Aynur Tattersall / Londra, 11 Mayıs (DHA) - Temaslarda bulunmak üzere İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın İngiltere ziyaertinin Birleşik Krallık\'la ikili ilişkilerde yepyeni bir dönüm noktası olacağını söyledi.
Bu yıl yedicisi gerçekteştirilecek Tatlı Dil Forumu sebebiyle İngiltere’de bulunduğunu belirten Bakan Çelik, bu platformun İngiltere ile Türkiye arasında çok önemli bir zemin oluşturduğuna dikkati çekti. Panelin kapanış konuşmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağını ifade eden Bakan Çelik, Cumhurbaşkanı’nın İngiltere programının önemine değindi.
‘‘İngiltere ile özel bir ilişkimiz olduğu açık. Özellikle darbe girişiminden sonra Türkiye’yi doğru pozisyonda anlayan ülkelerin başında geliyor’’ diyen Bakan Çelik, ‘‘Darbe girişiminden sonra hemen Türkiye’yi ziyaret ettiler, Seçilmiş Cumhurbaşkanına, seçilmiş kurumlara, hükümete desteklerini hep yenilediler. O sürecin ardından aldığımız tedbirleri de yerli yerinde değerlendiren bir siyaset güttüler’’ dedi.
‘‘Avrupa müttefiklik ilişkisini İngiltere’den öğrensin’’
İngiltere’nin Türkiye’nin bu zor döneminde müttefiklik ilişkisinde de doğru bir pozisyonda durduğunu ifade eden Çelik, ‘‘Bazı müttefiklerimiz terörle mücadele konusunda çok aşırı haddini aşan açıklamalar yaparken hatta bazı müttefiklerimiz Türkiye’ye tabanca satmak konusunda ayaklarını sürürken, İngiltere ile çok yönlü ilişkilerimiz var. Bu müttefiklik ilişkisinin nasıl konumlandırılacağını bazı müttefiklerimiz İngiltere’den öğrensinler. Beraber geliştirdiğimiz savaş uçağı, beraber geliştirdiğimiz pek çok proje söz konusu. Her alanda yoğun ilişkiler var. Dolayısıyla, Atlantik’e açılan kapı olan İngiltere ile Asya’ya, Avrupa’ya ve Orta Doğu’ya açılan kapı olan Türkiye arasında ilişkinin çok özel bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Bu yeni dönemde de daha yoğunlaşacak ve daha da iyi bir ilişki haline geleceğini düşünüyorum’’ diye belirtti.
‘‘Suriye ve Irakta sorunlar giderek artıyor’’
‘‘Bizim bölgemizdeki Suriye ve Irak’la ilgili problemler maalesef yoğunlaşarak, artarak sürmeye devam ediyor’’ diyen Bakan Çelik, ‘‘Türkiye’nin gerek Cenevre sürecine gerekse Astana sürecine verdiği desteğe rağmen; hem Astana hem de Cenevre sürecini sabote etmek isteyenler var. Türkiye’nin be her iki süreçte de ne kadar kıymetli bir rol oynadığını anlamakta zorlanan pek çok ülke var. Bu çerçeve de buradaki sorunun çözümü içim gösterilen çaba çerçevesinde İngiltere’yle de diyalog iyi bir şekilde sürüyor’’dedi.
ABD Elçiliğinin Kudüs’e taşınması
Bir de yeni bir takım tehditler ile karşı karşıya kaldık. Bu tehditlerden bir tanesi ABD Başkanı’nın Kudüs’e büyükelçiliğini taşıma kararı. Bununla ilgili süreci başlatıyorlar maalesef. Burada da tabi ki Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı ve AB’ye aday ülke olarak, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok güçlü bir ses ortaya koydu. AB ülkelerinin azami bir şekilde ülkelerinin çoğu da Kudüs konusunda Türkiye ile paralel bir düşünceye sahip. Bunun iki devletli bir çözümü ve bölgedeki şu anki durumu daha kötüye götürecek iki devletli çözümü sabote edecek bir girişim olduğunu söylüyorlar. Tabi enterasan bir dönemden geçiyoruz. İlk kez bir ABD Başkanı ile Batı ittifakının diğer ülkeleri arasında bu derece yoğun çatışma demiyelim de çelişki var. Bu Paris İklim Anlaşması’yla başladı. Arkasından NATO’nun sorgulanması, NATO’ya verilen desteğin sorgulanmasıyla devam etti. Trump, AB ülkelerinin NATO’ya daha fazla destek vermelei gerektiğini söyleyerek bu tartışmayı açtı. Nitekim bu Küdüs kararında ortaya çıktı ve şimdi nükleer anlaşma ile birlikte zirve yapmış görünüyor. İral’la birlikte P5+1’in yürüttiğü bu nükleer anlaşmaya maalesef…Trump bu anlaşmadan çekiliyor. Aslında diplomatik bir başarı sağlanmıştı burada. Ama bu başarıya rağmen Trump’ın buradan çekilmesi AB ülkelerinin özellikle 5 ülkenin burada ısrar etmesi,bu çelişkinin daha da derinleştiğini gösteriyor’’ diye ifade etti.
