Politika

Gül: Hamas'a 'silahı bırakın' dedik

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ardından da İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, CNN International'da gazeteci, yazar Ferid Zekeriya'nın sorularını yanıtladılar.

27 Eylül 2010 03:00

T24 - Mavi Marmara krizi nedeniyle BM toplantılarında bir araya gelemeyen iki liderden önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ardından da İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, CNN International'da gazeteci, yazar Ferid Zekeriya'nın sorularını yanıtladılar. 


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, New York'taki temasları sırasında CNN International'da yayımlanan 'GPS' programında gazeteci, yazar Ferid Zekeriya'nın sorularını yanıtladı. 

Gazze'deki İsrail operasyonu ve Gazze'ye yardım götüren insani yardım filosuna düzenlenen saldırının ardından Türkiye ile İsrail'in arasındaki ilişkilerde ortaya çıkan sorunun nasıl çözümleneceğine ilişkin bir soru üzerine Gül, ''"Bu bizim tercihimiz değildi. Biz ilişkilerdeki bu bozulmayı tercih etmedik ama maalesef İsrail tarafı çok büyük hata yaptı'' dedi. 

Gazze'deki ablukayı ve ambargoyu sadece Türkiye'nin eleştirmediğini vurgulayan Gül, ABD Başkanı Barack Obama, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, BM Güvenlik Konseyi üyelerinin, AB'nin hepsinin bu ablukanın kaldırılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

''Biz bunu görmezden gelebilir miyiz, Akdeniz'de meydana gelen olayı unutabilir miyiz? Bu gemide sekiz Türk ve bir Amerikan vatandaşının öldürüldüğünü unutabilir miyiz?'' diyen Gül, bu gemilerin insani yardım taşıdığını, suç işlemediğini vurguladı. 

İnsani bir trajedi karşısında yardım etmenin bir insanlık değeri olduğunu söyleyen Gül, yardım gemilerindeki insanların sivil toplum örgütü temsilcileri olduğunu, hiçbirinin devlete bağlı olmadığını belirtti. 


'İSRAİL'E ÇOK YARDIMCI OLDUK' 

Bazı İsrailliler'in '''Türkiye Gazze'deki ablukayla ilgili olarak bu kadar endişe duyuyorsa neden Hamas'la konuşup İsrail'e roket atmayı bırakmasını söylemiyor?'' dediğinin hatırlatılması üzerine Gül, Hamas seçimleri kazandığında Dışişleri Bakanı olduğunu belirterek, onları arayıp ''Şimdi sizin sorumluluğunuz farklı, seçimleri kazandığınız için farklı olmanız gerekiyor'' dediğini anlattı. 

Hamas'ın bunun üzerine gelip Türkiye ile konuşmak istediğini belirten Gül, Hamas temsilcilerinin Ankara'ya geldiğini, İsrail'in de bu durumu ve tüm detayları bildiğini söyledi. 

Gül, Ankara'daki konuşmalarında Hamas temsilcilerine, ''Bakın bundan sonra sizin yönünüz farklı olmalı, siz demokratik olarak seçildiniz, o zaman demokratik şekilde davranmalısınız'' dediklerini söyledi ve şöyle devam etti: 

''Onlara, terörü ve roket atmayı, bütün bunları bırakmaları gerektiğini söyledik. Hamas'a, Amerikalı ve Avrupalılarla konuşmaları gerektiğini ve onlara topraklarında bağımsız devlet kurmaları halinde İsrail'le birlikte yaşamaya hazır olduklarını söylemelerini istedik. Yani biz İsrail'e çok yardımcı olduk."  


'NORMALLEŞME İSRAİL'E KALMIŞ' 

''Türkiye'nin Arap dünyasının aklını ve kalbini kazanma yönünde İsrail'e saldıran bir dış politika izlediği'' yönündeki iddialara ilişkin bir soru üzerine ise Gül, bunların doğru olmadığını belirtti. 

