-GÜL: TÜRKİYE DÜNYAYA SESLENİYOR İSTANBUL (A.A) - 06.10.2010 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin sadece İslam dünyasına değil, tüm dünyaya seslendiğini, ''Gelin Türkiye'de çok büyük imkanlar var, buraya yatırım yapın'' dediğini belirterek, ''Bu hangi anlama geliyor, başka ülkelerin tasarruflarını, sermayesini Türkiye'ye getirtiyoruz ve buraya yatırım yaptırtıyoruz. Aynı şeyi sizlerin de yapmanız lazım. Her ülkenin kendi kendine çeki düzen vermesi lazım. Her ülkenin kurallarının açık seçik olması lazım. Sizin ülkenize yatırım için gelen insanların, kendilerini güvende hissetmesi lazım'' dedi. Gül, İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısı ile Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) 14. Uluslararası İş Forumu (IBF) çerçevesinde Grand Cevahir Otel'de düzenlenen akşam yemeğinde bir konuşma yaptı. Bugünkü dünyada ülkelerin kalkınmasının, müteşebbis insanların çalışması sayesinde olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, ''Biz, Türkiye'de böyleyiz. Türkiye'de devletin yaptıkları ayrı ama esas Türkiye'yi kalkındıran, esas Türkiye'de ihracatı yapan, esas Türkiye'de istihdam oluşturan, esas Türkiye'de üretim yapan özel sektördür. Fuarda onların bazılarının örneklerini göreceksiniz. Biz de devlet olarak onları destekliyoruz ki daha çok çalışsınlar ve daha çok üretsinler diye. Çünkü onlar ne kadar çok üretirse o kadar çok vergi ödüyorlar, biz de o vergilerle daha çok altyapı yapıyoruz'' şeklinde konuştu. Abdullah Gül, bunun diğer ülkelerde de bu şekilde olması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: ''Sizler de sadece ülke içinde ticaret yaparak olmaz tabii. Bu fuarlarla birbirinizi güzel tanıyın, ortaklıklar oluşturun, ticaret yapın. Sadece ticaret değil, her ülkenin, aramızdaki en fakir ülkenin bile çok önemli potansiyeli vardır, ekonomik potansiyeli, o potansiyeli diğer iş adamlarına tanıtın, davet edin, onlar gelsinler ülkenize yatırım yapsınlar, beraber ortak olun, oralarda beraber insanları çalıştırın, oradaki üretimleri beraber başka ülkelere satın. Dolayısıyla sadece ticaret değil, aynı zamanda beraber iş yapın, beraber ortaklıklar kurun. Ülkelerinizde madenler, tarım arazileri, tabii kaynaklar bakımından çok büyük zenginlikler vardır. Bazen kendi sermayeniz bunları işlemeye yetmeyebilir, onun için başkasının sermayesini, başkasının tasarrufunu kendi ülkenize çekmeyi bilmeniz lazım. Gelsinler, sizin ülkenize yatırım yapsınlar. Biz şimdi böyle yapıyoruz. Türkiye'de de böyle. Biz sadece İslam dünyasına değil, bütün dünyaya sesleniyoruz, 'Gelin, Türkiye'de çok büyük imkanlar var, buraya yatırım yapın' diyoruz. Yani bu hangi anlama geliyor, başka ülkelerin tasarruflarını, sermayesini Türkiye'ye getirtiyoruz ve buraya yatırım yaptırtıyoruz. Aynı şeyi sizler de yapmanız lazım. Ama bunun için bir şey çok önemli. Bunu yarın kendi aramızda çok konuşacağız. Sizlere de bunu söylemek istedim. Her ülkenin kendi kendine çeki düzen vermesi lazım. Her ülkenin kurallarının açık seçik olması lazım. Sizin ülkenize yatırım için gelen insanların, kendilerini güvende hissetmesi lazım. Oradaki muamelenin eşit olması lazım, oradaki hukukun çok açık olması lazım. Zaten kalkınmanın, gelişmenin birinci şartı da bu. Bir ülkenin istediği kadar tabii kaynağı olsun, altını olsun, gümüşü olsun, petrolü olsun, eğer o ülkede kurallar, kanunlar, hak, hukuk, adalet, bunlarla ilgili kurallar, yerli yerinde değilse oranın yerli tüccarları da yatırım yapmaktan kaçar, yabancılar da gelip oraya yatırım yapmakta tereddüt eder. Onun için bütün İslam ülkelerinin aslında birinci yapması gereken şey bu. Hepimizin noksanlıkları var, Türkiye'nin de çok noksanlıkları var. Ama biz bu konuda son yıllarda çok kararlı gittik ve çok köklü değişiklikler yaptık. Türkiye'nin değişmesinin, son ekonomik mucizesinin altındaki esas sebep bu. Herkese eşit muamele yapan, kuralları, adaleti herkese eşit uygulayan bir ülke haline gelmesi. Onun için bütün İslam ülkelerinde buna çok dikkat etmemiz gerekir.'' -''BAŞARILARIMIZI HERKESLE PAYLAŞMAKTAN MEMNUNİYET DUYARIZ''- Türkiye'nin örnek olabileceğinin altını çizen Gül, ''Biz, başarılarımızı herkesle paylaşmaktan memnuniyet duyarız. Hem kurumlarımız hem özel sektörümüz her türlü yardımlaşmaya her zaman hazırdır. Çünkü birbirimizle ancak yardımlaşırsak, birbirimize o zaman faydamız söz konusu olur. Şunu da unutmayın; kim çok çalışırsa neticede o kazanır. Çok çalışmak içerisinde demin dediğim şartların oluşturulması gerekmektedir'' şeklinde konuştu.