Göz çevresindeki deri, son derece incedir ve elastikiyeti zayıftır. Ayrıca bu çevreyi gergin tutan sadece bir tek kas bulunur. Bu nedenle göz çevresi kolayca çöker ve bir barometre gibi tüm sorunlarımızı yansıtır.
Sıvı tüketimi
Göz altı torbalarının en başta gelen nedenlerinden biri susuzluktur. Bu durumda su eksikliğinin nedenlerini araştırmanız gerekebilir. Diüretik ilaçlar bazen yardımcı olabilir. Dünyadaki en iyi doğal diüretik C vitaminidir. C vitamini alımını arttırırsanız hem vücudunuzdaki su düzensizliklerini önler hem de kolajen yapımına destek olursunuz.
Günlük bakım ürünleri
Krem sürerken, makyajımızı temizlerken gayet nazik olmalıyız. Göz çevresi için hazırlanan özel kremlerin 18 yaşından itibaren kullanılmasını öneriyoruz.
Göz çevresi kremi nasıl olmalıdır?
Hypo-alerjenik geli pH saf ve kaliteli maddelerden yapılmış olması eşten koruma faktörü içermesi çevresindeki zayıf bağ dokusunu, kolajen oluşumunu desteklemesi gerekir.Bu kremleri alırken özellikle su bazlı ve güneşten koruyucu olanlarını tercih edin. Yağlı göz kozmetiklerinden kaçının. Hem yağ butonlarına neden olurlar hem de tozları çekerler. Göz kremlerini parmak uçlarınızla yumuşak hareketler yaparak uygulayın. Göz makyajını temizlerken de aynı şekilde özen gösterin. Zorunlu olmadıkça suda erimeyen (water proof) makyaj malzemeleri kullanmayın. Çünkü bu tip ağır ürünleri ancak yağ bazlı ürünlerle çıkaabilirsiniz. Yağlı temizleyiciler ise göz çevresine zarar verir. Yüzünüze veya göz çevresine krem sürerken, gözünüzün iç kenarına denk gelmemesine dikkat edin. Gözleriniz buna tepki gösterir ve o günü göz altı torbalarıyla geçirmek zorunda kalabilirsiniz
Yorgunluğa teslim olmayın
Başlı başına yorgunluk, göz altı torbaları ve harelerin oluşması için nedendir. Geceleri az uyku uyuyor, bilgisayar ekranının da kaç saat geçiriyorsanız bunların her biri gözleri inanılmaz yük bindirir kanlanmasına neden olur. Göz damlaları size kısmen yardımcı olabilir ama asıl dinlenmenin yerini tutamaz.
Alerji
Alerjiler o kadar arttı ve çeşitlendi ki, inanamazsınız. Gerçi bunda şaşılacak bir şey yok. Hayatımız her geçen gün daha fazla stres, daha fazla kimyasal katkı ve ilaçlarla doluyor. Çevre kirliliği artıyor ve dolayısı ile alerji nedenleri çoğalıyor.
(Milliyet)