Tunceli'de 5 Ocak'tan bu yana haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku'nun kaybolmasına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu hazırlandı. Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan Doku ailesinin Diyarbakır'daki avukatı Ali Çimen, rapora göre, Gülistan'ın kaybolmasında sorumlu tutulan erkek arkadaşı Rus uyruklu Z.A. tarafından genç kızın 2 gün art arda alıkonulduğunu söyledi.
Avukat Çimen, "Bilimsel bir raporla anlaşıldı ki 4 Ocak gecesi alıkoyma ve tehdit olayı, 5 Ocak gününde de devam ediyor" dedi.
Çimen, "Bilirkişi raporu ve HTS kayıtları Gülistan Doku ile ilgili sürdürülen soruşturma dosyasına eklendi. Bu raporlarda şüphelinin eylemi daha da net bir şekilde ortaya çıkmış oldu. Gülistan, 4 Ocak günü part-time olarak bir iş yerinde çalışmaya başlıyor. O çalışması, saat 16.00 ile 23.00 arası olması gerekir. Saat 20.00 sıralarında şüphelinin babasının adına kayıtlı bir telefondan aranması üzerine Gülistan, patronundan izin alarak şüphelinin evine gidiyor, saat 21.00 sıralarında. Saat 22.30 sıralarında da evlerinden çıktığına ilişkin görüntüler var. Bu görüntülerde Gülistan'ın hızlıca evi terk ettiği görülüyor, şüphelinin de hızlıca ardından araca binip Gülistan'ın arkasından gittiği görülüyor. Saat 23.00'e kadar Gülistan'ın ne olduğu ile ilgili bir bilgimiz yoktu. Ta ki bir vatandaş dosyaya ihbarda buluna kadar. Gülistan'ın zorla araca bindirildiğine şahit olan bu kişinin ihbarından sonra biz öğrendik ki; Gülistan orada alıkonulmuş, zorla araca bindirmek istenmiş. Polis geldikten sonra da kimlik sorması üzerine şüphelinin kimliğinin üzerinde olmadığı anlaşılınca ev aranmış ve baba gelmiş. Ondan sonra da polis olan babası geldikten sonra da şüpheli gözaltına alınmadan serbest bırakılıyor. Şimdi biz bu olayı ne şüphelinin ilk ifadelerinden ne de şüphelinin babasının ilk ifadelerinden hiç bilmiyorduk. Çünkü buna hiç değinmediler. Sadece, 'eve gelip çay içti ve öyle gitti' dediler. Vatandaş ihbarı sonrasında Hatice öğretmen çıktı, Gülistan oradan ayrıldıktan sonra yurda gidemedi saat geç olduğu için hocasının evine gitti, hocasına tüm şeyleri anlattı, hocası da gelip ifadesini verince biz anladık ki o gece Gülistan alıkonulmuş" dedi.
Avukat Çimen, erkek arkadaşının 5 Ocak günü saat 11.00'de Gülistan'ı arayarak, kafeteryaya gelmesini istediğini belirtti. Gülistan'ın kafeteryaya gittiğini anlatan avukat Çimen, şöyle konuştu:
"Gülistan kafeye gidiyor. Kafeye girdikten sonra 5 dakika kalıyor. Kafeden çıktıktan sonra yine aynı evden çıkar gibi hızlıca kafeyi terk ediyor, şüpheli yine onun peşinden koşuyor, Gülistan'ı alıkoyuyor ve 8 dakika boyunca, bu video analiz raporunda geldi, uyarı, ikaz, ihtar, tehdit, hatta konuşurken Gülistan'ın başının üstüne çıkar gibi oluyor. Yani şüpheli, 4 Ocak gecesi yaptığı alıkoyma eylemini, 5 Ocak günü de tekrarladı... Çözümleme tutanaklarında ilk aşamada sadece Gülistan'ın kafenin önünde olan bir görüntüsü var, onu basın da paylaştı. Gülistan'ın içeri girdiğinden hiç bahsetmiyor. Yine kafede Gülistan gelmeden önce 2 kadının geldiği ve şüpheliyle görüştüğü hususu var, ona da hiç değinilmemiş."
