Akit TV’de katıldığı programda, “Şayet olursa gidecek hiç bir yerimiz yok. Benim umudum onun için Kaf Dağı’nın arkasında 25 Haziran’da... Olmadı zaten o zaman artık Belgrad Ormanı’nda ağacın dibinde talim şeyimizi oraya gömdük. Çıkaracağız sokağa artık...” sözleri nedeniyle 24 Mayıs'ta hakkında soruşturma başlatılan Ahmet Maranki, dün adliyeye giderek ifade verdiği ortaya çıktı.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkında basın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan soruşturma başlattığı Ahmet Maranki’ye ifade tebligatı çıkartmıştı. Birçok vatandaş da Ahmet Maranki ve Akit TV hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebligatını alan Maranki dün akşam saatlerinde adliyeye giderek savcıya ifade verdi.
Küçükçekmece Adalet Sarayı'nda dün avukatıyla ifade veren Maranki, 23 Mayıs'da saat 23.00'de yayınlanan programda Türkiye'nin içinde bulunduğu güncel meseleleri değerlendirildiğini belirterek, 2 saat süren programda değişik konularla ilgili görüşlerini dile getirdiklerini anlatmıştı. Maranki'nin, “İçinde bulunduğumuz seçim süreci ile ilgili olarak da önceki dönemlerden örnekler vererek Menderes'in seçilmiş olduğu halde darbe ile indirildiğini, yine Özal'ın şüpheli bir şüpheli bir şekilde vefatı, o dönemlerde yapılan ekonomik ve değişik manipülasyonların değerlendirilmesini yaptım ve günümüzde de aynı geçmişte olduğu gibi bu tür hareketlerin olduğunu söyledim. 15 Temmuz gibi bir olayı yaşayan ülkemizin bu badireden büyük bir başarı ile çıkmasını değerlendirdim. Ve tam bu sürede 15 Temmuz'un değişik bir türü olarak dövizle ilgili adeta bir iktisadi darbe yaparak hükümeti zor durumda bırakmak ve sonucunda düşürmek senaryoları ile ilgili değerlendirmemi yaptım. Kendi birikimim ve aldığım eğitimle detaylı değerlendirme yaptım" dediği kaydedildi.
“Sosyal medya saldırısına uğradım"
Maranki'nin savcılık ifadesine şöyle devam ettiği öğrenildi: "Uzun süre, programın yaklaşık 30-35 saniyelik bölümündeki bir konuşmam başı sonu kesilmiş bir şekilde adeta cımbızlanarak alınıp sanki iç savaş çıkartacakmışım gibi şekilde değerlendirilerek bir sosyal medya saldırısına uğradım. Söz konusu bölümde olayları anlatırken 'Olmadı artık Belgrad ormanlarında talim şeyimizi oraya gömdük, çıkaracağız.' cümlesinden sonra devamı cümlemde bu sözlerim ile ne söylemek istediğimi hemen arkasında şu şekilde açıklamıştım.
Bu millet, 15 Temmuz'da nasıl tanka tüfeğe saldırmış ise bu şekilde bir saldırı olur ise aynı şekilde millet olarak da şahsım olarak vatanı savunacağımı söylemiştim. Belgrad Ormanı söylemi de şuradan çıkmıştır: Ben 1980 öncesi üniversitede okuyordum. O dönem yine sağ sol çatışması başta olmak üzere değişik terör saldırıları ile karşı karşıyaydı. O dönem ben adeta hayatta kalmak ve öğrenimimi tamamlamak amacıyla judo gibi savunma sporlarına başladım.
"Bir nevi kendimizi topraklayıp stresimizi atıyordum"
Zaman zaman arkadaşlarımızla Belgrad Ormanları'na gider, orada olaylara karşı duyduğumuz kin ve nefreti, öfkemizi ağaçların altına toprağa gömerek bir nevi kendimizi topraklayıp stresimizi atıyordum. Sporumuzu yapıyorduk ve bununla ilgili kendimizi geliştiriyorduk. Yoksa askerlik dışında elimize silah almış değiliz. Bizim silahımız yazdığımız kitaplardır. Ülkemiz için ürettiğimiz eserlerimizdir. Türkiye barkodlu ürünlerimizdir ve yaklaşık 2 bin 500 civarında verdiğimiz, insanlarımızı sükûnet, sağlıklı yaşamaya, düşünmeye sevk eden konferanslarımızdır. “
“Bizim silahla tüfekle tabanca ile işimiz olmaz"
Maranki'nin “ Dolayısıyla bizim silahla, tüfekle, tabancayla işimiz olmaz. Sadece 15 Temmuz gibi bazı operasyonlar, darbe teşebbüsleri olursa ülkemizi savunmak amacıyla tankın, tüfeğin önüne çıkarız. Bizim eserlerimiz ortadadır. Tüm medyada yaptığımız binlerce program ortadadır, yaklaşık 1,5 milyon takipçimizle birlikte birlik ve beraberlik içerisinde ülkemizin kalkınması ve ilerlemesi için çalışmaktayız. Ve milletimizin sağlıklı beslenmesi ve düşünmesi yönünde çalışmalarımız devam etmektedir.
Saldırının nedeni...
Bu Akit TV'deki program sonrasında bize karşı yapılan planlı bir saldırıdır. Ve belli örgütler tarafından servis edilmiş olduğunu tahmin etmekteyim. Yoksa bizim halkımız gözünde herhangi bir olumsuz düşünce veya bize karşı kötü duygu yoktur. O programdaki konuşmam başından sonuna dinlenildiğinde herhangi bir olumsuzluk veya suç teşkil edebilecek bir husus yoktur. Programın bir bütün olarak değerlendirilmesini talep ediyorum. Bize karşı yapılan planlı ve örgütlü saldırının da sebebi tüm yazılarım ve sözlerimle seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ve cumhur ittifakına verdiğimiz destekten kaynaklanmaktadır. Onların da yanında durduğumuz için bunların yapıldığı kanaatindeyim" dediği belirtildi.