Bir yandan halkın sultanı olmasına rağmen bir yandan ulaşılmaz yıldız kimliğini korumayı başaran Türkan Şoray hayatının en özel anlarını ve en derin duygularını anlattı.
Sizinle ilgili çıkan son kitap, Feridun Andaç'ın Türkan Şoray'la Yüz Yüze'nin yeni baskısı
Hayat benim için sinemaydı. O kadar hakikiydi ki onun için şöhret olmak beni hiç şaşırtmadı.
Karakterimi değiştirmedi. Bir dönem sinemadan başka hayatım olmaz diye düşünüyordum. Ama evlenmek de varmış.
Ankara'ya gittiniz...
Birdenbire bir evlilik hayatına geçiş ve çok farklı bir yaşam. Zaten bunu ilk Yağmur'u hastanede kucağıma verdikleri an yaşamıştım.
O tür sahneleri çok çevirdiğim için gözüm kameraları aradı. O kadar alışık olduğum bir mizansendi ki ama bu gerçekti.
Yalnız mı hissettiniz kendinizi evlendiğinizde?
Ankara'da yardımcı da bulamadığım için tek başıma kalmıştım. Cihan çekime gidiyor, onun pantolonlarını ütülüyor, yemekler hazırlıyor, bulaşık yıkıyor, çocuğumla ilgileniyordum. Bir gün unutmuyorum, gene evde misafirler vardı. Televizyon açık kalmış, müzik sesi tanıdık geldi. Baktım, televizyondaki benim! Hayatla dalga geçer gibi şarkı söylüyor, gayet dekolte bir kıyafetle incecik bir Türkan. Kilo almışım, o görüntüyle hiç alakam yok. Müthiş bir yabancılaşma yaşadım kendime.
Üzüldünüz mü?
Üzülmedim de çok garip bir duyguydu. Ona da sinemacı beynim dedi ki "Bu ileride inanılmaz bir film sahnesi olur..."
Kaç sene kaldınız Ankara'da?
Bir sene kaldık. İstanbul'a geldik. Üç sene sürdü evliliğimiz.
Önce deli gibi âşık olunuyor size, güzelliğinize, hoşluğunuza, yaptıklarınıza. Ama ilişkiden bir süre sonra fark edilmemeye başlıyorsunuz. Boşandığım güne kadar kendimde görmediğim mücadeleci yönümü keşfettim. Yalnızlık, kişiliğimi bulmam adına bana çok yardımcı oldu.
40 yaşıma kadar fatura yatırmamıştım
Boşanmak, annenizin vefatı, Rüçhan Adlı'nın kaybı, kızınızla tek başınıza kalmak, bir yandan da hayat geçiyor telaşı yaşadınız mı?
Her yaşadığınız sizi ister istemez güçlü kılıyor. Annem büyük destekti. Rüçhan Bey bir hayli büyüktü benden. O da bir baba gibiydi. Ondan sonra Cihan...Ayrıldıktan sonra tamamen tek başıma kaldım. Evin bütçesinden ödenecek faturalara kadar, bütün sorumluluklar üstünüze kalıyor. 40 yaşıma kadar fatura yatırmayı bilmiyordum. Bunlar başıma gelmeseydi bu kadar güçlü olduğumu anlayamazdım.
Mesafeli ama aynı zamanda kırılgan bir duruşunuz var. Sanki kolay değil size yanaşmak. Erkekleri korkuttuğunuzu düşünüyor musunuz? Bunu aşan kaç erkek oldu hayatınızda?
Bu onların sorunu ama maalesef aşamadılar.
Sizinle beraber olacak erkek nasıl olmalı?
Çok duygusal ve çok duyarlı... Erkekleri zamanla anlıyorsunuz. Daha genç yaşlarda düş kırıklıkları ve üzüntüler yaşanıyor. Biz hep erkekler bizi anlasınlar istiyoruz ama, belki onların da suçu değil.Niyetleri kötü değil. Sadece kadınlar kadar duyarlı değiller.
Sizi hak ettiğiniz kadar sevdi mi erkekler?
Hayatımdaki erkeklerden hak ettiğim sevgiyi göremedim. Oysa gerçekten sevilecek bir insanım.
Hayatınızda kaç kez âşık oldunuz?
Gerçek aşkı yaşadım diye düşünüyorum. Sanatçıyım. Aşk esas şeylerden biri hayatımda. Aşk yaşama ihtiyacını çok hissettim.
Böyle zamanlarda platonik aşklar da yaşadım.
Ne kadar zamandır hayatınızda aşk yok? Son 10 sene?