Zaynal A'nın polis memuru olan üvey babası Ergin Y. konuyla ilgili olarak ilk kez Nisan ayında BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlamıştı.
Ergin Y. Gülistan'ın 4 Ocak cumartesi akşamı evlerine geldiğini kabul etmiş ancak herhangi bir sorun yaşanmadığını anlatmıştı.
Ergin Y.'nin anlatımına göre, Gülistan akşam 19.00 gibi evlerine geliyor ve o sırada kafede olan Zaynal da iki saat sonra eve dönüyor. Saat 22.30 gibi de Gülistan'ın tek başına evden çıkıyor. Ergin Y., "Sohbet edip, çay kahve içip, meyve yemişler. Gülistan polis olmak istediğini ama boyunun yetmediğini, o sıralar ücret karşılığında bir çocuğa baktığını anlatmış. 22.30 civarı, dış kapı kapandı, ben de ne oldu dedim, Gülistan'ın gittiğini söylediler. Oğlana, geç oldu, yağmur yağıyor, kızı niye yalnız gönderdin diyerek onu yurda bırakması için arabanın anahtarını verdim" diyor.
Ergin Y. Gülistan ile Zaynal'ın yedi aylık ilişkilerinin olduğunu ama son iki ay görüşmediklerini, hem Cumartesi akşamı hem de pazar günü kafenin önünde Gülistan'ın, Zaynal'e barışmak istediğini söylediğini iddia etti.
"O akşam Gülistan tekrar başlamak istediğinde Zaynal ona 'Senin dersler var, sınavlara çalış. Ben de işimi yapıyorum, senden ayrılmıyorum, seni sevmiyorum da demiyorum ama bir müddet böyle devam edelim demiş. Bunun üzerine Gülistan da kızmış, arabaya binmek istememiş. Patika yoldan yürümüş, oğlan da geç oldu, gel yurt kapanmadan seni bırakayım demiş, o da kapris yapmış, binmemiş. Yağmurdan dolayı arabanın tekerleği de çamura saplanmış. Oğlan da onu zorla araca bindirmek istemiş. O sırada onları görenler polise haber vermiş. Polis gelip kimliklerine, sağ, sola bakmış, Gülistan'a şikayetçi misin diye sormuş. O da herhangi bir şikayetim yok, suç bende diye cevap verince polis gitmiş."
'Bu aşamada şüphelinin artık tutuklanması lazım'
Bilirkişi raporunda şüphelinin eylemini kararlı bir şekilde tekrarladığı, alıkoyduğu, tehditte bulunduğu, ona fiziksel baskıda bulunduğu ortaya çıktığı için tutuklanması gerektiğini anlatan avukat Çimen, yeni şüphelilerin de ortaya çıkabileceğini aktararak şunları söyledi:
"Bir intihar algısı baştan beri oluşturuldu. İntihar algısı oluşunca da tutuklama gerçekleşmedi. Soruşturma kapsamında barajdaki arama çalışmalarıyla yürüyordu. Biz dosyaya 6 Mart'ta dahil olduk. Biz dosyaya dahil olduğumuzda da dosya yavaş yavaş kapanma aşamasındaydı. Bu aşamada şüphelinin artık tutuklanması lazım. Bilimsel bir raporla anlaşıldı ki 4 Ocak gecesi alıkoyma ve tehdit olayı 5 Ocak gününde de devam ediyor. Şüpheli ile babası ve şüphelinin annesi bundan hiç bahsetmedi. Sadece çay içti, çay içtikten sonra buradan gitti şeklinde tarif etti. Şüpheli tutuklanacaktır, dosyaya yeni şüphelilerin de eklenme durumu ortaya çıktı. Diğer şüpheliler için de şikayetimizde bulunacağız. Pazartesi günü itibarıyla tutuklama talebini savcılık yapacaktır. Kafede çalışanların verdiği ifadelerin de sorunlu olduğu ortaya çıktı. Çünkü Gülistan'ın kafenin içine hiç girmediği söyleniyordu bugüne kadar. Artık biz baş şüpheli yönünde tutuklamanın yapılacağına inanıyoruz."
