Gülsüm Kabadayı, 312 gün boyunca konuşamadığı ve arayıp soranının olmadığı için kimliği belirlenemeyen gence, gönüllü bakıcılık yaptı. 2008 yılının Ağustos ayında Antalya Serik'te trafik kazası geçirmesinin ardından bütün vücudu felç olan genç, hasta yakınları sayesinde hayata tutundu. Kabadayı, hastanedekilerin 'Umut bebek' adını verdikleri gencin gönüllü annesi oldu.
30 Ağustos 2008: Antalya - Serik Karayolu’nun 16’ncı kilometresinde trafik kazası meydana geldi. Radikal gazetesinin haberine göre, kimliği belirsiz bir sürücünün çarpıp öylece bırakıp kaçtığı genç, Akdeniz Üniversitesi (A.Ü.) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirildi. Kaza sonrası vücudunun tamamı tutmaz hale gelmişti, bilinci kapalıydı.
Hastanedekilerin ‘Umut bebek’ adını taktığı genç, iki hasta yakınının ilgisi ve şefkati sayesinde yaşama tutundu. Bu kişilerden biri Gülsüm Kabadayı idi:
“Yağlarını aldırmak için ameliyat olan görümcemi yoğun bakımda beklerken onu tanıdım. Görümcem sonra öldü ama yoğun bakımda yakınını bekleyen arkadaşım Handan Yılmaz ile birlikte günlerce kimsesiz bu gence baktık. Doktorlar ‘Hiç umut yok’ dedi. Umut sevgiyle büyüdü. Altı ayda ağızdan yemeğe başladı, önce mideden besleniyordu. Şimdi her şeyi yiyor ve 80 kilo. Onu sevgi bu hale getirdi. Her şeyi biliyor. Felci atlattı. Göz hareketleriyle konuşuyor. Anne ve Allah diyor. Ben inanıyorum, yürüyecek. ”
Gülsüm Kabadayı, ‘Umut bebek’i 115 gün boyunca A.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yoğun bakımında, 157 gün de Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hiç yalnız bırakmadı. Umut bebek, 312 gün sonunda tedavisi tamamlanınca Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından devlet korumasına alındı. Önce kemik yaşı tespiti yapıldı ve 17 yaşında olduğu belirlendi. Ardından ‘Mustafa Öz’ adıyla, ‘01.01.1992’ doğum tarihli bir kimlik kartı hazırlandı.
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, genci, tedavi sürecinde annelik yapan Gülsüm Kabadayı’ya koruyucu aile statüsünde verdi. Aileye 651 lira da aylık bağlandı.
Evde bayram
Geçen yıl Ramazan ve Kurban bayramlarını ‘kimsesiz’ olarak yoğun bakımda geçiren Umut, bu bayrama yeni ailesiyle birlikte, yeni evinde girdi. Ancak önceki akşam dişleri kilitlenince yeniden hastaneye kaldırılıp yoğun bakıma alındı. Çok korktuklarını anlatan Gülsüm Kabadayı “Bir an onu kaybedeceğimizi sandık. Ama Allah onu bize bağışladı. Yeniden anne demeye başladı” dedi.
‘Onu ancak gerçek annesi gelirse veririm’
Eşinden boşanan üç çocuk annesi Gülsüm Kabadayı, hastaneye yakın olması için taşındığı Yıldız Mahallesi’nde, aylık 450 lira kirası olan evde oturuyor. 16 yaşında Tunahan, 13 yaşında Mehmet Ali ve 11 yaşında Firdevsi adında üçü de öğrenci olan çocukları bulunan ev kadını Gülsüm hanım, babasından kalan 500 TL tutarındaki emekli maaşı ile geçiniyor. Aile, birçok hayırseverin desteğiyle ayakta duruyor.
Umut’u kendi evlatlarından ayırmadığını ve bütün aile olarak onu çok sevdiklerini belirten Gülsüm Kabadayı umutlu:
“İnşallah daha iyi duruma gelecek, diğer insanlar gibi yürüyüp konuşabileceği günleri de göreceğiz. ‘Oğlum anneye gideceğiz’ dediğimde bana gözlerini kapatıp açarak tepki veriyor. Belki ailesine kavuşabilir. Ancak ben onu sadece eğer annesi gelirse ona veririm. Onun dışında kimseye vermeyiz, çünkü artık bizden biri oldu. Eğer bu sevgiyi kaybederse işte o zaman umut tükenir.”
Tedavi sürerken Umut ile ilgili haberlerin gazetelerde yayımlanması üzerine pek çok aile hastaneye başvurmuştu. İskenderunlu Gönül Demir adlı kadın, gencin 12 yaşındayken kaybolan oğlu Yıldırım olduğunu iddia etti. Ancak yapılan DNA testi sonrası Umut’un Gönül Demir’in çocuğu olmadığı anlaşıldı.
