Gökhan CEYLAN- Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)- YAZAR Gülten Dayıoğlu adına kurulan Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı\'nın 2017 yılı Çocuk Romanı Ödülü, Hürriyet gazetesi aile- çocuk yazarı Ömür Kurt\'a verildi.
Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı, 2017 yılı Çocuk Romanı Ödülü\'ne Hürriyet gazetesi aile-çocuk yazarı Ömür Kurt layık görüldü. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü ile Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı tarafından ödül töreni düzenlendi. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü\'ndeki Mehmet Akif Ersoy Konferans Salonu\'ndaki törene, yazar Gülten Dayıoğlu ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşundan bulunulması ve İstiklal Marşı\'nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Hacettepe Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Nermin Yazıcı, bu etkinliğin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, 50 yıllık bir üniversitede 55 yıllık bir edebiyat çınarını misafir etmekten onur ve mutluluk duyduklarını söyledi.
Daha sonra Tiyatro Tempo tarafından \'Küçük Prens\' adlı eserden uyarlanan kukla oyunu sergilenerek, \'Çocuk okur büyük düşünür\' konulu panel gerçekleştirildi. Panel sonrası konuşan yazar Gülten Dayıoğlu, bu yıl 12\'nci ödül töreninin düzenlendiğini ve bundan önceki tüm ödüllerin kadın yazarlara verildiğini belirterek, seçilen bu nitelikli kitaplardan bir kütüphane oluşturmak istediğini söyledi. Gülten Dayıoğlu, daha sonra \'Bir yaban ördeği ailesinin göç yolculuğu\' adlı eseriyle \'Yılın çocuk romanı ödülü\'ne layık görülen Hürriyet gazetesi aile-çocuk yazarı Ömür Kurt\'a ödülünü verdi.
\'ÇOCUKLAR İÇİN DE EDEBİYAT YAPILMALI\'
Ödül töreni sonrasında konuşan Ömür Kurt, şunları söyledi:
\"Çok inandım bu öyküye. Çünkü Gülten Dayıoğlu\'nun kitaplarında söylediği, insan sevgisi, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, empati kurma gücü ve Türkçe sevgisi üzerine çok düşünen ve hakikaten bunu içselleştirmeye çalışan bir insanım. Türkçenin en çok örselendiği bu dönemde, çocukların istismar edildiği, hayvanlara eziyet edildiği, doğanın katliamlarla yok edildiği bu dönemde hepimize hayvanlar üzerinden bir şeyler söylemek istedim. Ama buna yaparken çocukları kesinlikle yetişkinlerden ayrı tutmadım. Onlar için de edebiyat yapılması gerektiğini düşündüm. Çocuklara tepeden bakarak bir şeyler öğretilmemesi gerektiğini düşündüm. Ve bu nedenle çok içselleştirerek yazdım. Ve şunu söyledim; ‘insanlar birbirlerinin aralarına sınırlar gerip o sınırlar için savaşıyorlar, fakat hayvanlar sınırlar arasında özgürce uçuyorlar.’ Temel çıkış noktam buydu. Ve buna inanıyorum. Bilgi ve belgeye bu kadar kolay ulaşılabildiği bir çağda, kitlesel bir