11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, siyasi istikrarın sadece milletvekili çoğunluğundan ibaret olmadığını belirterek, "Siyasi istikrar sadece vekil çoğunluğu değil" dedi.
Önceki akşam, aralarında eski bakan ve milletvekillerinin de olduğu bir grupla bir araya gelen Gül,“Siyaset tarzımızı değiştirmeli kıran kırana mücadele ile enerjimizi tüketmemeliyiz” mesajını verdi.
Radikal’de yer alan habere göre, Gül'ün, hükümete yönelik muhalif çıkışlarıyla gündeme gelen Nazlı Ilıcak gibi isimlerle bir araya gelmesi, bugün cuma namazı çıkışında bizzat Abdullah Gül'e de soruldu. Soruyu soran muhabirin "O toplantı yanlış anlaşıldı" demesine tepki gösteren Gül, "Yanlış yansıyacak bir şey yok. Onlar davet ettiler. Bir yemek yedik. Hep beraber bir dayanışma içinde olunması gerektiğini konuştuk sohbet ettik. Yanlış anlayacak ne varmış” şeklinde yanıt verdi.
Eski parlamenterlere ilginç mesajlar
Abdullah Gül, önceki akşam, İstanbul’daki Parlamenterler Evi’nde, Kaya Erdem, Fikret Ünlü, Zeki Yavuztürk, İsmail Müftüoğlu gibi eski bakanlar ile Nevzat Yalçıntaş, Azmi Ateş ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu Parlamenterler Birliği üyesi eski vekillerle bir araya geldi. Hürriyet gazetesinden Turan Yılmaz’ın haberine göre Gül, bu buluşmada eski parlamenterlere şu mesajları verdi:
Tehditler devasa boyutta
Önümüzde tehditler ve fırsatlar çok. Evvelce daha ziyade fırsatlardan söz ediyordum. Şimdi tehditler devasa boyutta. Eskiden bir Saddam Ortadoğu’da tehditken bugün birçok çevreden o tür tehditler var Türkiye üzerinde, onun için çok dikkat etmemiz lazım.
Tek çıkış daha fazla demokrasi
Tek çıkış yolu demokratik standartların yükseltilmesi. Bu kırılgan ortamda Türkiye’nin yoluna devam etmesini sağlamamız gerekiyor. Türkiye’nin ihtişamını hepimiz biliyoruz. Sınavımız, orta gelirli bir ülke olarak mı kalacağız, yoksa yüksek gelirli bir ülke olarak meydan okuyabilecek miyiz?
Yüzde 5 büyüme yetmez
Yüzde 5 gibi bir büyüme bizi hiç mutlu etmez. Sadece ekonomi değil, siyaset önemli, hukuk önemli daha hızlı kalkınma için. Yapılması gereken köklü reformlar var. Gelişmiş ülkelerin ne yaptıkları belli. Büyük bir maliyetten sonra İkinci Dünya Savaşı’nın mağdur ülkeleri sınırları kaldırdılar. Hukuk ve demokrasiyi takviye ettiler. Türkiye de çok önemli mesafeler kat etti, birçok yasaklar kaldırıldı bu ülkede, güzel noktalara gelindi, biraz daha standartları yükseltmeliyiz.
Sistem değişecekse
Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukukun üstünlüğüne dayalı imkânları çok daha geliştirip standartları yükseltmemiz gerekiyor. En kolay şey Türkiye’de siyaseti tenkit etmek. Bu altını oymak gibi bir şey. Ama tabii ki parlamenterlerin de sorumlu davranıp bu fırsatları vermemeleri lazım. Sistem değişikliğine geçilecekse, o zaman Meclis’i yürütmenin etkisinden kurtarıp güçlendirmek zorundayız. Her sistemin kuralı var.
'Yanlış anlayacak ne varmış?'
Abdullah Gül, bugün ise Kağıthane’deki Sadabad Camii’nde cuma namazını kıldıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Parlamenterler Birliği üyesi eski vekillerle İstanbul’da yaptığınız görüşme yanlış anlaşıldı" diye başlayan sorusu üzerine Gül, "Yanlış yansıyacak bir şey yok. Onlar davet ettiler, yemek yedik. Hep beraber bir dayanışma içinde olunması gerektiğini konuştuk. Yanlış anlayacak ne varmış” cevabını verdi.
Yüce divan oylaması
Abdullah Gül, Meclis Genel Kurulu'nda 4 eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmemesi kararıyla sonuçlanan oylamayla ilgili görüşü sorulduğunda ise, “Milletvekilleri kendi vicdanlarıyla karar verdi” dedi.