Politika

GÖKÇEK'TEN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT ANKARA (A.A)

02 Kasım 2010 23:20

-GÖKÇEK'TEN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT ANKARA (A.A) - 02.11.2010 - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, görevi kötüye kullanmayla ilgili davasının bulunmadığını bildirdi. Gökçek yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türk Ceza Kanunu'nun 'Görevi Kötüye Kullanma' suçunu düzenleyen hükmünün değiştirilmesi için verilen yasa teklifine ilişkin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, kendisiyle ilgili sözler söylediğini belirtti.  Görevi kötüye kullanma ile ilgili şu anda tek bir davası olmadığını bildiren Gökçek, ''Niye belediye başkanlığım elimden gitsin? Benim dokunulmazlığım yok. Seçimler boyunca ortaya attığın iddialarla ilgili niye gidip savcılığa suç duyurusunda bulunmadın. Herkes konuşurken ağzından çıkanı ve haddini bilecek'' dedi. Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun, ''Rüşvet almak-vermek günah, diyordun. Neye göre affediyorsun. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, belediye başkanlığı gidecek, onun telaşına mı kapıldın?'' dediğini belirttiği açıklamasında şunları kaydetti: ''Her zaman söylüyorum. Bu adamcağız hiçbir şeyden anlamıyor. Bilgisiz. Daha görevi kötüyle kullanma maddesinin rüşvetle hiçbir ilgisinin olmadığını bilmeyecek derecede bilgisiz. CHP için böylesine bilgisiz bir genel başkan çok ciddi talihsizlik. Şimdi kendisine söyleyeceklerim var. Birincisi, görevi kötüye kullanma maddesi torba maddedir. Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, 'görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle' tarzında TCK’nın 257. Maddesinde bir bölüm vardır. Dikkat edilirse 257'nin hangi suçları kapsadığı tamamen müfettişin, savcının, bilirkişinin, hakimin yorumuna bağlıdır. Düşünün ki müfettiş Kılıçdaroğlu kafasında birisi. Yandı gülüm keten helva. O zaman sokakta yürümemizi bile suç sayacak bir zihniyetle karşı karşıyayız demektir. Kim kalkıp da rüşvetin cezasız olmasını istemiş. Kimse bu konuda saçmalamasın. İstenilen tek şey var. Suçun tarifi. TCK 257'ye suçun tarifini koy, ne ceza vereceksen ver. Anayasamıza göre kanunsuz suç ve ceza olmaz. Madde Anayasa'ya aykırı. İkincisi, benim görevi kötüye kullanma ile ilgili şu anda tek bir davam yok. Niye belediye başkanlığım elimden gitsin? Dün beni tanımadığını söyleyerek hafıza kaybına uğradığını itiraf eden Kılıçdaroğlu'nun, anlaşılan hafızası halen yerine gelmemiş. Hakkımda açılmamış bir davadan dolayı nasıl belediye başkanlığım elimden gidecek anlamadım. Üçüncüsüne gelince, referandum boyunca Kılıçdaroğlu hakkında onlarca iddiada bulundum. Ve dedim ki 'Zaman aşımı uygulanmasa şu anda Kılıçdaroğlu cezaevinden dışarıya çıkamaz'. Hodri meydan, Öyle çamur atıp kaçmak olmaz. Sözü özü bir olan insanlar söylediklerinin arkasında dururlar. Benim dokunulmazlığım yok. Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti. TV'lerde ipe sapa gelmez bir yığın iddiada bulundun. Niye gidip savcılığa dilekçe vermedin. Bütün bu gerçeklere rağmen bir insanın hala konuşması için biraz utanması gerekir. Bir daha böylesine ağzını açarsan ilk yapacağım iş hakkındaki tüm iddiaları bir sergi haline getirip bütün Anadolu'da dolaştırmak olur. Senin ne olduğunu o zaman çok daha iyi anlarlar. Herkes konuşurken ağzından çıkanı ve haddini bilecek.''