HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Muğla'da yangın bölgesine yaptığı ziyaretten izlenimlerini paylaştı.
“Arazözler söndürmek için emir bekledi, yangın her tarafı sardı...” cümlesinin 6 köyde de duyduğunu belirten Sarıkaya, "O derece ki hangi saatte, hangi arazözün köye geldiğini, aracı hangi şoförün kullandığına kadar detay verdiler... Özellikle de kadınlar... Bir anda etraflarını saran orman yangının etkisinden kurtulamamışlar, yanıp giden geçim kaynağı zeytinliklerinin yeniden yetişmesi için en az 10 yıl gerektiğinden söz ediyorlar" dedi.
Zeytin ağaçları yanan bir kadının sözlerini “Giden sadece ağaçlar değil, bize şifa olan, hastalandığımızda iyileşmemizi sağlayan otlarımız, arılarımız, ballarımız da gitti... Söndürmediler, yanmasını beklediler...” sözlerini aktaran Sarıkaya şöyle devam etti:
"Ardından bedduası geldi... 'Bana diyor ki emir gelmedi su sıkmam için. Ne emri. Ben 80 yıldır burada yaşıyorum, yangınla savaşın emri mi olurmuş?'
Bütün bunlar doğrudur yanlıştır, tartışmanın ötesinde bir durum var; dağ köylerinin hepsinde bu söyleme dayalı bu kanaat oluşmuş.
Özellikle de kadınlarda...
Siz ne kadar nem oranı çok düştü, "sadece bizde değil, Avrupa'nın birçok ülkesinde de benzer yangınlar var" deseniz de kanaati oluşmuş, dinleme taraftarı değil...
İYİ Parti lideri Meral Akşener ile birlikte gezdiğimiz, kıvrımlı yollarından geçip köy meydanına ulaştığımız her köyde yakınma aynıydı.
Çökertme’de de Mazı’da da; Bozalan, Türkevleri köylerinde de aynı cümle tekrarlandı...
İçlerinden birine, “Neden yanmasına izin versinler” diyecek oldum, bana öyle bir baktı ki, ikinci sorumu sormaya cesaretim kalmadı."
Yazının tamamı için tıklayın.