Evet yok. Aşkın yaşı yoktur denir. Kalbimi pır pır ettirecek biri çıkmadı karşıma. Belki o gözle bakmıyorum artık.
Siz mi sert duruyorsunuz?
Öyle şeyler öğreniyorum ki, mesela 'Filanca sana ne kadar âşıktı,' diyorlar.
Niçin söyleyememişler?
Onu bilmiyorum.
Şu anki ruh haliniz nedir?
Huzursuzum. Hep bir yere yetişecek gibi bir acele var içimde.
Senaryolar, çalışmalar, setler olsun. Hiç şikâyet etmem.
Bu hayatı istiyor musunuz yeniden?
Tabii sinema çok önemli. İnsanlara güzel bir şeyler verebilmek istiyorum film yoluyla. Şu an bir senaryo çalışmamız var.
Yönetmenliğini yapacağım bu filmin. Beynim her zaman sinemayla meşgul. Onu unuttuğum an köşeye çekilmem lazım.
Hayatınızı kim yazsın istersiniz?
Kızım. Yağmur beni insan olarak yeni keşfetmeye başlıyor. Ben hayatımdaki her şeyi en ince ayrıntısına kadar kızıma anlattım.
Belki o sonra yazabilir... O bilsin istedim, hayatıma dair her şeyi.
Kızım aşk acısı çeksin istemem
Selim İleri demiş ki 'Türk Sineması'nın Sultan'ı olmuş bir kişinin bu kadar yalnız bir hayat sürmesi bir romancı olarak beni çok düşündürüyor.' Bu yalnızlığı siz mi seçtiniz?
Yalnızlıktan kasıt, başımı göğsüne koyacağım bir erkeğin olmaması mı? Evet onu belki zaman zaman hissediyorum ama onun dışında yalnız yaşamayı da seviyorum.
Zaman zaman kendimi savunmasız da hissediyorum. Ne kadar güçlü olmaya çalışsam da, bazen tek başıma kalıp gözyaşı döktüğüm zamanlar da oluyor.
'Âşık olmamı kızım istiyor,' der misiniz?
Güzel şeyler yaşamamı istiyor tabii. Eve kapanmış değilim.
Kendinizde neyi eleştirirsiniz?
Aşırı gelgitleri olan biriyim. İçimde çok farklı kişilikler vardır. Her kadından bir parça var içimde. Zaman zaman da çok karamsarım. Zaman zaman kendimi savunmasız da hissediyorum. Soğukkanlı değilimdir, özellikle kızımla ilgili konularda telaşlıyım.
Kızınıza hayatla ilgili en çok ne söylersiniz?
Sevecen, harika gülen, neşesiyle etrafa ışık saçan bir kızım var. Paylaşmayı sever, merhametlidir. Bu yüzden erkeklerden darbe yerse üzülmemesini söylüyorum.
Darbe yiyecek mi sizce kızınız?
Yani her kadın belki de yemez, erkekleri o kadar da kötülemeyelim. Beklentisini sınırlaması lazım. Değiştirmeye kalkmayıp, olduğu gibi kabul etmesi lazım. Değiştirmeye kalkışmak yanlış. Fazla beklenti insanı mutsuz ediyor.
Hayatta sizi ne korkutur?
Mesleğimden ve kızımdan ayrı kalmak.
Sizi ne tetikler şimdi? İyi bir sinema projesi mi size âşık bir erkek mi?
Sinemayı erkeğe tercih ederim. Altını çize çize. Erkeğe tepkimden değil. Beni çok etkileyen bir çift gözle karşılaşsam tekrar âşık olabilirim.
Kimle karşı karşıya oynamak isterdiniz?
Dustin Hoffman'la. Çok beğeniyorum onu.
Hayatımda 'Keşke şunu yapsaydım,' dediğiniz ne var?
Dünya çapında filmlerde oynamak isterdim. Kişisel gelişimim için birkaç yabancı dil konuşmak isterdim. Enstrüman çalabilmek, resim yapmak...
Hayallerim bitmiyor. İnsan yaşamı sürprizlerle dolu
Filmlerdeki partnerleri için ne dedi
Ediz Hun: Hep çok kibardı.
Tarık Akan: Cesur.
Cüneyt Arkın: Dünyanın en yakışıklı erkeklerindendi.
Göksel Arsoy: Sesi etkileyicidir.
Kadir İnanır: Bir zamanlar güzel bakardı.
Cihan Ünal: Eski eşim.
Kartal Tibet: O benim Kamuran'ım. Çalıkuşu'nda onu gerçek Kamuran gibi gördüm.