-GÜNEŞ: YÜKSEK SEÇİM KURULU BAĞIMSIZDIR SAMSUN (A.A) - 19.04.2011 - İçişleri Bakanı Osman Güneş, ''Anayasamıza göre, seçimler yargı organlarının denetimi altında yürütülür. YSK bağımsızdır. YSK'nın kararını değerlendirecek değilim'' dedi. Güneş, Samsun'da düzenlenecek olan, ''Milletvekili Genel Seçimi Güvenlik Bölge Toplantısı'' öncesi Vali Hüseyin Aksoy'u makamında ziyaret etti. Ziyarette, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güneş, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 12 bağımsız milletvekili adayının, adaylığının veto etmesiyle, bölgede şiddetin tırmandırılmasından endişe edildiği yönündeki bir soruya, ''Bu YSK'nın aldığı bir karardır. Bu karar doğrultusunda şiddetin artacağı yönünde bir kaygı oluşmasın. Ne tedbir alınması gerekiyorsa alıyoruz. Ama şu an için olağanüstü tedbir almamızı gerektiren bir konu yok''dedi. Güneş, 12 milletvekili adayının adaylıklarının veto edilmesi kararını YSK'nın aldığını belirterek, şunları söyledi: ''Biliyorsunuz, Anayasamıza göre seçimler YSK'nın yargı organlarının genel yönetim ve denetimleri altında yürütülür. YSK ve yargı bağımsızdır. YSK'nın aldığı kararı değerlendirecek değilim. Ancak huzur ve güvenlik tesisi hususunda görev bize aittir. Her alanda, her konuda hangi sebeple olursa olsun bir suç işlendiğinde bir düzensizlik ortaya çıkarıldığında bunu bertaraf etmek, bunu önlemek bizim yasal görevimizdir. Şu anda bizim olağanüstü bir tedbir almamızı gerektiren hiçbir şey yoktur. Biz mevcut arkadaşlarımızla her zaman aldığımız tedbirleri almaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın bir kaygısı olmasın. Devletin her şarta göre tedbiri vardır. Ama şimdi biz ülkemizin genelinde ne tedbiri alıyorsak bu tedbirlerle bu işi yürüteceğimizi görüyoruz. Eğer ilave bir tedbir almak gerekirse onu da alırız. Ama şu anda bunu görmüyoruz.'' Bakan Osman Güneş, daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ı makamında ziyaret etti. -BAYKAL: NE KADAR YANLIŞ, AYIP, YAKIŞIKSIZ Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili adayı Deniz Baykal ise YSK'nın 12 bağımsız milletvekili adayının, adaylığını iptal etmesine ilişkin, ''Tuzak mı kuruyoruz, engel mi çıkarıyoruz? Ne kadar yanlış ayıp, yakışıksız. Türkiye'ye bu yönetim zihniyeti yakışmıyor. Her noktada bir kriz, bunalım. Çok acı. Bu mu ileri demokrasi? Ustalık dönemi... Başbakanın bu mu ustalık dönemi?'' dedi. Baykal, CHP Antalya milletvekili adayları ile toptancı halini ziyaret etti. Üreticiler ve komisyoncularla sohbet eden Baykal, gazetecilerin sorularını yanıtladı. YSK'nın kararına ilişkin bir soru üzerine Baykal, kararın Türkiye'nin bir yönetim krizi ile karşı karşıya bulunduğunu açıkça ortaya koyduğunu savundu. Seçime 55 gün kaldığını ve YSK'nın bu kararı dün açıkladığını belirten Baykal, ''Uzun süreden beri birbiri ardına, toplumun güvenmesi gereken temel kurumların büyük yanlışlıklar yaparak ciddi sorunlara yol açtığına tanık oluyoruz'' diye konuştu. Hukukun gereğinin yapılması gerektiğini dile getiren Baykal, şunları söyledi: ''Ama bu olayı 'hukukun gereği budur' diye