Yüzümüzdeki ifadenin ve güzelliğimizin aynası gözlerimiz aslında en büyük silahımız; ama gözaltındaki o çizgiler, mor halkalar ve şişlikler yok mu? Bir anda güzelliğimizi nasıl da gölgeliyor. İnce ve hassas olan gözaltı derisine uygulanacak özel bazı bakımlarla sorunun üstesinden gelebiliriz...
Şişlik ve çizgilere
Gözlerimiz dış dünyaya açılan penceremiz. Gözlerimizle günde yaklaşık 10 bin defa mimik yaptığımızı biliyor muydunuz? Sevinçli, üzgün veya yorgun olduğumuzun işaretini bu sayede veriyoruz karşı tarafa. Bu da çok hassas olan göz çevresi cildinin daha da hassaslaşması demek. Çünkü göz çevresindeki deri, yüzümüzün cildine oranla 4 kat daha ince! Yanakla kıyaslandığında ise nemini iki kat daha çabuk kaybediyor. Bu kadar hassas ve korunmaya muhtaç bir bölgeyi deyim yerindeyse “boş bırakmak” artan çizgi ve kırışıklıklara “hoşgeldin” demek anlamına geliyor. Zaten yaklaşık 30 yaş civarında göz çevresindeki ilk gülüş veya mimik çizgileri belirmeye başlıyor. Göz çevresini sürekli canlı tutmak için koruyucu bakımı ihmal etmemek gerekiyor. Magnezyum ve avokado, içerdikleri A vitamini sayesinde göz çevresini oluşacak çizgilere karşı koruyor. Bu yüzden içinde bu iki maddeyi barındıran kremleri kullanmakta fayda var. Göz çevresi ve gözaltındaki şişlik ile morlukların sebepleri kişiye göre değişiyor. Kimimizde uykusuzluk, fazla alkol tüketimi, bilgisayar başında geçirilen uzun zaman, stres gibi sebeplerle ortaya çıkarken, kimimizdeyse genetik kökenli veya hastalıklara bağlı olarak görülüyor.
Morluklar ve torbalara
Eğer gözaltlarınızdaki morluklardan sürekli şikayetçiyseniz, bilimsel araştırmalara göre bunun sebebi, göz çukurlarınızdaki kılcal damarların içinden geçen kandaki hemoglobin maddesinin oksidasyonu. Başka bir deyişle göz çukurundaki kılcal damarlar, kanı sızdırarak oksijene maruz kalmasına yol açıyorlar. Bu sızıntıyla meydana gelen oksidasyon göz çevresinin mor hatta siyah renge bürünmesine neden oluyor. Gözaltı torbaları ise gözaltındaki sıvı birikimleri sonucunda oluşuyor. Çoğunlukla yaşla ilgili olmakla birlikte hormonal dengesizlikler, uyku uyuyamamak veya az uyumak da sebep olabilir. Kimi zaman böbrek ve kalp rahatsızlıkları da gözaltı torbası olarak kendini gösterebilir. Bazı kadınlarda gözaltı torbalanmaları adet dönemlerinde belirginleşebilir. Göz çevresiyle ilgili bu saydığımız problemlerle baş edebilmeniz için uyku düzeninize ve beslenme alışkanlıklarınıza özen göstermelisiniz. Günlük öğünlerinizde A Vitamini’nden zengin besinlere (havuç, avokado, yumurta gibi) yer vermelisiniz. Bunun yanısıra her akşam aynı saatte yatmak ve 8 saat düzenli uyumak gözlerinizdeki yorgunluk izlerini alacak. Eğer sürekli bilgisayar karşısında uzun saatler boyu çalışıyorsanız öğle yemeğinden sonra 5-10 dakika gibi kısa bir süre gözlerinizi dinlendirmelisiniz.
Göz çevresi için pratik öneriler
Gözaltı torbalarına ve morluklarına karşı işte size evde hazırlayabileceğiniz 2 pratik öneri. Birincisi torbalara karşı: Bir poşet papatya çayının üzerine bir bardak kaynamış suyu dökün ve soğumaya bırakın. Daha sonra poşeti çıkarın, suyunu süzün ve göz kapaklarınızın üzerine koyun.10 dakika kadar gözlerinize pansuman yapın ya da bir beze saracağınız küçük buz parçalarını gözlerinizin altında bir süre tutun. Böylelikle gözaltındaki damarlarınızın gerginleştiğini ve göz torbalarının azaldığını fark edeceksiniz. İki dilim soyulmuş çiğ patatesi gözlerinizin üzerine yerleştirip 10 dakika bekletmek de gözaltındaki morlukların giderilmesinde etkili olacak.
Bunları biliyor musunuz?
• Herhangi bir gözaltı kozmetik ürününün etkisini hissetmeye başlamak için “düzenli kullanım” ve en az 30 günlük uygulama şart
• Normal yüz kremleri veya yüz maskeleri asla göz çevresindeki ince deri için uygun değildir.
• Sadece gözaltı için üretilmiş özel kremler göz çevresini nemlendirir ve elastikiyetini korumasına yardım eder.
• Kullanacağınız üründe dikkat edeceğiniz en önemli özellik “anti alerjik” olmasıdır.
• Göz kremlerini sürerken özenli davranmalısınız. Kremi parmak uçlarınızla yumuşak hareketler yaparak uygulayın. Göz çevresindeki problemli bölgeyi tamamen kaplayacak en az miktarı kullanmalısınız. Bezelye tanesi büyüklü¤ünde eşit miktar yeterli olacaktır.
(FORMSANTE)