bir doz aşı bile yapılmadı. Geriye kalanların çoğunda da DSÖ’nün öncelikle hedeflediği risk gruplarının aşılanması uzak bir hedef. Aşının adaletli dağıtımı en azından şu anda pek mümkün görünmüyor. Küresel üretim kapasitesinin arttırılması, yeni yeni üreticilerin devreye girmesi gerekli.
Özellikle orta gelir grubundaki birçok ülke aşının üretim sürecinin birçok bölümlerini üstlenecek kapasiteye sahip. Eğer aşının “sahibi” olan şirketler patent haklarından, pandemi kontrol altına alınana kadar vaz geçer ve sahip oldukları “know-how”ı paylaşmaya razı olurlarsa aşı üretimini arttırmak mümkün olacak. Ancak ne şirketler ne de bu büyük şirketlerin çıkarlarını savunan hükümetler buna yanaşıyor.
En son Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, Dünya Ticaret Örgütü’ne baş vurarak Covidle mücadelede kullanılacak aşı, tedavi ve diğer teknolojilerin fikri mülkiyet haklarının pandemi kontrol altına alınana kadar askıya alınması önerisinin ABD, AB, Kanada ve Avustralya tarafından engellendiğini yazmıştık. Uzun uzun dayanışma nutukları atan politikacıların kapalı kapılar ardındaki marifetleri budur.
Dünya Sağlık Örgütü ve Sınır Tanımayan Doktorlar gibi uluslararası sivil kuruluşlar, baskıya devam ediyorlar. Umalım başarılı olsunlar. Haziran-Temmuz’a kadar kendi nüfuslarını tamamen aşılayıp sonra ürettikleri aşıları yoksullara satıp zenginliklerine zenginlik katmayı düşünenlerin hain planları bozulsun."