Fethullah Gülen, ABD'de geçirdiği dokuz yılın ardından suskunluğunu bozdu. Kendisiyle ilgili bilinmeyenleri gazeteci Faruk Mercan'a anlattı. Gülen'in asker, polis, istihbarat ve magazin dünyasıyla ilgili çarpıcı açıklamaları ve Mercan'ın toplam 101 kişi ile görüşerek elde ettiği bilgiler kitaplaştırıldı.
Tempo dergisinden Yaşar Durukan’ın haberine göre önümüzdeki birkaç gün içinde piyasaya çıkacak olan ve 'Fethullah Gülen' adını taşıyan kitapta, Gülen'in Amerika'ya gidişinden, devletle olan bilinmeyen ilişkilerine kadar birçok şey ilk kez açıklanıyor.
GÜLEN'İ İKNA EDEN BAŞBAKAN ECEVİT
Kitabın en çarpıcı bölümlerinden biri, Gülen'in ABD'ye gidiş süreciyle ilgili. Hakkında açılan davalar nedeniyle yurtdışına çıktığı söylenen Gülen, meğer dönemin başbakanı Bülent Ecevit tarafından ABD'ye gitmesi için ikna edilmiş.
Bu ilginç süreç kitapta şöyle anlatılıyor: "Gülen'in by-pass ameliyatı olması için Mayo Clinic ile temas kurulup, 22 Şubat 1999 tarihine randevu alındı. ABD'den arayan Prof. Sait Tarhan, havaların çok soğuk olduğunu söyleyerek randevunun biraz ertelenmesini istedi. Yeni randevu tarihi 22 Mart 1999 olarak belirlendi. Mart ayına gelindiğinde ilginç bir şey oldu. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcısı Nuh Mete Yüksel'in, Gülen hakkında soruşturma açtığına dair haberler İstanbul'a ulaşmaya başladı. Gülen, bu şartlarda ABD'ye gitmeyi doğru bulmuyordu. O günlerde Gülen'in yakın bir arkadaşı, havaalanında karşılaştığı Başbakan Bülent Ecevit'e bu durumu iletti. Gülen'e telefon açan Ecevit, "Sağlığınız çok önemli. Sizinle ilgili böyle bir soruşturma olsa haberimiz olurdu. Lütfen tedavinizi aksatmayın ve ABD'ye gidin" dedi.
Gülen'in ABD'ye gitmesinde, Ecevit'ten gelen bu telefon en etkili sebeplerden biri oldu. (...) 22 Mart 1999 günü İstanbul'dan Chicago kentine giden THY uçağının yolcularından biri Gülen'di."
JANDARMA GENEL KOMUTANININ HELALLİK TALEBİ
Kitapta Gülen ya da cemaatiyle iletişime geçen çok sayıda asker ismi yer alıyor. Bunlardan en ilginci, 1985-87 arasında Jandarma Genel Komutanlığı görevinde bulunan Orgeneral Adnan Doğu. Emekli Orgeneral Doğu'nun, Gülen ile karşılaşması İzmir'de gerçekleşiyor. Gülen ile Doğu, akşam yemeğini birlikte yiyorlar. Sofrada Gülen'e dönen Doğu, "Sizinle helalleşmeye geldim. İstihbarat görevleri yaptım. Bu görevlerimiz sırasında size bilmeden eziyet etmiş olabiliriz" diyor.
Ordunun tepe noktasında, üst düzey görev yapmış bir orgeneralden duyduğu sözler karşısında hayli duygulanan Gülen ise, "Paşam, sizin bize özür borcunuz yok. Bir kusur varsa bana ait" karşılığını veriyor. Bu arada, dipnotlardan, 1982'de Orgeneral Doğu, korgeneral rütbesiyle Çorlu'da kolordu komutanı iken, Gülen'in en küçük kardeşi Kudbettin Gülen'in de burada askerliğini yaptığını öğreniyoruz.
ÇEVİK BİR'İN İLGİNÇ İSTEĞİ
Kitapta adı geçen diğer bir orgeneral ise Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir. 28 Şubat'ın ünlü komutanı, Zaman Gazetesi'nin imtiyaz sahibi Alaaddin Kayaya, "Fethullah Hoca okulları devlete devretmek için ne kadar para ister?" diye sormuş.
Kitaptaki iddiaya göre, o gün karargâhta, "Devletin bu okulları devralmak için ne kadar para vermesi lazım?" diye hesap yapılmış. Kaya, "Okulları yapanlar devletten para istemez" deyince bir şaşırmış. Kaya, okulları denetim için devletin resmi bir görevli bulundurabileceğini söyleyince Bir, "Olur mu, Fethullah Gülen okulları gezmemize izin verir mi?" diye sormuş! (Tempo)