-Gül, "Fenerbahçe bunları aşacaktır" İSTANBUL (A.A) - 28.08.2011 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk futbolunun içinde bulunduğu sıkıntılı günlerin aşılması için ilgili ''tüm sorumluları el birliği içinde hareket etmeye'' çağırırken, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) doğru işler yapmasını sağlamak için desteklenmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Gül, Anadolu Ajansı muhabiri ile yaptığı özel röportajda, futbolda şike iddialarına ilişkin soruşturma, İstanbul'un 2020 olimpiyat oyunlarına adaylığı ve küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin düşüncelerini paylaştı. Konularla ilgili sorular ve yanıtlar şöyle: SORU: Geçtiğimiz günlerde TFF yönetimini kabul ettiniz ve aynı gün Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesi kararı geldi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir? CEVAP: Futbol Federasyonu, kurullarını yapıp seçildikten sonra beni ziyaret etmek istedi. Ben de İstanbul'da onları kabul etmek istedim. O gün tamamen bir tesadüftür. O gün burada yaptığımız görüşmelerde, Türk futbolunun içinde bulunduğu durumu genel ilkeleriyle konuştuk. Ben de kendilerine ilkeli, prensipli hareket etmeleri gerektiğini, uluslararası hukuk kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledim. Bugün hepimizi üzen, ne kadar doğru, ne kadar yanlış bunlarla ilgili bir şey söyleyemeyiz tabii ki ortada böyle bir karamsar hava var. Çok üzüntü duyduğumuzu, bunun Türk futbolu için bir fırsat olması gerektiğini ve buradan yeni bir çıkış, yeni bir doğuş yapması gerektiğini Federasyona söyledim. Sadece genel ilkeler konuşuldu o gün. Fenerbahçe ya da herhangi bir takımımızla ilgili bir konu kesinlikle söz konusu olmadı. Ben de onlar gittikten sonra akşamüstü televizyondan duydum Fenerbahçe ile ilgili kararı. Fenerbahçe, tabii ki Türkiye'nin en büyük kulübü, sıkıntılı günler olabilir ama bunları en iyi şekilde aşacağına kesinlikle inanıyorum. Ne olursa olsun Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük markasıdır ve bundan da kimsenin tereddütü yoktur. O bakımdan bütün spor camiasının, futbolla ilgili bütün sorumluların soğukkanlılıkla bu sıkıntılı günleri el birliği içinde aşmalarını tavsiye ederim. SORU: Ligler bittikten sonra bu konu gündeme geldi ve belki bir zaman darlığı oldu ama sürecin de iyi yönetilemediği yönünde eleştiriler yapılmaya başlandı. Sizin de böyle bir gözleminiz var mı? CEVAP: Ben detaylara giremem. Nihayette bir futbol ve spor uzmanı değilim. O gün bana bilgi verdiler. Kendilerine 'prensipli, ilkeli, kurallara dikkat ederek hareket edin, nihayetinde bu sorumluluğu aldınız' dedim. Hatta, 'bu olayların olacağını bilseydiniz hiçbiriniz aday da olmak istemezdiniz herhalde' diye şaka yaptım. Onların da durumları kolay değil. Herkes bir şey söyleyecektir ama şu anda Türk futbolundan sorumlu olanlar da onlardır. Dolayısıyla onlara destek vermemiz gerekir. Onların da bu sürede Türk futbolunu daha güçlü hale getirmeleri, doğru karar alabilmeleri için tavsiyeler olabilir, düşünceler olabilir, futbol uzmanları, spor uzmanları fikirlerini paylaşmaları gerekir ama nihayetinde Türkiye'nin bağımsız bir kurumudur. Hep beraber, el birliği içinde onların doğru işler yapmalarını sağlamak için desteklememiz gerekir. -''Türkiye, artık olimpiyata hazır''- SORU: İstanbul'un 2020 olimpiyatlarına adaylığı, Sayın Başbakan tarafından açıklandı. Siz de bu tür organizasyonlara çok önem veriyorsunuz. Yoğun bir lobi dönemi bekliyor bizi. Sizin özel bir takviminiz olacak mı? CEVAP: Bunlar çok büyük organizasyonlar. Türkiye, bu büyük organizasyonları hep başarıyla yapabilecek durumdadır. Bunu da ispatlamıştır. Birçok buna benzer, sadece sporla ilgili değil başka alanlarda da büyük organizasyonları hep gerçekleştirmiştir. Bir olimpiyat, İstanbul'a yakışır. Doğu ile batıyı buluşturan ülke Türkiye. İstanbul, imparatorlukların gelip geçtiği dünyanın en tarihi şehirlerinden birisidir. Belki daha önce gerçekleştirmemiz gerekirdi ama ekonomik durumumuz buna çok uygun değildi. Onun için mümkün olmadı. Ümit ediyorum ki bu sefer gerçekleşir. Şimdi bunun gereğini yapmak gerekir. Bunu biz duyurduktan sonra, talip olduktan sonra bunu almak için hep beraber el birliği içinde hep beraber ülke olarak... Sadece bunu spor camiasına bırakmamak gerekir. Siyasetçiler, kültür adamları, bilim adamları herkes, büyük şirketler el birliği içinde uğraşması ve bunu gerçekleştirmesi gerekir ve inanıyorum ki bu da gerçekleşecek. -Ekonomik kriz önlemleri- SORU: Küresel ekonomik kriz birçok ülkeyi derinden etkiliyor. Dünya lideri konumundaki ABD'nin kredi notu düşürüldü. Avrupa ülkelerinin resesyona girmesi öngörülüyor. Bu durumların Türkiye'ye ne gibi etkisi olabilir, bir öngörünüz var mı? Türkiye, bu şartlarda istikrarlı büyümesini sürdürebilir mi? CEVAP: Şimdi ümit ediyorum ki dışarıdan gelen bu şoka karşı da Türkiye kendisini en iyi şekilde koruyacaktır. Ekonomi yönetiminin epeyce tecrübesi var. Ekonomiyle ilgili tüm birimler arasında çok iyi bir koordinasyon var. Bunu da yakından takip ediyorum. Güvenim o açıdan tamdır. İnanıyorum ki Türkiye, bunu da en az zayiatla atlatacaktır. 'Bizleri ilgilendirmeyecek' dememiz mümkün değildir. Unutmayın ki dünyada bir banka batıyor, o banka sadece battığı ülkeyi ilgilendirmiyor, bütün dünyayı ilgilendiriyor. 2008'de Lehman Brothers battığında sadece ABD'yi değil bütün dünyayı etkiledi. Şimdi de böyle. Herhangi bir ülkedeki enflasyon, faiz oranı, herhangi bir ülkedeki beklenti, hemen herkesi etkiliyor. O bakımdan gerçekçi olmamız lazım. Bir taraftan tedbirlerimizi almamız lazım -ki bu tedbirlerin en iyi şekilde alındığını görüyorum- diğer taraftan da rahat olmak gerekir. Devamlı bir telaş, kaygı içinde olmamak gerekir. Normal hayatı devam ettirirken tedbirlerin alındığını görmek, insanı mutlu ediyor. Ben, Türkiye'nin şimdiye kadar aldığı tedbirlerden dolayı bu sefer de rahat bir şekilde krizden çıkacağına inanıyorum.