Yaşam

Halis Toprak: Karıma zulüm ettim, bittim

Neredeyse tüm mal varlığını yitiren Toprak, başına gelenleri 33 yıllık eşinden boşanmasına bağlıyor.

26 Ekim 2008 03:00

Neredeyse tüm mal varlığını yitiren Toprak, başına gelenleri 33 yıllık eşinden boşanmasına bağlıyor.

Bir dönemin ünlü Halis Ağa'sı olan şimdi ise bankasının borçlarını ödemek için uğraşan Halis Toprak, ilk eşine çok haksızlık yaptığını söylüyor: "Onun şansı iyiydi. O olsaydı, böyle olmazdı. Ona zulüm ettim, başımıza bu geldi. İçten affederse bizim işlerimiz düzelir." 

-İş ve özel hayatınızda da pek çok badireler atlattınız. Nasıl hissediyorsunuz şimdi kendinizi?
- İyiyiz dersek, yalan olur. Çok üzgünüm.

- Peki söyler misiniz şu an kendinizi nasıl görüyorsunuz?
- Ben kendimi hiç affedemiyorum.

- Bu kadar mal mülk, yatlarınız, katlarınız, helikopterleriniz bir bir elinizden çıkarken ne hissediyordunuz, içiniz cız etmiyor muydu?
- Etmez mi? Ben bunların hepsini alın terimle yaptım, normal fiyata gitselerdi borcum biter, üstüne de para kalırdı.

- Hiç ağladınız mı bunlar olurken?
- Çoook. En çok da Carlton'a üzüldüm. Çok üzücü, bunlar dünyada bir daha ele geçmez ki...

- Bu evin yani Aslanlı Köşk'ün satışı da gündeme gelmişti bir ara. Ne oldu, kurtardınız mı burayı?
- Burası da 15 milyon dolara gidiyordu! Allah yardım etti de alıcı çıkmadı, kurtardık. Halbuki bu ev 600 milyon dolarlık ev. Engin Akçakoca olsaydı satardı. Allah razı olsun, merhamete geldiler.

- Kim merhamete geldi?
- Ahmet Bey (Ertürk). Ahmet Bey'le Engin Akçakoca arasında dünya kadar fark var. Bizim sanayi tesislerine karışmadı çünkü insanlar çalışıyor orada. Bu evi de sattırmadı. Holding binamızı da felç etmedi. Ümitliyim, inşallah bu paramızı da öder, ben inanıyorum. Engin Akçakoca gibi başkalarını kayırma derdinde değil.

- 'Gayrimenkul meraklısıyım,' diyorsunuz siz. Elinizden değerli mallar çıktı ama Halis Ağa da mal bitmez herhalde! Çocuklara mal mülk kaldı mı?
- Haram olsun! Çocuklarımın hepsine ev, araba, dükkân verdim, onlarınkini de sattılar. Şimdi hepsi bir evde toplandılar, maaşlarını alamıyorlar, felaket, facia.

- Burada mı yaşıyor hepsi?
- Annelerinin yanında yaşıyorlar. Neyse, o dertleri açmayın. Çok adil hareket edilmedi, çok haksızlık yaptılar.

- Çocuklarınızın sayısı kaç?
- 12. Biri Salim Toprak, biri Özlem Hanım'dan olan oğlum. Ayşe Hanım'dan 10 çocuğum var; sekiz kız, iki oğlan.

- Şimdi tekrar baştan başlayacak gücü hissediyor musunuz kendinizde?
- Bu paraya bağlı. Eğer verirlerse gene eskisi gibi çalışırım.

- Vermezlerse?
- Vermezlerse de kalanları da satacağız. Ama müşteri çıkmıyor, herhalde hisse senedi satarız. Ama kalanlar ne yapacak? Çalışanlar? İş mi var memlekette?  (SABAH)