-GÜNAY:''PROTESTO ETMEYEN GENCE ADAM MI DERİM'' MERSİN (A.A) - 02.09.2010 - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Yahu insan 20 yaşında anma törenine, yürüyüşe katılmazsa, sol veya sağ yumruğunu bir şeyleri protesto etmek için havaya kaldırmamışsa, ben ona adam mı derim? Böyle bir şey olur mu? Gençler elbette ki bir şeyleri protesto edecek'' dedi Bakan Günay, etkinliklere katılmak üzere geldiği Mersin'de, Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MESİAD) çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Günay, buradaki konuşmasında, 12 Eylülde yapılacak halk oylamasının bir siyasi parti seçimi olarak görülmemesini istedi. Referandumun parti seçimine dönüştürüldüğünü, bu nedenle de sürecin ''kıran kırana götürüldüğünü'' dile getiren Günay, ''Şu an 20-25 maddelik bir değişim söz konusu. Bu yapılan mükemmel mi, bazı eksiklikleri yok mu? Tabii ki var. Ben bu anayasa hazırlığı yapılırken, daha radikal düzenlemelerden yanaydım. Daha kavrayıcı bir yurttaşlık tarifi, etnik ve mezhepçi yaklaşımların bizim hukukumuzdan tümüyle çıkarılmasına ve ayıklamaların yapılmasından yanaydım. Ama şimdi düşünüyorum, demek ki onları da yapsaymışız, kıyametler koparmış'' dedi. ''Herkesin ittifak edebileceğini zannettikleri'' bir paket hazırladıklarını ifade eden Günay, şöyle konuştu: ''İnsan hakları, sosyal devlet ve hukuk devleti açısından makul olan ve aslında 1961 anayasasını temel alan bir düzenleme yaptık. TBMM'de ana muhalefet hiç oy kullanmadı. Oy kullanmayınca dedim ki, 'herhalde Anayasa Mahkemesine götürecekler, oradan çıkacak karara göre net bir tavır gösterecekler'. MHP ise ret oyu kullandı. Onu anlıyorum. Çünkü MHP'nin özgürlükçü bir anayasa derdi yok. Onu zaten biliyorum.'' -MEMURLARA TOPLU SÖZLEŞME HAKKI- Oylanacak pakette memurlarla ilgili çalışmalara yer verildiğini, toplu sözleşme hakkının tanındığını hatırlatan Günay, konuyla ilgili çeşitli eleştirilerin gündeme geldiğine vurgu yaparak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''(Toplu sözleşme hakkı olsun) dedik, (Neden grev hakkı yok?) diye sordular. Ya Türkiye'nin bugünkü kamu yönetmeliği yapısıyla, grev hakkı verilebilir mi? Memurları da işçi haklarında birleştirelim, Türkiye'de kamu yönetiminde yeni bir reform yapalım, o zaman grev hakkını da getirelim. Ama bugünkü yapıya baktığımız şimdilik bu zor. Çünkü mesela benim bakanlığımda iş yapan kadar iş yapmayan da var ve ben bu iş yapmayanları nereye oturtacağımı bilemiyorum. Devlet yapısı o hale gelmiş durumda. Bazı daire müdürü arkadaşlarım, 'Zorlamayın sayın bakanım o gelmesin, gelmedikleri zaman dairemiz daha iyi çalışıyor' diyor. Bu yapı içerisinde grev hakkını nasıl gündeme getirebilirim? Ama toplu sözleşme bugünküne göre bir adım ileri değil mi? Evet öyle. Ama diyorlar ki (Onu getirmiyorsunuz, bunu da kabul etmiyoruz). Ben su istiyorum, ama bunu içmem, şu markadan isterim. O zaman daha beklersin. Bu da iyi ve temiz bir su ise bir yudum içip, istediğini yine talep edersin.'' Halkın referandum öncesinde anayasa paketiyle ilgili bilgi sahibi olduktan sonra oy kullanmasını isteyen Günay, ''Ben kimseye şu oyu, bu oyu verin demem. Çünkü bunu saygısızlık olarak görüyorum. Benim tek ricam lütfen dikkatlice okuyalım. TBMM'nin veya resmi gazetenin sitesine girip bakın. Önümüzde 10 gün var. Günde 10-15 satır okusanız, seçime kadar tamamına bakmış olursunuz. O nedenle lütfen okuyalım ve ne oy vereceğinize ona göre karar verin'' diye konuştu. -''FİŞLEMEYİ KALDIRIYORUZ''- Fişlemenin kalkacağını savunan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Gençlerin önündeki fişlemeyi kaldırıyoruz. Ben oğlumu yurt dışına göndereceğim, önüme polis fişi geliyor. Neymiş, filanca tarihte birilerinin anma törenine katılmış, filanca tarihte yürüyüşe katılmış. Yahu insan 20 yaşında anma törenine, yürüyüşe katılmazsa, sol veya sağ yumruğunu bir şeyleri protesto etmek için havaya kaldırmamışsa, ben ona adam mı derim? Böyle bir şey olur mu? Gençler elbette ki bir şeyleri protesto edecek. Neymiş, protesto etmiş. Mahkeme kararı var mı? Yok. Ama önüme 20 yıl sonra bir fiş geliyor. Mahkeme kararı yoksa insanların özgürlüğünü kısamazsın. Temel hak ve özgürlükler ancak anayasadaki kurallarla kısıtlanabilir.''