Yaşam

Haftalık 20 TL ile 8 nüfusa bakıyor

Hatay'da, babası hastalanınca okulu bırakıp çalışmaya başlayan 14 yaşındaki Yaşar Avcu, 20 TL'lik haftalığıyla ailesinin geçimini sağlıyor.

09 Nisan 2009 03:00

Hatay'da, doktor olmayı hayal ederken babası hastalanınca okulu bırakıp çocuk yaşta çalışmak zorunda kalan 14 yaşındaki Yaşar Avcu, haftada kazandığı 20 TL ile 8 kişilik ailesini geçindirmeye çalışıyor.

Hatay'ın Narlıca beldesinde yaşayan 6 çocuklu İbrahim ve Ülkü Avcu çiftinin en büyük çocukları olan Yaşar Avcu, yaşıtları sabah okula giderken günün ilk ışıklarıyla uyanıp döşeme atölyesinin yolunu tutuyor.

Yaşar Avcu, ilkokul birinci sınıftan sonra okula gidemediğini, okuma yazmayı da aradan yıllar geçtiği için büyük ölçüde unuttuğunu, artık ekmek parası kazanmaktan başka şey düşünemediğini söyledi.

Babası rahatsızlanınca kendinden bir yaş küçük kız kardeşi Dudu'nun da okula gönderilmediğini belirten Avcu, “Şu anda 9 yaşındaki kardeşim Gülperi okula gidebiliyor. İlköğretim ikinci sınıftaki Gülperi'nin eğitimine devam etmesini, henüz okula gönderilmeyen 7 yaşındaki kardeşim Rabia'nın yanı sıra henüz 3 yaşında ve 6 aylık olan diğer kardeşlerimin okula gitmesini çok istiyorum” dedi.

Daha önce 2 yıl otomobil tamircisinde, 4 yıldan bu yana da mobilya döşemecisinde çalışarak 8 kişilik ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını kaydeden Avcu, “Babam, annem ve 5 kardeşim benim elime bakıyor. Ekmek götüremediğim gün hepimiz aç kalırız. Ancak mutsuz ve umutsuz değilim. Bir gün mesleğimde ilerleyip çok para kazandığımda sefalet içinde geçen bu günlerimi gülerek hatırlamayı, okuttuğum kardeşlerimi de önemli mevkilerde görmeyi hayal ediyorum. Bu düşünceyle kendimde çalışma gücünü bulmaya ve hayata sıkı sıkıya sarılmaya çalışıyorum” diye konuştu.

’Oğlumun eline bakmak beni kahrediyor’

İbrahim Avcu (34) ise bir baba olarak 14 yaşındaki oğlunun eline bakmanın kendisini kahrettiğini ancak başka çaresi olmadığını söyledi.

Daha önce inşaat işçiliğinden hamallığa kadar bulduğu her işte çalıştığını ancak boyun fıtığı olmasının ardından çalışabileceği iş alanı daralıp üzerine bir de kriz eklenince çaldığı tüm kapıların yüzüne kapandığını ifade eden İbrahim Avcu, “Beni ne açlık ne yoksulluk kahrediyor. En büyük üzüntüm çok istediğim halde çocuklarımı okutamamak. Özellikle de öğretmenlerinin birinci sınıftayken bile geleceklerini iyi gördüğü iki çocuğumu okuldan alırken acıların en büyüğünü yaşadım” dedi.

Baba Avcu, valilik ve belediyeden yardım istediğini ancak olumlu yanıt almadığını, şu an tek isteğinin sigortalı bir işe girerek çok geç olmadan çocuklarının eğitimini sürdürmesini sağlamak olduğunu söyledi.

Anne Ülkü Avcu ise (30) en büyüğü 14, en küçüğü 6 aylık 6 çocuğu bulunduğunu, işe gidemediğini, oğlunun haftada getirdiği 20 TL ile geçinmeye çalıştıklarını belirtti.