Arslan, Konfederasyon Genel Merkezi'nde düzenlenen "Toplumsal Yaşamda ve Çalışma Hayatında Engelli Olmak Söyleşi Programı"nın açılışında konuştu.
Engelli üyeleri için sağladıkları imkanları anlatan Arslan, engelli üyelerinin HAK-İŞ'te daha etkin görevler üstleneceği, daha fazla inisiyatif alabileceği yeni bir modeli çalışma hayatına sunmak istediklerini söyledi.
Arslan, daha fazla engellinin çalışma hayatında yer almasını istediklerini belirterek "Engellilerin, birilerinin himayesinde, inisiyatifinde yardım alan değil ülkesine, milletine, devletine hizmet eden, yaptığı hizmetin karşılığında da ücretini alan bireyler olması için HAK-İŞ'in yapması gereken çok işler olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Konfederasyon ve sendika binalarında engellilerin hayatını kolaylaştıran bazı değişiklikler yaptıklarını bildiren Arslan, bu konuda devletin ve belediyelerin de yapması gerekenler olduğuna dikkati çekti.
Arslan, herkesin engelli olabileceğini ve engellilerle empati yapılması gerektiğini belirterek, "Engellilerimizin sorunlarını, taleplerini onların gözünden, onların baktığı yerden bakarak çözmek en kolayı olacaktır diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.
"Asgari ücretlilerin de masada olduğu yeni bir modele ihtiyaç var"
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, 2025 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere bugün ilk toplantısını yaptığını anımsatan Arslan, HAK-İŞ olarak, komisyonda yer almadıklarını ancak TÜRK-İŞ'in talebi olduğunda sürece katkı vermeyi sürdürdüklerini söyledi.
Arslan, kendilerinin ve TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay'ın da komisyonun yapısına ilişkin eleştirileri olduğunu anımsatarak, asgari ücretlilerin de masada olduğu yeni bir modele ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Asgari ücreti belirleme sürecinin, Türkiye'nin en büyük toplu sözleşmesi niteliği taşıdığına dikkati çeken Arslan, "Bugünkü Asgari Ücret Tespit Komisyonunda bizim beklediğimiz bir asgari ücretin çıkmayacağı açık. Peki, niye bir ay bu konuyu tartışıyoruz? Maalesef bir ay bir tiyatro eserini seyreder gibi seyrediyoruz. Sonunda, ocak ayının başına gelince her zaman bizim başımıza gelen Türkiye'nin de başına geliyor. Hükümetle işveren anlaşıyor ve bir asgari ücret belirleniyor. O nedenle içeriğinin de, modelin kendisinin de, komisyonunun yapısının da tartışıldığı yeni bir çalışmaya ihtiyacımız var. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısında daha kapsayıcı, daha katılımcı, uzlaşmaya dayalı bir anlayışı hakim kılmazsak asgari ücreti her yıl bir ay tartışırız, sonunda da dağ fare doğurur." diye konuştu.
Komisyonun ilkelerinin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aile mefhumunu güçlendirecek ve işçileri aileleriyle beraber değerlendiren bir asgari ücret içeriğine ihtiyacımız var. Yani evli, iki çocuklu bir işçinin ücretinin belirlenmesi, onların aile yükümlülüklerini yerine getirebileceği bir ücretin, bir düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. Aksi halde işçiyi tek başına değerlendiren ve onun üzerinde oluşturulan rakamların gerçek rakamlar olmadığının da ortaya koyulması gerekiyor."
Asgari ücreti belirleme sisteminin böyle devam etmesi halinde, birkaç yıl içinde çalışanların yüzde 70'inin asgari ücretli hale gelebileceğini ifade eden Arslan, "Asgari ücret belirlenirken sadece asgari ücretle çalışanların değil asgari ücretin üzerinde çalışanların ücretlerinin de belli bir noktaya taşınması gerekiyor." dedi. (AA)