Gül, ''Biz İsrail'e karşı değiliz. Biz düşman değiliz, ama yanlış politikaları eleştirme hakkına sahibiz'' dedi. 

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normale dönme şansının olup olmadığının sorulması üzerine ise Gül, ''Bu İsrail'e kalmış'' dedi. 

''İsrail'in özür dilemesini istiyor musunuz?'' sorusunu Gül, ''Uluslararası hukuk ne diyorsa burada o uygulanmalıdır'' diye yanıtladı. 

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in, kendisinden Türk tarafından özür dilemesinin istendiği ve bunun kabul etmediği için Gül'le görüşemediklerini söylediğinin belirtilmesi üzerine Gül, ''Hayır, bunlar doğru değil. Sayın Peres'le dostuz, birbirimizi eskiden beri tanıyoruz ama bu sefer bu tür bir randevu yoktu'' dedi.

'OLANLARI NASIL UNUTURUM?' 

''Peres'le görüşseydiniz ona ne demek isterdiniz?'' sorusuna Gül, ''İsrail'e, 'olaya gerçekçi yaklaş, gerçekçi ol, ne olduğunu düşün, Türkiye'nin değerini düşün, bu senin çıkarına mı, değil mi' derdim'' yanıtını verdi. 

''Peres'le hiçbir ön koşul ileri sürmeden, özür dilemesini beklemeden sadece konuşmak için görüşür müydünüz?" sorusu üzerine Gül, ''Hayır. İsrail'in yaptığı hareketi savunduğunu görüyorum ve sanki biz yanlış birşey yapmışız gibi bizi eleştiriyorlar. Bu tür bir anlayışla nasıl görüşebilirim? Benin vatandaşlarımın öldürüldüğünü nasıl görmezden gelirim? Bizim bin yıllık devlet geleneğimiz var, bütün bunları nasıl unuturum?'' dedi. 


Gül'ün konuşmasından satır başları: 

— Türkiye, İttifak'ın bir parçasıdır ve ABD'nin çok güçlü bir dostudur. 

— İran'a yaptırım kararına Türkiye'nin ''hayır'' oyu kullanması: ''O oy, daha fazla diplomasinin yolunu açtı. Çözüm için iki yol var. Ya savaş ya da diplomasi. Biz diplomasiyi tercih ediyoruz çünkü eğer savaş çıkarsa bölge çalkantı içine girecek. 


İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres de Ferid Zekeriya'nın sorularını yanıtladı:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den yardım filosuyla ilgili olarak özür dilemem istendiği için New York'taki görüşme gerçekleşmedi.:

...Biz Türkiye'ye karşı tavrımızı değiştirmedik. Biz Türkiye'nin dostuyduk. Türkiye ile dostluk istiyoruz, belki Türkiye politikasını değiştirdi.:

Biz gemiyle ilgili olarak yanlış birşey yaptığımızı düşünmüyoruz...Biz kendilerine gemideki yükü ya İsrail limanına ya da Mısır limanına boşaltmalarını istedik. Ama kabul etmediler, istedikleri kışkırtmaydı. Ne için?:

Gazze'deki durum çözülmesi için yardım edilmek isteniyorsa Hamas'a 'dur' denilmesi gerekir.

Cumhurbaşkanı Gül'le görüşseydiniz ne diyecektiniz?: ''Bakın biz dostuz, dostluğumuza devam etmek zorundayız. Gazze'de yardımcı olmak istiyorsan mantıkla hareket et, tepkiyle değil. Hamas'a ateş etmeyi bırakmasını söyle. İran'a roket göndermemesini söyle. Ahmedinejad'a İsrail'i yok etme tehdidinden ya da Yahudi soykırımını inkar etmesinden vazgeçmesini söyle. Eğer bir rol oynayacaksan onu oynamalısın. Ama madalyonun iki yüzü var.