Gündem

HaberTürk yazarı Karaca: Konut karşılığı kelepir vatandaşlık uygulamasına hemen son verin

"On yıllık bir binanın 2+1 dairesinin kiraları artık 8 bin TL, 10 bin TL. Buna can mı dayanır?"

11 Mayıs 2022 10:25

HaberTürk gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca, hükûmete "Konut karşılığı kelepir vatandaşlık uygulamasına hemen son verin" çağrısını yaptı. 

Karaca yazısında, "Yabancılara konut satışı pekala hızla regüle edilerek büyük sıkıntılar hafifletilebilir.Ucuna vatandaşlık havucu asıldığı için artan yabancıya konut satışı oranları yüzünden yükselen kiralar nedeniyle maaş olarak 20 bin TL gibi fena olmayan rakamlar kazanan insanlar bile İstanbul’u terk etmek zorunda kalıyor. Çünkü az çok mutena yerlerde -ki asla Etiler’i Nişantaşı’nı kastetmiyorum- on yıllık bir binanın 2+1 dairesinin kiraları artık 8 bin TL, 10 bin TL. Buna can mı dayanır? Hülasa, konuta karşı satılık vatandaşlık uygulamasına bir an önce son verilmeli. Düşünün ki sadece Ocak-Mart arasında 2256 İranlı, 1887 Iraklı, 1935 Rus, 617 Alman, 570 Kazakistanlı konut aldı. Kanada gibi ‘bir süreliğine’ yabancılara konut satışı yasaklanabilir ki bence bu yapılmalı." değerlendirmesini yaptı. 

Karaca yazısında şu ifadeleri kullandı: 

"Aksi takdirde demografi değişimi gibi eleştiriler, “Orta sınıf olmanın sınırına kadar yoksullaştırılmış Türkler, parası olan orta doğululara, Körfez Araplarına, Rus oligarklarına ve İran zenginlerine yer açsın mı deniliyor?’ soruları sonuna kadar haklı olacaktır. Çünkü evet, başta İstanbul olmak üzere kentlerin demografisi değilse bile sosyolojisi değişiyor ve bu tesbiti yapmak ırkçılık değil.

Batı'yı sorumluluk almaya zorlayın

Batı’nın, ABD ve Avrupa’nın ve hatta BM’nin hayatlarından endişe ettikleri için ülkelerinden kaçan insanlar konusunda sorumluluk almasının sağlanması kuvvetli bir aciliyet teşkil etmekte artık.

ABD, Katar üslerinde ABD’ye gitmek üzere bekletilen şair doktor mühendis Afganları bile almadı hala mesela. Neden?

Afganlar için fütursuzca Türkiye’yi işaret etti ve kendi sorumluluğunu giderme noktasında ise Avrupa’nın yaptığı gibi ‘seçmece alım’ yoluna gitti ve buraya kadar olan kısım bile yeterince kötü iken, vadettiği kadarını dahi yapmadı.

Türkiye bu konuda neden Batı’nın ikiyüzlülüğünü aşma yolunda çaba sarf etmez belli değil. Neden göndereceğini söylediği 1 milyon Suriyeli’nin korunması için BM’yi güçlü bir biçimde garantör olmaya zorlamaz, o da belli değil.

Batı’ya kendi çapraşık işleri ile ilgili mebzul miktarda koz verdiği için olabilir mi?

Batı’ya açılan kapıların açık kalması doğru ve adil bir yoldu ve Avrupa’nın bu çözüme razı edilmesinden başka yol yok."