Medya

Habertürk yazarı Karaca'dan Millet İttifakı'na: Fikirleriniz iktidarda iken Kürtlerden nasıl oy isteyeceksiniz?

"İmamoğlu, 'Kürt milliyetçisi bir parti ile tabanı Türk milliyetçisi olan bir partinin genel başkanlarını 'eşit' görüyorum, bana CHPKK’lı demeniz umrumda değil' diyorsa, mevcut tiyatroyu yıkan bir koçbaşı geliyor demektir"

13 Mart 2021 15:31

T24 Haber Merkezi

Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın Kadınlar Günü’nü aynı tivitte kutlamasından hareketle kaleme aldığı yazıda, Millet İttifakı’nın ‘neye alternatif olduğunu’ sorguladı. Karaca “Eğer İmamoğlu, bu tivitle ‘Eyyy devlet, sistem, AK Parti ve rejim, ben Kürt milliyetçisi bir partinin genel başkanı ile, tabanı Türk milliyetçisi olan bir partinin genel başkanını ‘eşit’ görüyorum ve ikisinin kadınlar gününü aynı anda kutluyorum. Ve bana bu yüzden PKK’lı, CHPKK’lı demeniz filan da umrumda değil’ diyorsa, o zaman bu, mevcut algıları hatta mevcut tiyatroyu yıkan bir koçbaşı geliyor demektir. O zaman sahiden cesareti itibariyle saygıdeğer bir çıkış olur bu” görüşünü dile getirdi.

Nihal Bengisu Karaca, “Muhalif olmak demokrat olmaya yetiyor mu?” başlıklı yazısında, Millet İttifakı’nda buluşan muhalefete “Fikirleriniz iktidarda iken Kürtlerden nasıl oy isteyeceksiniz” sorusunu yöneltti.
Karaca’nın, iktidar ve muhalefette ortaklaşan güvenlikçi söylem bağlamında tartışma programlarına davet edilen isimlerin kompozisyonuna değinirken “CNNTürk CHP’lisi” diye bir tabir de olduğuna işaret ettiği yazısında dile getirdiği bazı görüşler şöyle:

- Gerçek şu ki, Cumhur İttifakı devletçi, güvenlikçi, özgürlükleri kısıtlayan bir yaklaşımı temsil ediyorsa eğer, Millet İttifakı ancak tersini yaparak, yani özgürlükçü ve demokratikleşmenin yolunu açan bir çizgiyi takip ederek gerçek anlamda alternatif olur.

- Yeni CHP çoğulcu bir yapı olmaya çalışıyor. Millet İttifakı'nın beş benzemezliği de farklılıklara karşı kapılarını sonuna kadar açan, herkesin sığabileceği ve sığınabileceği bir blokun savunulmasını gerektiriyor. Gelinen noktada Millet İttifakı ancak demokrasiyi, özgürlükçülüğü, devletin temerküz ettirdiği güce karşı, sivil toplumu savunarak ve sivil toplumun güçlenmesini sağlayarak sahici bir alternatif olabilir.
- Ancak CHP’de var olan "Yerli ve milli, hatta devletçi kalalım da Cumhur İttifakı'ndan gelecek salvolardan çok yara almayalım" diyen anlayış, Millet İttifakı'nda yer alan Kemalist milliyetçiliğin diri kalmasına neden oluyor. Öyle olunca da bir bakıyorsunuz, alanı her iki blokta da aynı görüşün mavi ve yeşil versiyonları kaplamış.
Her iki blok adına konuşanlar ya da TV’lere davet edilenler ‘devletçi’ çizginin Cumhurcu ve Milletçi versiyonlarından ibaret.
“CnnTürk CHP”lisi diye bir tabir bile var, düşünün.

- Millet İttifakı'nı temsil eden kanaat önderlerinin ne zaman iktidar tarafından "HDP ile ittifak içindesiniz” gibi bir ithamla karşılaşsalar, AK Partililere "Çözüm süreci adlı ihanet açılımını siz yapmadınız mı?" diye cevap vermelerini de hep yadırgadım. (…) MİT’in Türkiye için hayırlı bir şey yapmak amacıyla Oslo’da yaptığı görüşmeleri ‘ihanet’ olarak lanse eden Kemalist milliyetçi tezler defalarca güncellendi.
- Soruyorum: Bunlar bugün zaten bugünün Cumhur İttifakı'nın durduğu yeri güçlendiren söylemler değil mi?
Öyle.
Tekrar soruyorum. Peki Kürtler bu söylemlere neden oy versin?
‘Fikirleriniz iktidarda iken’ Kürtlerden nasıl oy isteyeceksiniz?

- AK Parti’nin yanında ama ondan bağımsız bir de rejim sorunu olduğunu görmeyen, o rejimin baskıcı ötekileştirici dayatmacı düşman üreten vasıflarına da muhalefet etmeyen, rejimin çizdiği sınırlar içinde kalmaya dikkat eden bir ittifak gerçek anlamda nasıl bir ‘alternatif’ sunabilir, soru budur.

Yazının tamamını okumak için tıklayın