Gündem

(Görüntülü) Bebekleri ölen çift, hastaneyi ihmalle suçladı

Eyyüp BURUN/GAZİANTEP, (DHA)- GAZİANTEP’te, Tuba- Ömer Kekeç çiftinin 10 Ağustos günü dünyaya gelen erkek bebekleri, akciğer enfeksiyonu nedeniyle 12 gün tedavi gördüğü özel hastaneden sevk edildiği Ankara'da öldü

07 Ekim 2018 14:11

Eyyüp BURUN/GAZİANTEP, (DHA)- GAZİANTEP’te, Tuba- Ömer Kekeç çiftinin 10 Ağustos günü dünyaya gelen erkek bebekleri, akciğer enfeksiyonu nedeniyle 12 gün tedavi gördüğü özel hastaneden sevk edildiği Ankara\'da öldü. Evlat acısı yaşayan çift, bebeklerinin Gaziantep\'teki ihmal nedeniyle öldüğünü iddia ederek özel hastane hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gaziantep’te yaşayan 2 çocuk annesi Tuba Kekeç, dünyaya getireceği çocuğu için hamileliği sürecinde özel bir hastanede kontrollere başladı. Tuba Kekeç, doğumu da hamileliği boyunca gittiği özel hastanede yapmak istedi. Doğum için 10 Ağustos tarihinde hastaneye gelen Tuba Kekeç’in bebeği sezaryen ile dünyaya getirildi. 3 kilo 450 gram olarak dünyaya gelen erkek bebeğin solunum sıkıntısı olduğunu söyleyen doktorlar, bebeği Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde kuvöze alarak tedavisine başladı. Bebeğin solunum sıkıntısı zaman içiresinde düzelme gösterdi ve annenin ilerleyen günlerde çocuğunu emzirmesi için hastaneye gelmesi istendi. Yoğun bakımdaki 4’üncü günün ardından baba Ömer ve anne Tuba Kekeç\'i çağıran doktorlar çocuklarının taburcu olabileceğini söyledi. Aile ertesi gün yoğun bakımdaki bebeklerini almak için geldiğinde ise doktorlar durumunun kötüleştiğini ve hastanede kalınması gerektiğini söyledi. Kekeç ailesinin akciğer enfeksiyonu teşhisi konulan bebeği 12 günün ardından Ankara\'da Dışkapı Hastanesi\'ne sevk edildi ve burada tedavi gördüğü sırada yaşamını yitirdi. Acılı baba bebeklerinin ölümünden, doğumun meydana geldiği özel hastaneyi sorumlu tutarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sorumluların cezalandırılmasını isteyen baba Ömer Kekeç iddiaları şöyle: \"10 Ağustos tarihinde eşimin doğumu için özel hastaneye gittik. Burada normal doğum yapılacaktı fakat sonda sezaryen oldu. Daha sonra eşimi bir odaya ve bebeği akciğer enfeksiyonu nedeniyle kuvöze aldılar. 4\'üncü günü doktor beni yanına çağırdı ve ertesi gün çocuğumuzu hastaneden çıkarabileceğimizi söyledi. Çok sevindik tabi. 5\'inci gün bebeğimizi almaya geldiğimizde, durumunun ağır olduğunu söylediler. Çocuğumuzun yanına gittiğimizde ölü vaziyette yatıyordu. \'Neden böyle oldu?\' dedik. Doktorumuz \'Uyutarak ilaç tedavisi yapıyoruz\' dedi. Daha sonra orada doğum yapmış bir bayan bizi yanına çağırarak konuştu. \'Ben sabah 07.15\'te çocuğumu emzirmeye girdim. Sizin bebeğinizi gördüm, ağız üstü yere yatmış vaziyetteydi, nefessizdi, daha sonra hemşireler panik halde geldi bizi odadan çıkardı\' dedi. Bunu duyunca tabi bizim kafamızda şüpheler oluşmaya başladı. Hocamız bize tahlillerden sonra bebeğimizin metobolik rahatsızlığı olduğunu söyledi. Bu arada sevk işlemlerine başladık. Daha sonra Ankara Dışkapı Hastanesi\'ne sevkimiz çıktı. Biz hastaneden tahlil sonuçlarını ve Epikriz raporlarını aldım. Oradaki doktorlar rapora baktıklarında çocuğumun hastanedeki 5’inci gününde yani taburcu olacağımız gün nefessiz kaldığını ve kalbinin durduğunu, daha sonra yapılan kalp masajıyla hayata döndüğünü ve beyinde hasar oluştuğunu söylediler. Ben de doğum yaptığımız hastanedeki doktoru arayarak bunları bana neden söylemediğini sordum. Geçiştirmeye çalıştı. Sonra duydum ki benim bebeğimle ilgilenen hemşirenin işine son vermişler. Ben çocuğumun ölümünde hastanenin büyük ihmali olduğunu düşünüyorum. Hastaneye dava açtım. Elimde raporlar var şahidimiz var. Ben yetkililerin bana yardımcı olmalarını istiyorum. Ben yandım başkası yanmasın.\"

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir