Magazin

Güzelsek tadını çıkaralım

Kendi özelinden konuşmayı sevmeyen kadın olarak tanınan Berrak Tüzünataç 30’lu yaşları merakla bekliyor

25 Aralık 2011 02:00



 T24- Kendi özelinden konuşmayı sevmeyen kadın olarak tanınan Berrak Tüzünataç (26), 30’lu yaşları merakla bekliyor. Güzellikle olan mücadelesini değerlendiriyor ve gerçek yanlarını anlatıyor.




Son isimli yeni diziyle ekranlara dönen Tüzünataç’ın Hürriyet'in Pazar ekinde yayımlanan röportajı şöyle:

‘Son’ isimli dizide sizi neler çekti?
- Uluç Bayraktar daha önce çalışıp güvendiğim bir isim, Berkun Oya’nın bir senaryo yazıyor olması heyecan verici. Senaryoyu okuduğumda televizyon için farklı bir iş olduğunu gördüm. Çünkü alışılmış matematikte bir senaryosu yok. Hep birlikte bir maceraya atıldık.

Filmde canlandırdığınız Alev nasıl bir kadın?
- Alev’in büyük bir derdi var. Bu da kendini hırpalamasına neden oluyor ve hayatını etkiliyor. Engin Altan Düzyatan’ın canlandırdığı Halil’le evli. Bu arada yetenekli, işinde iyi bir fotoğrafçı. Ama kronik sorunları var. Yaşları Alev’den daha büyük olan bir arkadaş grubunun içinde ama Alev kendini oraya ait hissedemiyor.

Sizin de zaman zaman Alev gibi kendinizi bir yerlere ait hissedemediğiniz olur mu?
- Bu dediğinizi herkesin yaşadığı kadar yaşıyorum. Ama bu durum bende Alev’i tanımladığı kadar net değil.

Oyunculuğa altı yıl önce başladınız. Geçen yıllar oyunculuğunuzda neler değiştirdi?
- Kendimle ilgili bir analiz yapmam zor ama tabii bir iş için mesai harcadıkça daha rahat olmaya ve kendine güvenmeye başlıyorsun.

Şimdi hayatın nasıl bir dönemindesiniz?
- Büyüyorum ve bundan keyif alıyorum. Eskiden beri taşıdığım ve yok saydığım, içeriden kafamı yoran şeyleri çözme yoluna gidiyorum. Bu da insanı rahatlatıyor ve huzurlu bir noktaya taşıyor. Daha sağlamlaşıyor ve iyi hissediyorum. 30 yaşını heyecanla bekliyorum ve her şey çok güzel olacakmış gibi geliyor.

Niye heyecanlanıyorsunuz 30 yaşı için... Beklentiniz ne?
- Yaşadığımız bu dönemde belki özgürlükleri daha erken alıyoruz. Ama büyümeyi ve büyüme fikrini çok erteliyoruz. Sanki çocuk olma halini uzatabildiğimiz kadar uzatmak istiyoruz. Mesela annem benim yaşımdayken iki çocuğu varmış. Ben kendimi şu an öyle düşünemiyorum. O yüzden 30’larda kadının daha kadın, erkeğin daha erkek olabileceği bir döneme girileceğine inanıyorum. Bu da beni heyecanlandırıyor. Daha güzel, daha mutlu ve daha kadın olacağıma inanıyorum.

Her işin içinde olmak istemeyen bir kadın havanız var. Öyle mi gerçekten?
- İçinde rahat olacağım ve izlemek isteyeceğim işlerde olmak gibi bir niyetim var. Kendim hakkında “Ben şöyle, böyle biriyim” gibi laflar etmek de bana boş geliyor.

Neden?
- Ne dediğinin hiçbir önemi yok ki. ınsanlar ne düşünmek istiyorlarsa ve sen nasıl sunuluyorsan öyle düşünüyorlar. Burada ne desem bir etkisi olmayacak.

Madem kendinizi anlatmayı sevmiyorsunuz o zaman neden bu mesleği seçtiniz?
- Kendimi anlatmak için bu işi yapmıyorum. Ben başka biriyim, işimde bambaşka karakterlerle insanların karşısına çıkıyorum. Bu mesleği oyun oynamak için yapıyorum. Bunun dışında kalanlar herkesin kendi tercihi. Herkes nasıl huzurlu hissediyorsa öyle davransın. Ben kimseyi yargılamıyorum. Lütfen beni de yargılamayın. Kendimce bir şeyler tecrübe ettim bunun sonunda rahat ve huzurlu olduğum şekilde yaşamımı düzenlemeye karar verdim. Bu bir tavır değil sadece kendimi korumak istiyorum.

Çok mu kırıldınız?
- Geçmişte yaptığım bazı röportajlarımı okuduğumda o kadar yana yakıla kendimi anlatmaya çalıştığımı gördüm ki, kendime üzüldüm. Üstelik bu söylenenler de insanlara geçmiyor. Samimiyetle kurulan bir cümle büyük puntolarla basılınca başka bir şeye dönüyor. Verilen cevaplara da inanılmıyor zaten.


Elde edemediğim kimse olmadı

Sizin için sosyal medyada yapılan yorumlar arasında en çok ‘cool kadın’ deniyor. Öyle misiniz?
- Bir insanın kendine cool demesi bence hiç de cool değil...

Sizi neler heyecanlandırır?
- İşle ilgili şu an olduğu gibi heyecan veren durumlar, aşk ve büyük değişiklikler...

Aşk, hayatınızın neresinde duruyor?
- Önemli, gayet tatlı ve insanın hayatında olmasını istediği bir şey.

Hiç çok beğendiğiniz birini elde edemediğiniz oldu mu?
- Hayır; ne yalan söyleyeyim hiç olmadı... (Gülüyor)

Güzellik sizin için ne derece önemli?
- Güzellikle olan mücadelemi artık saçma bulmaya başladım. Küçükken, “Neden sadece güzellik konusuyla ilgileniyorsunuz” derdim. İsteyen sadece orada takılıp kalabilir. Ama güzelsek, böyle bir durum varsa tadını çıkaralım!

Nejat İşler’le birlikteliğiniz nasıl gidiyor?
- Bununla ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Özel hayatlar yeterince malzeme ediliyor. Bari buna ben destek olmayayım.

İki oyuncunun ilişkisi normalden daha mı zor?
- Meslekten çok, hayata bakılan yerlerin yakın ya da ortak olması önemli.