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca görevlendirilen bilirkişi raporu şöyle:
"Bedensel hareketliliğinin analiziyle Z.A. ile Gülistan aralarındaki birbirlerine görülebilen darp ve itiş kakış yoktur. Ancak Z.A.'nın Gülistan mekandan çıkıp tek başına ayrılırken, arkasından gelip durdurması, Z.A.'nın ihtar-ikaz-izah anlamında uzun süreli bedensel hareketler okunmaktadır. Z.A. bu konuşmanın ardından önce kendisi arkasını dönerek mekana girmekte, Gülistan ise ağır adımlarla ve üzgün görünüm vererek olay mahallinden ayrılmaktadır.
"Beden hareketlerinin okunduğu olayın ilk kısmında Z.A. muhtemelen aynı yerde çalışan iki kadının mekana gelişlerinde kadınlardan birisini öperek yakınlaşmış, diğerini de öpmeden her üçü dışarıdayken mekandan bir kadının daha çıkıp yanlarına geldiği görülmektedir. Mekanın dışında muhtemelen sigara içmişleridir. Bu esnalarda Z.A o kadınlara mekan dışında el kol hareketleriyle bir şeyi izah etmektedir.
"Bu iki kadınla Z.A'nın sigara olayından sonra mekana girmelerinin biraz sonrasından dış kapıdan normal yürüyüşle mekanın bahçesine, oradan da mekanın içine Gülistan girmiştir. Gülistan'ın içeride Z.A. ile veya başkaca kişilerce ne konuştuklarına bu iki kadın ve mekandaki üçüncü kadın şahit olmalıdır. Bu iki kadından birisini öptüğü için Z.A. zaten an itibarıyla tanımakta ve bilmektedir.
"Gülistan içeride kaldığı 5 dakika gibi bir müddet sonunda tek başına kapıdan dışarı çıkıp mekan dış açıklığının yarısına kadar gelmişken arkasında Z.A., Gülistan'ı durdurmuş ve ihtar, ikaz veya mahiyeti gene bedensel olarak fazlaca ısrarcı şekilde, bu defa Gülistan'ın önüne eğilerek bükülerek yaptığı konuşmalar dikkat çekici olup, sokakta karşılaşan bir erkek ve kadının bilinen normal görüntü konuşmaları gibi olmadığı değerlendirilmektedir."
Ne olmuştu?
Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku, kaldığı yurttan 5 Ocak sabahı ayrıldıktan sonra haber alınamadı. Diyarbakır'da yaşayan ailesi, kaybolduğu gün Tunceli'ye gelerek, güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Ailenin ihbarı üzerine arama çalışmaları başlatıldı. Yapılan araştırmalar sonunda Gülistan Doku'nun cep telefonunun en son Uzunçayır Baraj gölü üzerindeki Sarısaltuk Viyadüğü'nde sinyal verdiği belirlendi.
Viyadük üzerinden geçen bir aracın kamerasına da yansıyan Doku'nun son görüldüğü bölgede yoğunlaştırılan arama çalışmalarına rağmen sonuca ulaşılamadı. Bunun üzerine ekipler, su altı aramalarını 6 Temmuz'da sonlandırırken, yüzeyinde ve kıyıdaki çalışmalar sürdürüldü.
Gülistan'dan gelecek haberi bekleyen Doku ailesi, Ankara'ya gidip İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü. Bakan Soylu'nun talimatı üzerine yapılan toplantıyla Gülistan'ın son görüldüğü bölgedeki baraj suyunun tahliyesine karar verildi. 22 Temmuz günü baraj gölündeki suyun tahliye edilmesine ilişkin çalışma başlattı.