geçiştirmek, bunun arkasındaki hukuk ve yönetim krizlerini örtbas etmeye yetmez. Bir süre önce seçilmiş ve şu anda milletvekili olarak hizmet etmekte olan insanların 'Biz hata ettik, geçmişte yanlış yapmışız, ihmal yapılmış, işin gereğini yerine getirememişiz, o nedenle şimdi yapacağız' denilerek birden bire aday olamayacaklarının açıklanması doğal karşılanacak bir durum değildir. Herkes planlamasını ona göre yapmış, adaylıklarını ona göre ilan etmiş. Türkiye'de zaten seçimde bir baraj problemi var. Baraj engelini aşabilmek için insanlar bağımsız aday olarak ortaya çıkıyorlar. Şimdi bağımsız adaylıkları birden bire, adaylıkları yenileme şansı yokken geçmişte de bu insanlar seçilmiş ve halen de bir kısmı milletvekili olarak görev yapıyorken, 'siz artık milletvekili olamazsınız' diye geri çevirmek, adaletle, hukuka saygıyla, devletin sürekliliğiyle izah edilebilir bir durum yaratmıyor. Olmaz böyle şey. 'Geçen defa hata ettik, düzeltiyoruz. Düzelteceğini zamanında söylesene. Bu bir krizdir ve seçimin hakkaniyetini, adaletini çok ciddi şekilde tahrip etmiştir. Buna mutlaka bir çözüm gerekir. Ne yapılacaktır? Türkiye bu kadar birbirinden kopuk, tutarsız şekilde yönetiliyor olamaz. Doğru dürüst sınav yapamıyoruz, doğru dürüst seçim yapamıyoruz, milletvekilleri aday olamıyor. Hata olduğunu önceden ilan et de hiç olmazsa aday olmasın. Onu da yapmayacaksın. Tuzak mı kuruyoruz, engel mi çıkarıyoruz? Ne kadar yanlış ayıp, yakışıksız. Türkiye'ye bu yönetim zihniyeti yakışmıyor. Her noktada bir kriz, bunalım. Çok acı. Bu mu ileri demokrasi? Ustalık dönemi... Başbakanın bu mu ustalık dönemi?'' -BAŞBAKAN ERDOĞAN'I ELEŞTİRDİ- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Ergenekon'un üye kayıt ofisini bulamayanlar, şimdi kendi parti çatıları altında, Ergenekon'un irtibat ofisini açmaya karar verdiler'' sözlerini değerlendiren Baykal, şöyle konuştu: ''Bunlar boş laflar, ucuz laflar. Başbakan oraya buraya kara çalıyor ya... Yani on parmağında on kara Başbakanın, önüne gelene saldırıyor. Bunu da siyaset zannediyor. Bir Başbakana bu üslup yakışmıyor. Başbakanın ağırbaşlı, ciddi, söylediği sözde güvenilir olması lazım. Ona buna saldırarak, onu bunu suçlayarak bir yere varacağını sanıyor. Başbakanın bu üslubundan millet artık bıktı.'' ''Başbakan, eylem yapan öğrenciler için, 'Biz de karşılarına 5 bin, 10 bin genç koyarız' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine de Baykal, ''Ne kadar ayıp şeyler, ne kadar yakışıksız şeyler. Herkesi böldü, sıra öğrencileri bölmeye geldi'' ifadelerini kullandı. Baykal, toptancı halinde üreticiler, satıcılar ve komisyoncularla kahvaltı yaptı. Kahvaltı öncesi bir tava isteyen Baykal, menemen yaptı. Menemen yaparken bir gazetecinin ''12 Eylülde çok yaptınız herhalde'' şeklindeki sözlerine, ''Tabii, tabii... Her dönem yaptım'' diyen Baykal, menemenin en güzel hallerde yapıldığını kaydetti. ''Menemen hapishanede de güzel olur'' diyen Baykal, ''Deneyim mi konuştu?'' sorusu üzerine, 'Evet' dedi. Bu arada Baykal, bir üreticiden gelen talep üzerine, üretici ve alıcı arasındaki pazarlığa aracılık etti.