T24
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde, yaklaşık 12 yıl boyunca Abdullah Gül'e medya ve iletişim konularında başdanışmanlık yapan gazeteci Ahmet Sever ikinci kitabı, ‘İçimde Kalmasın/Tanıklığımdır’da mal varlığını açıkladı.
Kitabında, Gül’ün danışmanlığını yaptığı dönemde ‘zenginleştiği’ iddialarını da yanıtlayan Sever, göreve geldiği 2003 yılındaki mal varlığını ve görevden ayrılıp da işsiz kaldığı dönemde bu mülkleri satarak geçindiği bilgisini paylaştı. İlk kitabının yayımlanmasından sonra Selin Ongun’a verdiği röportajda ’Ak trollerin başı’ olduğunu ifade etmesi üzerine davalık olduğu Cumhurbaşkanı Başdanışman’ı Mustafa Varank’a kendi sözleriyle “Hodri meydan” diye seslenen Sever, “Şimdi ben sadece ona değil, Erdoğan’ın yanındaki Yiğit Bulut, İlnur Çevik dahil 36 başdanışmanın hepsine birden ve bana acımasızca saldıran yandaş medya kalemlerine ‘Hodri meydan!’ diyorum. Ben mal varlığımı açıkladım. Şimdi de siz açıklayın bakalım da neyiniz var neyiniz yok tüm Türkiye bir görsün…” ifadelerini kullandı.
"Gül'ün danışmanı olduğumda gelirimin 3'te ikisinden fazlası yok oldu"
Destek Yayınları'ndan bugün çıkan 'İçimde Kalmasın/Tanıklığımdır'da, “AKP iktidara geldiğinde ve siz devlette göreve başladığınızda mal varlığınız neydi, bugün ne?” diye de soran Sever'in kitabının mal varlığını açıkladığı bölümü şöyle:
"2002 yılı sonunda Doğan Grubu’nda danışmanlık, program ve yazdığım yazıların karşılığında o günün parasıyla 9 bin lira maaş alıyordum. Başbakanlık’ta üstelik de başdanışman sıfatıyla maaşım bir anda 2 bin 600 liraya düştü. Başka bir deyişle, aylık gelirimin üçte ikisinden fazlası bir anda yok oldu.
Bununla kalsa yine iyi.
2003 yılı Ocak ayında, Abdullah Gül’ün yanında göreve baş- ladığımda, Brüksel ve Türkiye’de 20 yılı aşkın bir sürede gaze- tecilikten edindiğim bir mal varlığım vardı. Brüksel’de Milliyet gazetesinin yanı sıra, Mehmet Ali Birand’ın “32. Gün” progra- mı, Avrupa’daki BBC, WDR ve Almanya’nın Sesi radyolarına da çalışıyordum. 2003 yılı başında sahip olduğum mal varlığım aynen şöyleydi:
1) İstanbul Bahçeşehir’de Milliyet çalışanlarının koopera- tifinde kaba inşaatı bitmiş bir ev.
2) Kuşadası’nda bir yazlık.
3) İzmir’de eski bir ev.
Bunlara, Cumhurbaşkanlığı’nda çalışırken, taksitle ve bir yakınımın katkısıyla aldığım Ankara’daki 1+1 daireyi eklemem gerek.
"Bugün hiçbir malım ve mülküm yok"
Mal varlığımın tamamını, Abdullah Gül’ün Başbakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde ve ayrıl- dıktan sonra işsiz kalınca satmak zorunda kaldım. Eski araba- mı bile sattım.
Bugün hiçbir malım ve mülküm yok. Her türlü imkânınız, gücünüz var, tapu kayıtlarından kontrol edebilirsiniz. Sadece benim değil, ailemin kayıtlarına da bakabilirsiniz.
Benim devlette çalışmaya başladığımda ve ayrıldıktan son- raki mal varlığım bu...
Bazılarının insafsızca ileri sürdüğü gibi devletin, iktidarın nimetlerinden çok iyi yararlanmışım değil mi?"
