-GÜL, BBC'DE HARD TALK PROGRAMINA KATILDI LONDRA (A.A) - 09.11.2010 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin bölgesinde yeni bir savaş istemediğini belirterek, "Eğer bölgemizde başka bir savaş olursa, bunun bizim için kolay olacağını mı düşünüyorsunuz? Dolayısıyla, barışçıl bir çözüm için katkıda bulunmak, çabalamak, hakkımız ve sorumluluğumuz. Bu, nükleer bir İran'ı tolere ettiğimiz anlamına gelmiyor" dedi. Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House adlı düşünce kuruluşunun "Yılın Devlet Adamı" ödülünü almak için İngiltere'de bulunan Cumhurbaşkanı Gül, İngiliz yayın kuruluşu BBC'de yayınlanan "Hard Talk" adlı programa katılarak, programın sunucusu Stephen Sackur'un sorularını yanıtladı. Yaklaşık yarım saat süren programda Gül, Sackur'un İran, AB, füze kalkanı projesi gibi konulardaki sorularına cevap verdi. Gül, Sackur'un "İran konusunda, Türkiye'nin tepkisinin niye diğer NATO ülkelerinden farklı olduğunu" sorması üzerine, Türkiye'nin diğer NATO ülkelerinden görüşünün çok farklı olmadığını, bölgesinde kitle imha silahları istemediğini söyledi. "Bölgede kitle imha silahlarına karşıysanız, BM ve AB yaptırımlarına neden destek vermediniz" sorusuna ise Gül, şu yanıtı verdi: "İran bizim komşumuz, bu unutulmamalı. Uzağımızdaki bir ülkeden bahsetmiyoruz. Bu ülkede bir şey olacaksa, bizim bölgemizde olacak. Dolayısıyla bu sorunun, barışçıl ve diplomatik bir yolla çözülmesini istiyoruz." Gül, yaptırımların sorunları çözmeyeceğini vurgulayarak, "BM yaptırımları bizi bağlıyor, ancak tek taraflı yaptırımlar bizi bağlamıyor" dedi. İran'ın nükleer programı ilgili bir çözümde Türkiye'nin yardımcı olacağına inandığını söyleyen Gül, "Biz barışçıl bir çözüm istiyoruz. Bölgede başka bir savaş olmamalı. Eğer bölgemizde başka bir savaş olursa, bunun bizim için kolay olacağını mı düşünüyorsunuz? Dolayısıyla, barışçıl bir çözüm için katkıda bulunmak, çabalamak, hakkımız ve sorumluluğumuz. Bu, nükleer bir İran'ı tolere ettiğimiz anlamına gelmiyor" dedi. Füze kalkanı projesiyle ilgili bir soru üzerine de Gül, konu üzerindeki görüşmelerin sürdüğünü, gelecek hafta Lizbon'da yapılacak NATO zirvesinde biraraya gelineceğini ve sonunda herkesin iyi bir karar üzerinde anlaşacağını düşündüğünü söyledi. NATO'nun Türkiye için önemli olduğunu ve Türkiye'nin NATO'daki ikinci büyük orduya sahip olduğunu belirten Gül, "Bu başka birşey, bu AB değil. Savunmadan, askeri konulardan bahsediyoruz" dedi. -"BAZI YAPAY VE HAKSIZ ENGELLER VAR"- AB ile ilişkilerin sorulması üzerine ise Gül, "Maalesef bazı üye ülkelerin ileriyi göremeyen politikaları var, stratejik yaklaşımları yok. Avrupa'nın geleceğine odaklanmıyorlar, bunu düşünmüyorlar. İç meselelerle meşguller. Dolayısıyla, stratejik vizyon yok" diye konuştu. Türkiye'nin Avrupa'ya katkısının büyük olacağını kaydeden Gül, AB ile yürütülen müzakere sürecinin başarıyla sonuçlanmasının beklendiğini, ancak bazı üye ülkelerde Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili referandumlar yapılacağını belirtti. Gül, şöyle konuştu: "Zamanı geldiğinde bu ülkeler, Türkiye onlar için yük mü olacak, olmayacak mı karar verecekler. Belki Türk halkı da, 'müzakere sürecini başarıyla tamamlamamıza karşın, üye olmayalım' diyecek." Chatham House'da 21. yüzyılın ilk çeyreğinde Avrupa ve Türkiye konulu bir konuşma yaptığının hatırlatılması ve "Türkiye, 2025 yılına kadar sizce AB'de olacak mı" sorusuna ise Gül, şu yanıtı verdi: "Bundan emin değilim. Çünkü sonunda, bazı ülkeler referanduma gidecek. Belki Türk halkı, AB'ye katılmak istemeyecek. Kesin birşey var ki biz, tam üyelik için elimizden geleni, gerekli olanları yapacağız. Ama AB'den emin değilim. Çünkü müzakere sürecinde bazı yapay ve haksız engeller görüyorum." -"OBAMA, HERKESİ İKNA ETMELİ"- ABD Başkanı Barack Obama'nın göreve başladığında Müslüman ülkelere seslendiğinin, barış ve diyalog konusunda mesajlar verdiğinin anımsatılması ve geçen zaman içinde "Obama'nın hayal kırıklığına neden olup olmadığının" sorulması üzerine de Gül, "Hayır, bence iyi bir kalbi var. Samimiyetle, iyi şeyler yapıyor. Ancak başarılı olmamış olabilir. Sadece Müslümanların değil, diğerlerinin de Obama'yı dinlemesi gerekir. Bölgede barışa ulaşmak için diğerlerini de ikna etmeli, sadece tek tarafı değil" diye konuştu.