Gündem

(Görüntülü) Osmanlı ve Farsça nameler yazılı 156 yıllık mendil, müzede sergilenecek

Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL TOKAT, (DHA) Tokat'ta Osmanlı döneminde sevgiliye gönderilmek üzere bir genç kız tarafından hazırlanan, üzerinde Osmanlıca ve Farsça nameler yazılı 156 yıllık mendil, Olgunlaşma Enstitüsü müzesinde sergilenecek

28 Eylül 2018 18:26

Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL TOKAT, (DHA) Tokat\'ta Osmanlı döneminde sevgiliye gönderilmek üzere bir genç kız tarafından hazırlanan, üzerinde Osmanlıca ve Farsça nameler yazılı 156 yıllık mendil, Olgunlaşma Enstitüsü müzesinde sergilenecek. Tokat?ta yaşayan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen aile, 1862 yılında el işlemesi olarak yapılan 156 yıllık mendili kentte 1 yıl önce kurulan Olgunlaşma Enstitüsüne bağışladı. Ailenin o dönemki genç kızlarından biri tarafından sevgili için hazırlandığı sanılan mendil enstitünün oluşturacağı müzede koruma altına alınacak. Mendilin Tokat yöresine ait olduğunu ifade eden Tokat Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Filiz Vanlıoğlu, Aile mendili bize hediye etti. Biz de bundan dolayı çok mutlu olduk. Tarihi yadigarlarını alıp kendi müzemizde de sergilemeyi düşünüyoruz. Tokat?ta yapılan bir mendil. Mendilin dört köşesinde kadının duyguları ve düşünceleri var. Bu yazıların tercümesini Gaziosmanpaşa Üniversitesine yaptırdık. Mendilin dört köşesinde özel yazılı çok güzel nameler var. Okuduğumuzda biz de heyecanlandık. Satırlarında hep hüzün var. Tarihi Hicri takvimle 1278 olarak yazılmış dedi. OSMANLICA VE FARSÇA NAMELER Mendilin üzerindeki Osmanlıca ve Farsça yazıları tercüme ettirdiklerini belirten Vanlıoğlu Mendilin alt kısmına körük koymuşlar. Açıldığı zaman küçük bir bohça oluyor. Mendilin işlemesi tel sırma ve sim sarma tekniği ile yapılmış. Mendil en ufak noktasına kadar elde işlenmiş. Tercümesi de birbirinden güzel. Amacımız bu mendilin köşelerini başka mendillere işlemek, geçmişte yaşanan bu güzellikleri günümüze taşımak. Bu yazılan nameler unutulmasın, bunu günümüze taşıyalım. Uzaktaki birisine, yolculuğa gidecek birisine yazılmış. Çünkü her köşesinde sevdiğinden ?efendim? diye bahsetmiş. Bence bu kişi gurbete gitmiş. Gitme nedeni eğitim mi, yolculuk mu, askerlik mi bilinmiyor ama bir ayrılık var. Sanki bir kavuşamama var, hasret, özlem, duygu var. Bunu mendile ilmek ilmek işlemiş. Biz mendili Gaziosmanpaşa Üniversitesine gönderdik. Oradan çevirisi yapıldı ve bize geldi. Her köşesini bizde bu çevirilere uygun şekilde hazırladık. Mendilimiz müzemizde sergilemek üzere muhafaza edeceğiz. Gelecek nesiller geçmişte ne tür sevdalar yaşanmış ki bunlar bu şekilde dizelere dökülmüş, bizi de heyecanlandırdı diye konuştu. Mendil üzerindeki körüğün hiç açılmamış olmasının iki sevgilinin birbirine kavuşamadığını gösterdiğini anlatan Vanlıoğlu, Bu satırlarda kavuşma vurgusu yok. Mutluluk yok. Hiçbir satırında mutluluk geçmiyor. Hep hüzün, keder, ayrılık acısı bundan duyduğu üzüntü yani kavuştuğunu düşünmüyorum. Eskiden yapılan eserlerde hep tarih atılırmış. Geçmiş eserlere bakıldığında hepsine tarih atılmış, hepsinde tarih var. Bence unutulmasın hep hatıralarda kalsın diye tarih atılmış. Bu da bizi daha doğruya götürüyor. Tarihi hakkında aşağı yukarı demektense bakıyoruz üzerine 1278 hicri yıla göre buda bizi daha doğru yıla götürüyor. Mendili göndermiş ama altına da bir körük yapmış. Sevdiği kişi ileride bunu farklı şekilde kullanacak ise bohçaya çevirsin amaçlı veya kavuştuklarında bohça olarak kullanacaktı bilmiyorum ama bize mendil şeklinde geldi. Bize bunun hiç açılmadığını, kavuşmanın olmadığını gösteriyor. Körük hiç açılmamış günümüze kadar bu şekilde saklanmış. Mendilin sahibi olan aile de bu dizeleri paylaşmamızı istediği için bize hediye ettiler dedi. İŞTE O NAMELER Mendilin 4 köşesine el işlemesi ile yazılan namelerin tercümesi ise şöyle Hiç takatim kalmadı Gül yazım soldu Şu mecalim ağladım Himmetinde çarem dağladım La yevmul-cenab benim şahsım çevtem Senin olsun yadigarım efendim. Çevrem safadır efendim Lakin yoktur mecalim Derdime derman ah efendim Başımın tacı gönlümün ilacı nur-ı aynı efendim La-nazar şahsım devlet-san. Ey efendim hakkı sıhhat daim mamur Eylesun senden olup dökülen Gayrim bilmesin gayrim meylesun gönlümde, İlacı konmadan saati Canımın canı asrımın varı efendim. Daima anlar gul Dilberem canım gine Gönlümün tacı sevgilim ah ilacım efendim Bu çevrem sahibi zarif işleyen adak olsun Cennet sarayına konsun.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir