Balıkesir’de bir lisede işlenen cinsel tacizle ilgili davadan çıkan karar, hem hâkim adaletindeki hem de suç ve ceza sistemindeki çarpıklığı bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşları 18’den küçük 4 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla yargılanan okul müdür yardımcısı A.D, suçu sabit gören mahkeme tarafından ceza alt sınırından 8 ay hapse mahkum edildi. A.D’nin, eylemi eğitim öğretim ilişkisini kullanarak işlediği için cezasını 12 ay hapse çıkaran mahkeme, iyi hal indirimi uygulayarak 10 aya indirdi.
Milliyet’ten Ayşegül Kahvecioğlu’nun haberine göre, mahkeme 4 kız çocuğuna karşı cinsel tacizde bulunan müdüre verilen 10 aylık hapis cezalarını ise “yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluştuğu” gerekçesiyle ayrı ayrı erteledi. Toplamda 40 ay (3 yıl 4 ay) hapse mahkum edilen müdür, her bir kız çocuğuna sadece bir kez cinsel tacizde bulunduğu ve her bir işlediği suça karşılık 2 yılın altında hapis cezasına çarptırıldığı için bir gün bile cezaevine girmeden kurtulmuş oldu. Sanık A.D’nin, 4 kız öğrenciye cinsel tacizden yargılanırken “okul yöneticiliği” mülakatında 96 puan aldığı ve müdür olarak yeniden başka bir okula atandığı ortaya çıktı.
Takdir indirimi yapıldı
Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesi geçtiğimiz günlerde skandal bir karara imza attı. Balıkesir’de bir lisede müdür yardımcılığı yapan A.D. hakkında 4 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla dava açıldı. Mahkeme, kararında, sanık A.D.’nin, 18 yaşından küçük kız öğrenciler M., N., M. ve E.’ye cinsel tacizde bulunduğuna karar verdi. Ancak aynı dosyada 4 taciz fiilini ayrı ayrı cezalandıran mahkeme, tartışma yaratan ucube karara imza attı.
Ayrı ayrı verilen 4 kararda da, “Sanığın ..’ye karşı cinsel taciz suçu sabit görülmekle eylemine uyan ve suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanık eylemini eğitim ve öğretim ilişkisinden kaynaklanan nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiğinden cezası 1/2 oranında artırılarak 12 ay hapis ile cezalandırılmasına; sanığın duruşmadaki iyi hali lehine takdiri indirim sebebi sayılarak cezası takdiren 1/6 oranında indirilerek, 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği bildirildi. Kararda, sanığın cezasının para cezasına çevrilmesine veya ertelenmesine yer olmadığına da hükmedildi. Ayrıca, sanığın cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kamu kurumlarında çalışmaktan yasaklanmasına da karar verildi.
Ceza alt sınırdan
TCK’nın 105. maddesinde düzenlenen “cinsel taciz” suçu 2014’te değiştirilmiş ve maddeye suçun çocuklara karşı işlenmesi hali de eklenmişti. Değişiklikle çocuklara karşı cinsel taciz suçunun cezası artırılarak, “6 aydan 3 yıla kadar hapis” cezası olarak belirlenmişti. A.D. ise, lehe olan önceki kanun düzenlemesinden yararlanarak, suçun eski halindeki 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmış oldu. Mahkemenin verdiği 8 aylık mahkumiyet kararı ise cezanın alt sınırına yakın verildi.
‘Bir daha yapmaz’
Mahkemenin, suça zaten alt sınırdan verdiği hapis cezasının iyi hal indirimine de uğramasının yanı sıra, mahkeme sanık hakkında hükmün açıklanmasının da geri bırakılmasına karar verdi. Bu kararına ise, “Sanığın, daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması ve kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasını” dayanak gösterdi. Sanık A.D.’nin, 5 yıl süre ile kasten yeni bir suç işlememesi kaydıyla serbest bırakılmasına karar verildi. Yani mahkeme, 4 ayrı kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğuna karar verdiği A.D.’nin, aynı suçu bir daha işlemeyeceğine yönelik kanaatiyle A.D.’yi serbest bıraktı. Toplamda 40 ay (3 yıl 4 ay) hapse mahkum edilen A.D, her bir kız çocuğuna sadece bir kez cinsel tacizde bulunduğu ve her bir işlediği suça karşılık 2 yılın altında hapis cezasına çarptırıldığı için bir gün bile cezaevine girmeden kurtulmuş oldu.
96 puanla müdür oldu
Sanık A.D’nin savunmasında kullandığı, “Ben Türk adaletine güveniyorum. Bu olay, benim için atılmış bir iftiradır ve sadece söze dayanmaktadır. Ben suçsuzluğuma inanıyorum. Hakkımda öncelikle beraat kararı verilmesini talep ediyoruz ancak aksi bir kanaatte ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullanması ise dikkati çekti.
Cezasının infazı tamamlancaya kadar kamu kurumlarında çalışmaktan men edilen müdür yardımcısı A.D.’nin, yargılama devam ederken, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “okul yöneticiliği” mülakatında 96 puan aldığı ve başka bir lisede bir üst makam olan müdürlüğe atandığı da ortaya çıktı.
