Politika

Gül: Benim için 5 yıl ya da 7 yıl fark etmez

Ergenekon sürecinde yargının rahat bırakılmasını isteyen Abdullah Gül, "Süreci soğukkanlılıkla götürmeliyiz" dedi.

03 Mayıs 2009 03:00

Ergenekon sürecinde yargının rahat bırakılmasını isteyen Abdullah Gül, dış politikaya yönelik eleştirileri ise ‘Bugün yapılanlar yarın daha iyi anlaşılacak’ diye yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Prag'dan dönüşünde sohbet imkanı bulduk. Önce iç konular: Türkiye gündeminin değişmez maddesi haline gelen "Ergenekon soruşturması" yla ilgili olarak Cumhurbaşkanı "Ergenekon" ismini kullanmadan kısa bir değerlendirme yaptı: "Hukuka güvenmeliyiz. Yargı rahat bırakılmalı. Sanığın masumiyeti hukukun temel kuralıdır. İnceleme o gözle bakılarak yapılır. Peşinen şu suçludur, bu suçsuzdur, diyemezsiniz. Şu anda yargı işliyor. Bu sürece fırsat vermek lazım. Soğukkanlılıkla götürmeliyiz."

Terörle mücadele

Cumhurbaşkanı Gül, terörle mücadele ve Güneydoğu sorununun çözümü konusunda atılan adımlar ve bu konuda Türk Silahlı Kuvvetlerinin yaptığı "kucaklayıcı" açıklamalara ilişkin bir soruyu yanıtlarken "Herkes doğru gördüğü şeyleri söylemekten çekinmiyor. Bu çok önemli" dedi.

‘Devlet uyum içerisinde’

Cumhurbaşkanı, gerek iç sorunlar, gerekse dış sorunlar konusunda atılan adımları şöyle özetledi: "Türkiye kabuk değiştiriyor. Bu dönemde herkese görev düşüyor. Sorunlardan korkmuyoruz, üzerine gidiyoruz. Devletin tüm organları uyum içerisinde çalışıyor, konuşuyor. Kamuoyuna açıklama yapılmadan önce mutabakat sağlıyor. Ama ben inanıyorum ki, bugün yapılanların değeri zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacak." Cumhurbaşkanı, devletin başındaki kişi olarak, hem siyasi, hem askeri iradenin "cesaret"ini şu sözlerle teşvik ediyor: "Hepimizin görev süresi sona erecek. Görevimiz bittikten sonra konuşmak bir işe yaramıyor. Görevimizin başındayken Türkiye'nin geleceği için ne gerekiyorsa onu söylemeli ve yapmalıyız."

Cesur adımlar

Cumhurbaşkanı'nın sözünü ettiği cesur adımlardan biri de Ermenistan'la ilişkiler. Gül, bu ilişkilerin sonsuza kadar böyle gidemeyeceğini biliyor ve şu dönemde adım atmanın önemli olduğunu söylüyor. Nitekim, ABD Başkanı'nın göreve başlar başlamaz Türkiye'ye gelmesinin, sorunları çözmede büyük bir fırsat yarattığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, hem Ermeni hem Kıbrıs meselelerini bizzat kendisinin anlattığını, böylece Türkiye için kritik 2 konuda ABD Başkanı'nın bilgi sahibi kılındığını vurguladı.

Azerbaycan’a uyarı

Gül, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların çözümünden Azerbaycan'ın da yararlanacağını söyledi. Özellikle, Karabağ etrafındaki 7 Azeri yerleşim bölgesindeki Ermeni işgalinin son bulacağını belirten Cumhurbaşkanı, Azeri-Ermeni liderleri arasındaki görüşmelerin de Türkiye- Ermenistan arasındaki diyalogun bir sonucu olduğuna işaret etti. Peki tüm bu gelişmelere rağmen Azerbaycan yöneticilerinin Türkiye'ye sitemkar sözler söylemesi ve dogalgaz fiyatlarını artırma girişimlerine ne demeli? Cumhurbaşkanı "Türkiye'ye ayıp ediliyor" sözüyle aslında Azeri yönetimini de hedef alıyor ve önyargıyla, peşin tepki göstermek yerine, müzakerenin sonunu beklemeyi tavsiye ediyor.

'Benim için 5 yıl 7 yıl fark etmez'

Cumhurbaşkanı'na görev süresinin 5 yıl olması durumunda yeniden aday olup olmayacağını soruyoruz. Çünkü 5 yıl olması halinde aday olabiliyor. Görev süresi 7 yıla çıkarsa, sadece 1 kez seçilebilme şartı bulunduğu için yeniden aday olamıyor. Bu hatırlatmayı da yapınca kısa bir yorum alıyoruz: Zamanı gelince bakarız. Ama benim için 5 yıl ya da 7 yıl fark etmez.

İşadamı gibi

Bu arada geziden bazı notlar aktaralım: Cumhurbaşkanı Gül'ün programı oldukça yoğundu. Prag'da 1. gün gece saat 00.30'da sona erdi. Çek Cumhurbaşkanı'nın akşam yemeğinden sonra Türk işadamları ile otelde buluşarak ertesi gün yapılacak Türk-Çek İş Konseyi toplantısı için hazırlıkları gözden geçirdi. Cumhurbaşkanı, işadamlarının bağlantılarını yetersiz bularak, daha çok iş yapmalarını istedi.

'Devlet baba' değil 'devlet abi’

Cumhurbaşkanı Gül'le Türkiye Cumhurbaşkanlarının yaşını da konuştuk. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında Cumhurbaşkanı seçildiğinde 42 yaşındaydı. Gül ise 52 yaşında bu göreve seçilerek, Atatürk'ten sonraki en genç Cumhurbaşkanı oldu. İnönü seçildiğinde 54 yaşındaydı. Ancak diğer Cumhurbaşkanları hep 60 yaş üzerindeydi. Türkiye'de Cumhurbaşkanları genelde yaşlarından ötürü de "Devlet Baba"yı temsil eder. Gül'e "Siz Devlet Baba mısınız, yoksa Devlet Abi mi" diye sorduk. "Devlet Abi" tanımını duyunca güldü ve "Galiba öyle" dedi.