Almanya'da NSU terör hücresinin 8'i Türk 10 kişiyi öldürdüğünün ortaya çıkmasından sonra polis teşkilatı ve istihbarat birimlerinin yapılanmasını tartışmaya açmıştı. Dönemin Federal Meclis NSU Cinayetlerini Araştırma Komisyonu Başkanı Sebastian Edathy, polis teşkilatında göçmen kökenlilerinin sayısının artırılması çağrısı yapmış, “Soruşturmalarda bir polis Türk kökenli olsaydı, bu cinayetlerde ırkçılığın söz konusu olduğunu anlamak için altı yıl geçmesi gerekmezdi” demişti. Ancak Berlin'de bulunan Uyum Medya Hizmetleri kuruluşunun araştırmasına göre, o günden bu yana Alman güvenlik kurumlarının yapılanmasında büyük bir değişiklik olmadı. 16 eyaletteki polis ve Anayasayı Koruma Teşkilatı’nda göçmen kökenlilerin oranının incelendiği araştırma, göçmen kökenlilerin bu kurumlarda halen düşük oranda temsil edildiğini ortaya koyuyor. Araştırmayı yürüten ekipten Ferda Ataman şunları söylüyor: “3 önemli sonuca ulaştık. Bunlardan ilki polis ve Anayasayı Koruma Teşkilatı, teşkilatın yapılanması konusunda çok az bilgiye sahip. Bu konuda özen gösteren, göçmen kökenlilerin daha fazla başvuru yapması için çaba sarf eden eyaletlerde durum biraz daha iyi. Ancak göçmenlerin nüfus içindeki oranı ile kıyaslandığında, bu teşkilatlardaki göçmen kökenli oranının çok düşük kaldığı görülüyor. Yeteri kadar temsil edilmiyorlar.”
'Berlin ve Aşağı Saksonya'da başvurular arttı'
Araştırmaya göre, Almanya'nın hemen hiçbir eyaletinde polis teşkilatındaki göçmen kökenlilerin oranı, eyaletteki göçmen kökenli nüfus ile örtüşmüyor. Örneğin, nüfusun yaklaşık yüzde 17,8'inin göçmen kökenli olduğu Aşağı Saksonya'da polis teşkilatındaki göçmen kökenlilerin oranı yüzde 3,2. Rheinland- Pfalz'da ise nüfusun yüzde 19,6'sı göçmen kökenli iken, poliste bu oran yüzde 2,5. Almanya'da eyaletlerin çoğu, göçmen polislerin oranına ilişkin bir veriye sahip değil fakat araştırmanın ortaya koyduğu rakamlar teşkilatın homojen yapısını gösterir nitelikte. Polis olmak için yapılan başvurulara bakıldığında ise Berlin ve Aşağı Saksonya göçmen kökenliler konusunda ilk sırayı alıyor.
Ferda Ataman, bu eyaletlerde göçmen kökenlileri teşkilata kazanmak için önlemler alındığını söylüyor: “Bizim araştırmamızın tabir caizse kazananları Berlin ve Aşağı Saksonya. Bu iki eyalet de polis teşkilatına başvuru yapan göçmen kökenli adayların oranını, nüfusta göçmen kökenlilerin oranı ile örtüşecek kadar yükseltmeyi başardı. Örneğin Berlin'de başvuru yapanların yaklaşık yüzde 30'u göçmen kökenli, Aşağı Saksonya'da ise yüzde 17. Bu da göçmen kökenli nüfusa tekabül ediyor. Ancak çabalayanlar ve kampanyalar başka eyaletler de var, Hamburg, Kuzey-Ren Vestfalya, Hessen, Aşağı Saksonya, Schleswig-Holstein gibi…”
Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda da oran düşük
Peki, Almanya'da NSU cinayetlerinden sonra yoğun bir şekilde tartışılan iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda durum nasıl? Ferda Ataman, pek çok eyaletteki teşkilatın bu konuda bir veriye sahip olmadığını söylüyor. Ataman, verilerin bulunduğu eyaletlerde ise göçmen kökenlilerin oranının yüzde 5'i geçmediğini vurguluyor. Ataman'a göre, en önemli sorun bu konuda özel bir tedbir alınmaması: “Teşkilattaki çoğulculuğu artırmak için ne yapıyorsunuz?' diye sorduk ve birçok eyaletin somut tedbirler almadığını gördük. İş ilanı verdiklerinde ‘göçmen kökenliler tercih edilir' ibaresi ekliyorlar fakat çok sayıda eyalet göçmen toplumu ile birebir iletişime geçmiyor. Göçmen kökenli öğrencilerin yoğun olduğu okullara gitmiyor, başvuruların artması için tanıtım yapmıyorlar.”
Alman Polis Sendikası'nın Başkanı Rainer Wendt ise ‘Die Zeit' gazetesine yaptığı açıklamada, teşkilatın göçmen kökenli polis adaylarının sayısının artması için elinden geleni yaptığını fakat uygun adayları bulmanın kolay olmadığını söyledi. Wendt, “Adaylar çoğunlukla eğitim kıstaslarını yerine getirmiyor” dedi.