Brexit ve AB’de Müslüman düşmanlığı
İngiltere’nin AB’den ayrılması süreci ve Avrupa’da artan Müslüman düşmanlığınıda da değinen Bakan Çelik, şöyle konuştu:
‘‘Önümüzde yürütülmesi gereken çok daha krizler olduğunu gösteriyor. Tabi Brexit ile birlikte AB’de başlayan bir sarsılma süreci var. Maalesef bu sarsıntıyı aşabilecek şekilde yeni politikalar, yeni yöntemler ve siyasetler geliştiremediler. İngiltere karşı 27 ülkenin birlikte durşunu sağlamaya çalışıyorlar. Ama tabi ki büyük bir tehdit, AB içerisinde aşırı sağın yükselişi, ırkçılığın yükselişi, İslam düşmanlığının yükselişi şeklinde gelişiyor. Elimizde istatistikler var. Özellikle Almanya’da camilere, Müslümanların dernek ve lokellerine; Müslüman kimlikli kişilere yapılan saldırılar maalesef çok büyük bir boyutlara ulaşmıştır. Bu İslamofobik saldırılara karşı yeterince tedbir alındığını düşünmüyoruz. Buna karşı yeterince mücadele edildiğini düşünmüyoruz. Geçmişte masum Yahudilere yapılan bir takım kabul edilemez girişimlerin, sokakta, işyerinde, sonuçlarının ne kadar acı olduğunu, insanlık tarihi açısından kabul edilemez sonuçlar doğurduğunu hepimiz biliyoruz. Benzer süreçlerin bir şekilde Msülümanların dışlanması, aşırı sağcıların,ırkçıların Müslümanlara karşı nefret suçlarını giderek arttırması karşısında benzer süreçlerin yaşanmaması, benzer süreçdeki acıların tekrar akıllara gelmemesi için herkesin sesini yükseltmesi gerekiyor. Gözüken şey çok açıktır ve nettir. Bugün Avrupa’da ırkçılar, yabancı düşmanları, AB değerlerine düşman olanlar, bu düşmanlıklarını İslam düşmanlığıyla saklamaya çalışıyorlar. Türkiye karşıtlığı ile saklamaya çalışıyorlar. Bunun karşısında çok ciddi bir duruş geliştirilmesi gerekiyor.’’
‘‘Tatlıdil Forumu dönüm noktası olacak’’
Türkiye oynadığı bölgesel ve küresel rolün önemine ve dünya barışı ve istikrarına olan katkıya da değinen Bakan Çelik sözlerini şöyle tamamladı; “Türkiye oynadığı bölgesel ve küresel rol ve dünya barışı ve istikrarına olan katkısıyla tecrübesi en yüksek siyasi aktör olarak gözükmektedir. Kudüs kararından sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü yüksek diplomasi, aynı şekilde bu nükleer anlaşmanın ortadan kaldırılmasından sonra yürüttüğü diplomasi, İngiltere ile Rusra arasındaki casus krizi sırasında karşılıklı suçlamalarla ortaya çıkan tablo çerçevesinde yürütülen diplomasi, Suriye’deki olarlar ile ilgili yürütülen diplomasi tüm bunlar Türkiye’nin merkezi rolünü gösteriyor. Bu çerçevede Türkiye-İngiltere arasındaki ilişkilerinin özel, ayrıksı, önem verdiğimiz bir dönemde olduğunu söyleyebiliriz. Kendileride aynı hassasiyetle yaklaşıyorlar.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ziyareti,Türk ve ingiliz hetetinin TatlıDil Forumu’nda biraraya gelecek olması bu ilişkilere yeni katkı sağlayacaktır, çok büyük bir aşama elde edecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti ile birlikte yep yeni bir dönüm noktası olacağını değerlendiriyoruz.’’ (Fotoğraflı)