Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, (DHA) - ŞIRNAK\'ta, İlim Yayma Cemiyeti\'nin \'Duruş Konuşmaları, Bilgi Bilinç ve Ahlak\' etkinliğinde hitap eden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, \"Bu toprakları bölmeye kimsenin gücü yetmez. Aramıza düşmanlık tohumu ekmeye kimsenin gücü yetmez Allah\'ın izniyle. Her zaman söylediğim gibi ben Alparslan\'ın ordusunda bir Kürt, Selahattin\'in ordusunda bir Türk olmak isterdim\" dedi.
İlim Yayma Cemiyeti\'nce Şırnak Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi\'nin konferans salonunda \'Duruş Konuşmaları, Bilgi Bilinç ve Ahlak\' etkinliği düzenlendi. Etkinliğe eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, Belediye Başkan Vekili Turan Bedirhanoğlu, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Baysan ve bazı il yöneticileri katıldı. Kur\'an-ı Kerim okunmasının ardından başlayan etkinlikte Ahmet Davutoğlu, konuşma yaptı. \'Duruş: Gençlerle Yüz Yüze \' kitabından bahseden Davutoğlu, \"15 Temmuz gecesi bu hain çete; bütün bir millete, ülkeye, devlete karşı olabilecek en büyük insanlık suçlarından birini işlemeye kalkıştığı zaman bir taraftan televizyonlarda direniş çağrısında bulunurken, bir taraftan uluslararası televizyonlarda bağıran \'Türkiye\'de darbe oldu\' diye çığırtkanlıklar yapanlara cevap vermeye çalışırken, biraz üzerinde düşündüm. Bu gençlere yani sokağa çıkan ve tanklara karşı direnen gençlere karşı bir borcumuz var; şehit olanlara, gazi olanlara. Onlarla bir hasbihal etmek istedim. Ama yine bu ülkenin çocukları olmakla birlikte devşirdikleri yerlerde son derece yanlış bilgiyi sapkın bilgi anlayışı çerçevesinde kendi halkına karşı en zalim yöntemi kullanan, kullanılmasına sebep olan bu nifaklara karşı gençlerimizin bir daha böyle tuzaklara düşmemesi için bir çaba göstermek lazım, diye düşündüm\" diye konuştu.
Hendek ve çukurlarla mücadele edilirken, Diyarbakır\'ın Sur ilçesinde başından geçen olayı anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
\"Diyarbakır Ulu Camii\'nde toplanan kalabalığa şöyle seslendim. Torosların yiğit Türkmen obalarından Diyarbakır\'ın yiğit Kürt aşiret obalarına selam ettim ve o anda binlerce Diyarbakırlı, \'Selamun aleyküm\' diyerek meydanı inletti. Bizi birbirimize bağlayan şey o selamdır ve o selam var oldukça, yüreğimizde birbirimize duyduğumuz o muhabbet var oldukça, bizi birbirimize bağlayan o tarihi medeniyet bağı var oldukça, bu toprakları bölmeye kimsenin gücü yetmez. Aramıza düşmanlık tohumu ekmeye kimsenin gücü yetmez Allah\'ın izniyle. Her zaman söylediğim gibi ben Alparslan’ın ordusunda bir Kürt, Selahattin’in ordusunda bir Türk olmak isterdim. Tarihte hiçbir zaman görmezsiniz ki Türk kimliği ile Kürt kimliğinin karşıt olarak çatışmış olsun. Böyle bir geçmiş yok. Bizi bir arada tutacak olan şey önce bu bilinçtir; ortak vatandaşlık gibi.\"