HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Millet İttifakı'nın ortak adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklaması, 7 maddelik mutabakat ve İçişleri Bakanı olacağına yönelik paylaşımını değerlendirdi.
Karaca, "Belli ki, Özdağ Millet İttifakı'nı sıkıştırmayı, ittifakın ortaya koyduğu yüzlerce sayfalık ortak politikalar, demokrasi ve reform metinlerini işlevsizleştirmeyi amaçladı. Ve tabii Ümit Özdağ’ın İçişleri Bakanı olduğu bir ülkede nefes alamayacağını düşünecek olan Kürtleri Millet İttifakı'ndan uzaklaştırmayı. Ne tesadüf, iktidar bloku da bunu amaçlıyor. Kürtler, muhafazakar demokratlar, özgürlükçüler muhalefetten kopsun isteniyor. Ümit Özdağ’ın muhalefete ilişkin stratejisi ve tutumu, kendisine 'rejimin muhalefete atadığı kayyum' görüntüsü veriyor" yorumunu yaptı.
Karaca, Kılıçdaroğlu ile Özdağ arasındaki 7 maddelik mutabakat için de şu ifadeleri kullandı:
"Sığınmacı meselesi dışındaki tüm maddeler ya CHP’nin kurucu değerleri, yahut zaten Millet İttifakı'nın hazırladığı belgede yer alan, dikkat çekilen hususlar yahut bir ülkeyi güvende tutmanın olağan gereklilikleri.
Kim 'Ben yolsuzlukla liyakatsizlikle barış içinde olacağım' dedi mesela? Hangi iktidar adayı böyle bir şey söyler? Millet İttifakı yolsuzlukla mücadele edeceğini defaatle kayda geçmemiş miydi?
Yahut ülkeyi yönetmeye soyunan hangi irade 'Ben PKK ile IŞİD ile FETÖ ile iyi geçineceğim' der? Pardon bunu diyen var da biz mi duymadık?
Bunların metne konulması da, Kılıçdaroğlu’ndan bu maddeler için imza istenmesi de anlamsız, adeta hakaret gibi.
Zafer Partisi'yle yapılan anlaşma metni aslında Ümit Özdağ’la imzalanmıyor.
Bu rejim bloku ile Millet İttifakı'nın ortaya koyduğu ilkeler, değerler, prensipler ve reform vaadlerinin bypass edilişini kayda geçiren bir anlaşma izlenimi veriyor."
Yazının tamamı için tıklayın.