Yeni Şafak gazetesinin Ankara Temsilcisi Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, partiye dönme kararını Ramazan Bayram'ı öncesinde danışmanlarıyla yaptığı toplantıda, "Üzerimde çok büyük bir baskı var" gerekçesiyle aldığını öne sürdü.
Selvi Gül'ün AKP'ye döneceğini, ancak güçlü bir şekilde davet edilmesi halinde görev üstlenmeyi düşüneceğini belirtti. Selvi, "Gül'ün ayrı bir parti kurmak, Erdoğan'la kurultay mücadelesine girmek gibi beklentileri yok" ifadesini kullandı.
Selvi'nin Yeni Şafak'ta "Gül cephesinde ne oluyor?" başlığıyla yayımlanan (14 Ağustos 2014) yazısı şöyle:
Kritik bir süreçte, önemli bir fotoğraf verildi.
Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne çıkmaya hazırlandığı, Gül'ün veda resepsiyonları düzenlediği bir sırada Çankaya'da bir fotoğraf verildi.
İki Cumhurbaşkanı'nın fotoğrafı bu.
Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül'ün, 'Çankaya hatırası'
AK Parti Kurultayı'nın 27 Ağustos'ta yapılması kararının alındığı bir sırada, Abdullah Bey'in , 'Partiye döneceğim' açıklamasını yaptığı bir dönemde bu fotoğraf daha da anlamlı oldu.
Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün veda resepsiyonundaydık.
Bir dönemler Cumhurbaşkanı seçmemesi için muhtıra verilen, 367 dayatması yaşatılan AK Parti'nin iki Cumhurbaşkanı vardı, o salonda.
Siyaset mühendisliğinin iflasının resmiydi o.
Seçilmiş Cumhurbaşkanı ile mevcut Cumhurbaşkanı'nın Çankaya Köşkü'nde verdikleri fotoğrafın, rejim açısından çok büyük bir anlamı vardı. Partileri kapatılan, hapislere atılan, seçimlere girmeleri engellenen bir siyasi hareket 2014 Türkiye'sinde iki Cumhurbaşkanı ile Çankaya resepsiyonu yaparsa, bundan çıkarılacak çok büyük dersler var.
Ayrıca ne kadar şükretsek azdır.
Erdoğan ile Gül'ün fotoğrafında AK Parti açısından bundan sonraki sürece ışık tutacak ipuçları da vardı.
O salonda, Cumhurbaşkanı Gül'ün bir adım ilerisinde Başbakan Erdoğan'a, 'Gül, partiye döneceğim dedi ne diyorsunuz' diye sorduk.
'Bundan daha doğal ne olabilir ki' diye karşılık verdi.
Zaten eğer Abdullah Gül, partiye dönmeyeceğim dese asıl orada sorun var demektir. Mevcut partilerden biriyle ya da yeni bir siyasi hareket içinde olacağını ilan etse, asıl sorun orada başlıyor demektir. Abdullah Bey AK Parti ve muhafazakar kesimler açısından önemli bir değerdir.
Başbakan da bu hakkı teslim etti.
Ama siyasetin boşluk kaldırmadığını, genel başkan ayrı başbakan ayrı gibi bir modeli düşünmediklerini söyledi. 'İleride taşlar yerine çok daha iyi oturacaktır' dedi.
Buradan yarın partinin başına Abdullah Bey geçsin gibi bir mesajın olmadığı açık. Taşların yerine oturması ve Başbakan'ın daha önce 2015 şeklindeki beyanları da biliniyor.
Önemli olan bu açıklamalar ve yürüyen süreçle birlikte bir adım öteye geçip Erdoğan ile Gül'ün yan yana, kardeşlik hukukun gerektirdiği o pozu verebilmeleriydi.
Ak Parti kurulduğu günden bu yana çok çetin imtihanlardan geçti. Kapatma davaları, muhtıralar, darbe girişimleri, suikast girişimleri, telefon dinlemeleri.
Demirin kızgın ateşte ısıtılıp, soğuk sularda çelikleşmesi gibi.
AK Parti şimdi yeni bir sınavla karşı karşıya.
Liderini Çankaya'ya çıkaran bir parti olarak, birlik ve beraberliğini muhafaza edebilecek mi?
Erdoğan'dan sonra partinin başına geçecek olan isim, 2015 seçimlerinden partiyi başarıyla çıkarabilecek mi?
AK Parti 12 yıllık iktidarında Türkiye'ye bir çok şey kazandırdı. Partide, birlik ve beraberliğini muhafaza etti, yönetimde istikrarı sağladı.
Krizsiz bir parti, krizsiz bir Türkiye...
Her defasında da bunun karşılığını aldı. Halk istikrara oy verdi.
Bundan sonraki en çetin sınav da bu olacak.
Kriz çıkaran, istikrarsızlığa neden olan kim olursa millet tasfiye ediyor.
AK Parti çok değerli kristal bir vazo.
Bunun için AK Parti'nin vazoyu çatlatmaması gerekiyor.
Kristal vazo kırılmamalı.
Çankaya'daki resepsiyonda geleceğe ilişkin neler olacak sorusunun cevabını araştırdım, nabız tutmaya çalıştım.
Önce kulağıma gelenleri yansıtayım.
Cumhurbaşkanı Gül, partiye dönme kararını daha önce almış. Bayram'dan önce danışmanlarıyla yaptığı toplantıda, 'Üzerimde çok büyük bir baskı var. Partiye döneceğimi açıklayacağım' demiş.
Peki AK Parti MKYK'sının yapıldığı gün o açıklama niye yapıldı?
MKYK'ya zaman ayarlı bir mesaj mıydı?
Sadece zamanlama hatası deniliyor.
Bence zamanlama sorunu. 30 Mart yerel seçimlerinden 1 gün sonra Kuveyt'te yapılan açıklama da aynı şekilde sorunluydu.
Bir başka nokta.
Cumhurbaşkanı Gül'ün 27 Ağustos tarihinden önce istifa etmesi gibi bir durum söz konusu değil. Gül, 28 Ağustos günü devir-teslim töreninden sonra Çankaya Köşkü'ne veda edecek.
AK Parti'ye dönecek. Ancak parti kendisini güçlü bir şekilde davet ederse görev üstlenmeyi düşünecek.
Bir başka nokta.
Gül'e davet olsa dahi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir Başbakan profili hedeflediğine bakacak.
Ayrı bir parti kurmak, Erdoğan'la kurultay mücadelesine girmek gibi beklentiler ise onun uzağında.
Çok yakın kaynaklardan öğrendiğim bu bilgileri paylaşmak istedim ki, birileri Gül üzerine hesap yapmasın diye....